Yeşeren Ümitler
Yarınından umudunu kesen insanın hareket kabiliyeti sıfırlanır. Dünyaya gelmemiş çocuklar bile anne karnında ve o karanlık dünyada, hareketliliklerini sürdürürler. Çünkü canlı olmak umutlu olmaktır.
Allah’ın kullarına ilk ikramıdır ve fıtri bir nimettir umut. Sadece ölüler umudun ne olduğunu bilmezler. Çünkü canları yoktur. Ama canlı olduğu halde umudunu yitirmişse bir insan, ölüden farkı yoktur. Fıtratında var olan umudunu yitirenlerin yarını olmaz, olamaz.
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Samanyolu Televizyonu’nda harika bir belgesel izledim. “Yeşeren Ümitler” adını taşıyan ve umudun ne demek olduğunu ve nasıl zaferlerle sonuçlandığını anlatıyordu. Bu belgeselin ikinci bölümü yarın yayınlanacak. Umarım yetkililer bir önceki bölümden kısa bir özet sunarlar ve ikinci bölümün daha iyi anlaşılması için bir ön bilgi olur.
13 bölüm halinde dünyanın çeşitli yerlerinden “Yeşeren Ümitlerin” ekrana geleceği belgeselin yayınlanan birinci bölümü ve diğer bölümleri hakkında kısa bir bilgiyi paylaşmak isterim.
“Sovyetler Birliği’nin dağılma arifesidir. Bu arifenin bayramla neticeleneceğine inanan 14 Türkiye sevdalısı insan, Orta Asya’ya doğru hareket ederler. Öteden beri coğrafya kitaplarında okunan ve sadece orada kalan bilgiler vardır zihinlerinde, bir de bilinmezlikler.
Hedefleri Türkiye adına neler yapabileceklerini araştırmak ve mümkünse kardeşlerimiz diye tanımladıkları insanlara kendilerine göre güzellikleri taşıyabilmektir. Sorumlu hissederler kendilerini oralarda haber alamadıkları Müslümanlardan. Ve böyle başlar gönüllüler hareketinin umuda ve zafere ilk yürüyüşü.
Yolculuk boyunca Yapımcı-Yönetmen-İşadamı Mehmet Tanrısever’in kamerası sürekli kayıttadır. Bu kameranın kaydettiği görüntüler, belgesel için bulunmaz bir malzeme olur. Gerisi artık göz yaşartıcı sahnelerle dolacaktır.
Karşılamalar, şaşkınlıklar, sarılmalar ve özlem dolu manzaralar; gözyaşlarını kurutacak kadar yoğundur. Hele okunan ezanlar, ezanları duydukça bayılan ihtiyarlar, “70 yıldır bu ezanı özlüyoruz” diye sokaklarda ezan okunmasını isteyenler ve daha neler.
Yeşeren Ümitler belgeseli, ilk andan itibaren yaşananları bütün ibretlik hikâyeleri ile birlikte ele alıyor. Türkiye’den dünyaya yansıyan sevgi hareketinin ilk günleri, şahitlerinin diliyle anlatılıyor. Daha sonraki bölümlerde Azerbaycan’dan görüntüler yayınlanıyor. Azerbaycan en baştan sona 5 bölüm olarak ele alınıyor.
Yeşeren Ümitler Belgeseli bu kez Kırgızistan’a çeviriyor objektiflerini. Bir taraftan en uç noktaya kadar Ata vatanda, Tanrı Dağları’nda yaşanan destanı belgeliyor, diğer taraftan önemli özellikleri ile Kırgızistan’ı tanıtıyor.
Yapımcı Veysel Karani Gümüşdereli, Yönetmen Emine Ulu ve Kameraman Said Küçükşahin, Kırgızistan bölümünün danışmanlığını üstlenen Cafer Topcan ile birlikte Kırgızistan’ı boydan boya kat ediyor, çekimler yapıyor, önemli tanıklarla röportajlar yapıp tarihe not düşüyorlar. Türkiye’den adanmış gönüllerle ve Kırgızistan’dan vefalı insanlarla yapılan onlarca röportaj belgeselin şekillenmesine yardımcı oluyor.
Bu sezon son olarak Yeşeren Ümitler “Bosna Hersek” bölümleriyle yayına girecek. Savaşın en zor zamanlarında hem bir moral unsuru olabilmek hem de geleceğin nesillerini yetiştirmek için kar kış demeden Bosna Hersek’e giden bir avuç insanın yaşadıkları anlatılacak.
Uzun hazırlık çalışmalarının ardından “Yeşeren Ümitler” her bölümü ayrı bir başlık altında bu sezon 31 Mart’tan itibaren her Çarşamba akşamı 23:15’te Samanyolu Televizyonu’nda 13 bölüm olarak yayınlanacak. Umudun tarifi bu belgeseldedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.