Siz neyi önemsersiniz Ertosun Bey?
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun Bey, Danıştay cinayetindeki “en önemli bulgu”yu önemli bulmuyor...
En önemli bulgu, kamera kayıtlarının silinmiş olması.
Elini kolunu sallayarak Danıştay binasına gireceksin, üzerindeki silahla güvenlikten geçeceksin, hiçbir engelle karşılaşmayacaksın, üst kattaki toplantı odasına dalıp şarjöründeki bütün mermileri görüşme halindeki hâkimlerin üzerine boşaltacaksın, sonra “Allahu ekber” filan diyerek ortalıktan toz olacaksın.
Muhalefet “türban cinayeti” diyecek.
Cumhurbaşkanı Sezer kınama bildirisi yayınlayacak.
Baykal hükümeti istifaya davet
edecek.
Hürriyet “Bu olay Türkiye’nin 11 Eylülüdür” diyecek.
HSYK bildiri üstüne bildiri döşenecek.
Danıştay hâkimi olan hanımefendi, “şeriatçı azgınlığa” dikkat çekecek ve fırsat bu fırsattır diyerek 27 Mayıs darbesine övgüler düzecek.
Katil Alparslan Arslan tutuklanacak, hakkında iddianame tanzim edilecek, bir süre sonra mahkemeye çıkarılacak ama hâkim Orhan Karadeniz sorulması elzem soruların hiçbirini sormayacak.
Mesela, “Danıştay binasının güvenlik kamerası neden devrede değildi?” demeyecek.
Bu soru sorulmadığı için, esasında devrede olan güvenlik kamerasındaki görüntülerin “işbilir bir el” tarafından silinmiş olduğu ortaya çıkarılamayacak, silicinin OYAK’la irtibatı kurcalanamayacak...
Hülasası şu:
Hâkim Orhan Karadeniz’in sormadığı
soruyu Ergenekon savcıları ve bu davaya bakan hâkimler soruyor, kamera görüntülerinin “gizli el” tarafından silindiği TÜBİTAK’ın raporuyla ortaya çıkarılıyor ama HSYK üyesi Ali Suat Ertosun bunun “hiç önemli olmadığını” söylüyor.
Nedir önemli olan Ali Suat Bey?
Sabancı’nın katili Mustafa Duyar öldürülerek susturulmuştu.
Bunu da önemsemediniz.
Duyar’ı “susturan” Ergin kardeşler bu kutsal görevi bir devlet görevlisinden aldıklarını açıklamışlardı... Önemsemediniz.
Bu cinayeti müteakip, Ergin kardeşler, “infaz merkezi” olarak da anılan bir başka cezaevine sürülmek istenmişti... Önemsemediniz.
HSYK’nın tuhaf tasarruflarını önemsemediniz... Yaz kararnamelerini... Güz kararnamelerini... Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların görevden alınmak istenmelerini... Ferhat Sarıkaya’nın ihracını... İhraçta hangi generalin dahli bulunduğunu... Erzurum’daki “özel yetkili” savcıların durumunu...
Hiçbirini önemsemediniz.
Bir HSYK üyesi ne diye Ergenekon sanıklarıyla görüşür? Ne diye JİTEM’ci komutanlarla bağ evlerinde buluşur? Onlarla ne paylaşır?
Siz önemsemiyorsunuz ama biz bilmek istiyoruz...
Ek olarak, “Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen, ama 37 hükümlünün hayattan koparılmasıyla sonuçlanan “hadise”nin encamını merak ediyoruz.
Diyorsunuz ki, “İsterdik ki, Hayata Dönüş Operasyonu ölümsüz neticelensin. Ergenekon sanığı olan şahıs da benim dostumdur. Biz her zaman bir araya gelip memleket sorunlarını konuşuruz. Her şeyi konuşuruz. Tarım politikalarını bile konuşuruz...”
Hukuku ne zaman konuşacaksınız?
Ergenekon soruşturmasını görevini yürüten hâkim ve savcılara uygulanan baskıları ne zaman konuşacaksınız?
Cezaevlerinde şaibeli bir şekilde ortadan kaldırılan tutuklu ve hükümlülerin durumunu ne zaman konuşacaksınız?
Daha da önemlisi, Danıştay cinayetindeki en önemli bulguyu ne zaman önemseyeceksiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.