Kaos iyidir!
Hani dolarda öyle yazıyor ya, “Kaos iyidir...” Bakalım bu krizi kim yönetecek, kim krize teslim olacak!
Şimdilik Erdoğan 1-0 galip..
Bu mahkeme, en erken yıl sonuna doğru biter... Hatta; gerekçeli kararın yayınlanması filan, seçimlerin sonuna kalabilir.. Hızlandırılmış bir süreç de yaşanabilir tabiî. Ya da daha işin başında Anayasa Mahkemesi, bu iddianameyi reddedebilir.
Her şey olabilir..
İçeride ve dışarıda iddianame ciddiye alınmadı. Hani, bari Meclis'i de kapatmayı talep etseydi..
Gül indirilecek, Hükümet düşürülecek, Meclis aritmetiği değişecek.
Bu, krize davetiyeden başka bir şey değil. Yargı kullanılarak darbe anlamına gelen bir sonuç olur.
Bu dava, bu şekli ile bile Türkiye için ağır bir bedele dönüşecek..
Gelinen aşamada iktidar ve darbeci güçler arasındaki rekabet keskinleşecek.. İddianame, darbeci çevrelerin, ulusalcıların, çetelerin, malum Medianın ve Masonik çevrelerin, daha açıkçası beyaz Türklerin, Türkiye'yi karıştırmak isteyenlerin, karışıklıktan medet umanların cür’et ve cesaretlerini artıracak. Yatırımlar yavaşlayacak, belirsizlik ve tedirginlik, piyasaları olumsuz yönde etkilecek..
Malum Media ve destekçisi sermaye grubları, kaosa oynayacaklar. Yani kriz lobisi harekete geçecek..
Dünkü, bugünkü gazetelere ve TV'lere bakın, kimin neye oynadığını göreceksiniz. Birileri bu durumu fırsat bilerek “savaş baltaları”nı çıkartıp, yeniden “topyekûn savaş” borusunu öttürmeye başlayabilir..
Onların istediği bu. Ancak kriz olursa yaşayabilirler.. Vurgunları devam eder. Enflasyon ortamlarında faaliyet dışı gelirleri ile bilançolarını düzeltebilirler.. Devletten fon kaynaklı, kur garantili, ucuz ve uzun vadeli borç alıp, aynı parayı tekrar devlete kısa vadeli, yüksek faizli borç verecekler ki; köşeyi dönsünler. Kayıtdışı siyaset ve oligarşik güç odakları da yolunu bulsun. Kaçakçılık devam etmeli ki; bunların çarkı dönsün. Gümrükler kontrollerinde olsun.. çetelerin ya da petrol kaçakçılığı sürsün ki; kasalarını doldursunlar.. Terör sürsün ki; halk can derdine düşsün.. Kumar vurgunu, borsa vurgunu, uyuşturucu, silah kaçakçılığından birilerinin kasası dolsun..
Şu süreçte kim kimden yana bakın ve siz karar verin..
Dün Irak'ın işgalinin yıldönümü idi, Küresel BAK'ın paydaşları Kadıköy'de meydandaydılar. Siyasi emellerini çetelerin siyasi emelleri ile tevhid edenler, Irak'ın işgalini unutup AK Parti'ye karşı, gösterilen istikamette pankart açıp, slogan atarak eylem çalmaya kalktılar.. Gazze'yi hatırlamadılar bile..
Birileri düğmeye bastı. Birileri işareti aldı, sivil maskeli kurşun askerler seferber oldu..
Açık söylüyorum, bu davadan dolayı yargı saygınlığını tartışmaya açar, malum Media traj ve reyting kaybeder, CHP oy kaybeder, ulusalcı maskeli darbeci, çete kaybeder, ama AK Parti kazanır..
Bu şartlarda AK Parti yerel seçimleri garantiye almış sayılır. Bu kez alınacak oy % 50'nin üzerinde olur, kazanılacak belediye ise % 95. Yani bu işten en çok kazançlı çıkacak taraf AK Parti olacak.. üye patlaması, oy patlaması yaşanacak.. İç dayanışma ve hareketlilik artacak.. Darbe örsü ve yargı çekici altında AK Parti, göreceksiniz çelikleşecek.
Bana göre Erdoğan bugüne kadar ertelediği bazı dosyaları da artık masaya koyacak..
Bir ipte iki cambaz oynamaz. Ya bu darbeci kadrolar ve çeteler Erdoğan'ı yiyecekler, ya da Erdoğan bunları bitirecek..
Derin tehdit, Erdoğan'ı halkla daha çok yakınlaştıracak. Sosyal Güvenlik ve Sağlık Yasası'nın askıya alınması bunu gösteriyor. Siirt'teki konuşmasından anlaşılan bir diğer mesaj da, yatırımların hızlanması, istihdam artırıcı tedbirler ve tabana inmeyen refahın tabana çekilmesi ile ilgili bazı projelerin hayata geçirileceği..
Bana göre insan hakları, Kürt sorunu ve Anayasa değişikliği konusunda da ileri doğru adımlar atılacak.. Yeni bir atak başlatılacak.. Terörle ilgili mücadele, teröre destek veren çetelere doğru genişleyecek.. Bakın bakalım kimlerin canı yanacak. Kimler ülkeyi bırakıp kaçacak, kimlerin ipliği pazara çıkacak ve servetlerinin kaynağı ortaya çıkınca ne yapacaklar?
Belki Erdoğan bunları bir süre daha erteleyebilirdi, ama bu gelinen noktada Erdoğan'ın daha kararlı ve cesur adımlar atması gerek. Bu da çete ve darbeciler için kötü bir haber..
Yargıtay Başsavcısı'nın iddianamesi son derece sıkıntılı, cansıkıcı bir girişim gibi gözükse de, Erdoğan'a ve AK Parti'sine, seçim öncesi büyük bir manevi destek oldu.
İnanan insanlar “Bize hayır gibi gelen şeylerde Allah (c.c.) şer, şer gibi gelen şeylerde Allah (c.c.) hayır murat etmiş olabilir” diye düşünürler.. Bu örnekte de tam anlamı ile bu var..
Toplumda başörtüsünün ve laikliğin bu şekilde tartışılmasında da sayısız faydalar var.. Birilerinin akıllarını zail eden inat ve öfkeleri, cahillikleri ile birleşince, birilerinin hezeyana dönüşen uygulamaları karşısında toplum gerçeklerin daha kolay farkına varabiliyor.. Pahalı ama faydalı, önemli bir ders oluyor bu yaşananlar toplum için..
Ben hükümetin yerinde olsam, Merkez Bankası'nda, IMF'nin tavsiyesi doğrultusunda gereksiz ve fazladan tutulan stokları eritirdim. Birilerinin ağzı sulanıyor, darbecilerin iştahı kabarıyor gibi sanki..
Benden söylemesi.. Bakın, ya kriz sizi yönetir, ya da siz krizi. Krizi siz yönetirseniz, bu işten kazançlı çıkan da siz olursunuz. Kriz sizi yönetecek olursa, kaybeden siz olursunuz.. Bakalım bu işin sonunda gülen kim olacak. Bana göre sonuç şimdiden belli.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.