Müslümanların birbirlerine çok bağlı olmalarının önemi
"Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak mücadele edenleri sever." (Saf Suresi, 4)
Bu ayet-i kerime'den Müslümanların çimento ile tutturulmuş gibi birbirlerine çok yakın olmaları gerektiğini anlıyoruz. Müslümanların sık görüşmeleri, birbirlerini çok sevmeleri, güvenmeleri, vefalı olmaları, eksikliklerine sabretmeleri, birbirlerinin sırdaşı olmaları, birbirlerini Allah'ın rızasını kazanmaya teşvik edip müjdelemeleri, cesaretlendirmeleri, maddi manevi desteklemeleri, birbirlerine yük olmamaya gayret etmeleri bu ayetin gereği olan davranışlardır.
Din ile dinsizliğin mücadelesi pozitif ile negatifin çarpışması gibidir. Pozitif ile negatif çarpıştığında kütlenin pozitif enerjiye dönüşmesi bir fizik kanunudur. Müslümanlar Allah'ın kendilerine emrettiği birlik olma hükmünü yerine getirirlerse muazzam yenilmez bir kuvvet meydana gelecektir. Müslümanlar İslam'ın getirdiği yüksek ahlakın dünyaya hakim olmasını, dünyada yaşanan terörün, zulmün durması için istemektedirler. Allah sözlerini Kuran-ı Kerim ile bütün dünyaya göndermiştir. Kuran'ı bilen ve tanıyan her Müslüman'ın görevi bu ahlakı tebliği etmektir.
Namaz vakti girdiğinde samimi imanlı bir insan nasıl "şu an acelesi yok bir hafta sonra kılarım" demeyecekse, yine samimi imanlı bir insan "Kuran ahlakını tebliğ etmenin şu an gereği yok" diyemez. Kuran'ın tebliğinin de vakti çoktan girmiştir. Kuran'ın dünyaya hakim olması için Resullullah (s.a.v) ve sahabeler gece gündüz mücadele vermişlerdir. Kuran ahlakının hakim kılmada bir Müslüman'a yorulma veya dinlenme yakışmamaktadır. Çünkü böyle bir tavır vicdani değildir. Dünya'nın İslamiyet'in nuru ile huzur ve mutluluk bulacağı açıktır. Bu gerçeğe duyarsız kalmak vicdansızlıktır. Dinsizlik ortamında dünyada bir cehennem ortamı yaşanmaktır. Allah bu gerçeği birinci ve ikinci dünya savaşları ile insanlara göstermişti.
Allah'ın aydınlık dininin yayılması için gayret eden Müslümanların birliğini bozacak hareketlerin toplumda kınanması çok önemlidir. Bu tavırlara "bizi niye pasifliğe itiyorsun, niye bizim şevkimizi kırmaya çalışıyorsun, mücadele azmimizi niye durdurmaya çalışıyorsun, ne istiyorsun imanlı insanlardan" diye sormak lazım.Ve doğal olarak tüm güç ile Müslümanları birleştiren kişilere destek olmak gerekmektedir.
Dünyada çok hızlı bir biçimde Allah inancının yükseldiği görülmektedir. Said Nursi Hazretlerinin dediği gibi 'bu devir iman kurtarma' devridir. Allah, küçük gruplar halinde Kuran ahlakının yaşanmasını değil Müslümanların birlik olmasını istemektedir. Bu nedenle Kuran ahlakının yalnızca kendi camiinde veya kendi mahallesinde yaşanmasını istemek yanlış bir anlayıştır. Çünkü Kuran sadece o camiye veya o mahalleye gelmemiştir. Bütün dünyaya gelmiştir.
Müslümanların birleriyle birlik olmamaları ortaya çok çirkin manzaralar çıkarmaktadır. Son olarak yaşanan olaylardan biri Cezayir ve Mısır arasında oynanan bir futbol maçının ardından 14 kişinin ölmesi ve 254 kişinin yaralanmasıdır. Meşin şişmiş bir topun ardından koşulması için 14 insanın ölmesi inanılır gibi değildir. Allah, bizlere 'kenetlenin' emrine uyulmadığında Müslüman aleminin nasıl bir çöküntü zihniyet içine düşeceklerini göstermektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.