23 Nisan’da esas gaye: Dinin son yurdunu kurtarmak...
Dün metnini sunduğumuz Büyük Millet Meclisi’nin ‘Memlekete Beyanname’sinin ifade tarzı ve tonunun, o günlerin havasını bize gerçekten hissettirdiğinden şüphe yoktur. Ankara’da bir araya gelen vekiller, kendilerini tanımlarken, Cenab-ı Hak ve Resul-i Ekrem’in namına yemin ederek padişaha, halifeye isyan etmediklerini, bu yalanın vatanı savunan kuvvetleri, aldatılan Müslümanların elleriyle mahvetmek ve memleketi sahipsiz, savunmasız bırakarak elde etmek maksadıyla uydurulduğunu belirtmek ihtiyacını hissetmektedirler.
Türkiye’nin, yani dinin/İslâm’ın son yurdunun, daha önce İngilizlerce sömürgeleştirilen ve işgal edilen Hind’in, Mısır’ın başına gelen halden kurtarılması için çalışılmaktadır. O yüzden, beyanname “Allah’ın lâneti, düşmana yardım eden hainlerin üzerine olsun ve rahmet ve yardımı halife ve padişahımızı, millet ve vatanı kurtarmak için çalışanların üzerinden eksik olmasın” duasıyla sona ermektedir.
HÂKİMİYET-İ MİLLİYE’NİN HABER MUHTEVASI
Hâkimiyet-i Milliye’nin bu nüshasında, 2. ve 3. sayfalar Büyük Millet Meclisi’nin ilk toplantılarına ayrılmıştır. Üçüncü sayfanın sonunda, Afganistan ve Hindistan’la ilgili bir haber başlamakta, üçüncü sayfada da devam eden bu haberden sonra Mısır, Suriye ve Hindistan başlıklı başka bir habere yer verilmektedir. Bu sayfada bulunan diğer haberler şunlardır: Fethiye limanına gelen İngiliz gemisi, İmam Yahya Hamideddin’in cihadı, Trabzon’a gelen İngiliz harb gemisi, Suriye şimalinde Fransızlar, Şehrimizde bir Amerika muhabiri, İki şüpheli şahsın tevkifi, İngilizlerin telâşı, Mısır ahvali, Bahr-ı Hazar’daki Rus donanması.
Gazetede, iç haberlerden çok İslâm dünyası ile ilgili haberlerin ağırlıkta olması dikkat çekicidir. İmam Yahya’nın cihadı ile ilgili haber, bilhassa enteresandır. Yemen’de İmam Yahya Hamideddin’in İstanbul’un işgali ve hilafet-i islâmiye nüfuz ve istiklâlinin kesr ve iptali (engellenmesi, ortadan kaldırılması) dolayısıyla İngilizlere karşı cihad ilan ettiği ve bütün Arapların aynı istikamete doğru yöneldiği belirtilmektedir.
Afganistan’la ilgili haberde ise Afgan ordusunun İngiliz ordusunu mağlub ederek Peşaver’e kadar ilerlediği belirtilmektedir. Haberin sonunda, Hindlilerin iştirakiyle Afganistan’ın teklif ettiği sulh şartlarından söz edilmektedir. Burada, Hindistan’ın istiklâli, İngiliz askerlerinin Hindistan’dan çekilmesi gibi hususlardan sonra, İstanbul’un hilafet ve saltanat merkezi olarak kalması, yabancı müdahalesine son verilmesi, halifeye karşı isyan eden Şerif’in, halifeye tarziye vermesi (halifeden özür dilemesi), tecziye veya adem-i tecziyesinin (cezalandırılıp cezalandırılmamasınin) halifenin reyine tevdii (bırakılması), Mekke ve Medine’ye halife tarafından bir şerif tayini gibi hususlar zikredilmektedir. Bu şartların kabul edilmemesi halinde Hindistan ve civarındaki bütün Müslümanların cihada devam edecekleri hususu da metinde yer almaktaymış. Bir İngiliz generali Londra’ya telsiz telgraf çekerek, İngilizlerin bugüne kadar kazandıkları nam ve şöhreti devam ettirmek için, bu taleplerin kabul edilmesi gerektiğini bildirmiş.
Bu ve diğer haberlerde, İslâm dünyasının birçok yerinde İngilizlere karşı ayaklanmalar olduğu belirtilmektedir. Böyle bir dünya panoraması çizilerek, Anadolu’daki mücadelenin mahiyeti de ortaya konulmak istenmektedir.
YarIn: Büyük Millet Meclisi nasıl açıldı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.