Depremler ve ekonomik krizler

Depremler ve ekonomik krizler

Kandilli Rasathanesi internet sitesi en çok ziyaret edilen adresler arasında. Aylık ortalama bir milyon kişi. Vatandaşlar tarafından en fazla sorulan soru: "Deprem olacak mı, ne zaman olacak?"

Cevabını tam olarak kimsenin bilmediği... Soran kişinin de o sorunun açık ve net şekilde cevaplanamayacağını bildiği türden bir soru bu.

Olmaz ya, varsayalım Rasathaneden şöyle bir açıklama gelse soranlardan birine:

"Yaklaşık üç ay sonra, şu gün şu saat, size 157 km güney uzaklığında büyük bir deprem olacak."

Ne olur?

Ne olacak, hemen ikinci bir soru gelir aynı kişiden: "Hadi canım! Hani bilemiyordunuz depremin yeri ve zamanını?"


* * *
O meşhur sorunun dışında, birbirinden güzel başka sorular da var...

- Denizli çok pis sallandı, ama sitenizde çok az görünüyor.

- Depremde dışarıda çadırda yatmamız uygun mu sizce?

- Yaptığım araştırmalara göre Şanlıurfa'da deprem olabilir öyle görünüyor.


- Marmara Bölgesi'nde son 15-20 gündür hemen hemen hiç deprem olmuyor. Sizce bunu nasıl yorumlamak lazım?

- Eskişehir'de az önce deprem olmuş. Haberimiz olmadı. Deprem olunca uyarıcı bir mail atabilir misiniz?

- Yayınladığınız deprem verileri halkın psikolojisini bozuyor.

- Bu kadar çok ziyaret edilen siteye neden reklâm alınmıyor?

- Erzincan'da deprem oldu. Ancak sitenizde göremedim.

- Her kafadan bir ses çıkıyor. Ruh sağlığımızı bozuyor. Tek kanaldan açıklama yapılsa olmaz mı?

- Depremlerin hiç mi faydası yok?


* * *
Depremle ilgili soruların Deprem İzleme Merkezi'ne sorulması gayet normal de bazen Belediye Zabıtasına da benzer sorular geliyor.

Mesela Yalova'da bir zabıta kardeşimizle gece nöbeti sırasında sohbet etmiştik.

17 Ağustos depreminden sonra vatandaşın, garip olsun olmasın, her tür olayla deprem arasında bağlantı kurduğunu ve telefon ederek tuhaf sorular yönelttiğini söylemişti.


* * *
"Kuşlar tellere tek sıra halinde dizildiler, acaba deprem mi olacak?"

"Beyefendi, biz zabıta memuruyuz, depremi nereden bilelim?"

"Napayım evladım, telefonun yanında sizin numaranız var, o yüzden sizi aradım. Madem öyle, bizim altta fırın var, hep geceleri çalışıyorlar."

"Efendim, bütün fırınlar gece çalışır."

"Çok gürültü yapıyorlar ama. Uyuyamıyorum. Gelin, bir ceza kesin de akıllansınlar."


* * *
Pazar sabahı Mimar ve Mühendisler Grubu ile kahvaltıdaydık. Konuşmacı TMSF Başkanı Ahmet Ertürk idi.

Başkan, ekonomik krizlerin de depreme benzediğini söyledi. Ne zaman nerede görüleceği bilinmediği için.

Geçmişte iyi hesap kitap yapılmadan verilen krediler yüzünden birçok banka zora girdi, krizler yaşandı. Başkan Ertürk'e göre artık ders almış durumdayız. Bankalar sıkı denetim altında çalıştıklarından yüksek hacimli kayıplar görülmüyor.


* * *
Bankacılık sisteminin kötü işlemesi, toplumun bütününü ilgilendirir.

O benzetme üzerinden düşünecek olursak, şöyle sorabiliriz:

Acaba büyük depremlerde mi daha büyük kayıplar yaşadık, yoksa minarelerin çalındığı, kılıfların hazırlandığı, usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların peşpeşe görüldüğü kriz dönemlerinde mi?

Üstelik bazıları yalnız minare için kılıf hazırlamakla kalmadı. Kubbesi, avlusu, şadırvanı, medresesi, hastanesiyle beraber bütün külliyeyi götürmek üzere hazırlık yaptı. En çok sesi çıkanlar da onlar oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi