31 Martçı İttihat ve Terakkicilerle bugünkü Ergenekoncuların arasında zihniyet ve eylem farkı açısından çok bir fark yoktur. İki teşkilatın da nihai isteği devletin kasasıdır. İttihat ve Terakkiciler devletin hazinesini soymak için 31 Mart darbesini yapmışlardır. Bu itirafı, İttihatçıların içinde görev alan Filozof Rıza Tevfik yapmaktadır.
Filozof Rıza, aslında tarihe çok büyük bir katkıda bulunmuş, fakat İttihatçıların devamı olan ve bir türlü millete göz açtırmayan CHP zihniyetli çevreler, o günden bugüne, itirafların üzerini örtmüş/örttürmüştür. Mesela Tevfik Rıza’nın şu ifadeleri çok manidardır:
“Hâkim Bey, Allah bizi affetsin, günahımız çok büyüktür. 31 Mart uydurma ihtilali hazırlandığı zaman ben Talat Bey’e bundan kaçınılması lazım geldiğini söyledim. Beyhude yere kardeş kanı dökülmesinin ne büyük cinayet olduğunu anlattım. Aldığım cevap şu oldu:
‘Ne yapalım Rıza Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin paraya ihtiyacı var. Bu ihtiyacı ancak Yıldız Sarayı’nın zenginliği ve oradaki hazine karşılayabilir.’ ”
31 Mart hadisesi, İttihat ve Terakkicilerin ülkeye ve millete tam bir ihanetidir. Bu konuda sözü yine Rıza Tevfik söylemiş. Ünlü şiirden bazı dörtlükler şöyle:
SULTAN HAMİD’İN RUHANİYETİ’NDEN İSTİMDAT
Nerdesin, şevketli Sultan Hamid Han
Feryadım varır mı barigahına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan
Şu nankör... bak günahına
Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek hey koca Sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasi Padişahına
Divane sen değil, meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz
Sade deli değil, edepsizmişiz
Tükürdük atalar kıblegahına
Sonra, cinsi bozuk, ahlakı fena
Bir sürü türedi, girdi meydana
Nerden çıktı bunca veled-i zina?
Yuh olsun bunların hem ervahına.
Bunlar halkı didik didik ettiler,
Katliama kadar sürüp gittiler.
Saçak öpmeyenler secde ettiler.
[...] pis külahına.
Milliyet davası fıska büründü,
Rıdayı diyanet yerde süründü;
Türkün ruhu zorla asi göründü,
Hem Peygamberine hem Allah’ına