Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kaside-i Bürde

Kaside-i Bürde

Kaside-i Bürde hakkında bilgilere geçmeden önce Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğlu hocamızdan “Peygamber dostları” adına bir istirhamda bulunalım. Bu eser, daha önce iki defa basılmış ama baskıları kalmamış. Böyle bir eserin “Kutlu Doğum Haftası” veya “Kur’an Yılı” münasebetiyle başkanlık yayınları arasında çıkması, Efendiler Efendisi (s.a.v.)’nin “hatırına” bir hizmettir kanaatindeyiz. Tasarruf başkana aittir.
Bugüne kadar “Kaside-i Bürde” hakkında en kapsamlı çalışmayı, Prof. Dr. Mahmut Kaya hocamız yapmıştır. Kendisinin kaleminden Kaside-i Bürde’yi şöyle özetleyebiliriz:
Hassân ibn Sâbit ve Ka’b ibn Züheyr’den itibaren İslam dünyasında yetişen şairler, deha ve sanatlarının en olgun ürünlerini Peygamberimiz için yazmış oldukları naat ve kasidelerde ortaya koymuşlardır. Bu kervanın önde gelenlerinden biri de XIII. yüzyılda Mısır’da yaşamış olan İmam Bûsîrî’dir.
1 şevval 608/7 Mart 1212’de Yukarı Mısır’daki Behnesâ şehrine bağlı Behsim’de doğan Muhammed el-Bûsîrî, Berberî asıllı olup, Fas’taki Hammâd Kalesinde Habnûnoğulları diye tanınan bir aileden gelmektedir.
Çocukluk yılları, ailesiyle birlikte yerleştiği Delâs’ta geçmiş, daha sonra Kahire’ye giderek burada İslami ilimlerin yanı sıra dil ve edebiyat tahsil etmiş, özellikle hadis ve siyer ilimleriyle daha çok meşgul olmuştur.
Hayatının sonlarına doğru felç olan Bûsîrî, rivayete göre Efendimiz için yazdığı bir kaside sayesinde bu hastalıktan kurtulmuş ve uzun bir ömürden sonra seksen küsur yaşlarında İskenderiye’de vefat etmiştir (696/1296-97)
Bûsîrî’nin kaleme aldığı eserlerin tamamına yakını manzum olup, çoğu Efendimiz hakkında yazılan kasidelerden ibarettir. Şiiri, yapı ve üslûp bakımından son derece sağlam ve liriktir. Bu yüzden asırlar boyu onun naat ve kasideleri, İslam coğrafyasının her bölgesinde büyük ilgi görmüş, dini toplantılarda en çok okunan şiirler arasında yer almıştır.
İslami edebiyat alanında dünya çapında en meşhur eser olan “Kasîdetü’l-Bürde” 160 beyitlik kasidedir. Coşkun bir Peygamber aşığı olan Bûsîrî’yi şöhretin zirvesine taşıyan bu kasideye kendisi; “el-Kevâkibü’d-dürriyye fî medhi hayri’l-beriyye” adını verdiği halde, yukarıdaki isimle tanınması gördüğü bir rüyadan kaynaklanmaktadır.
Şöyle ki hayatının sonlarına doğru felç hastalığına yakalandığı bir sırada, rivayete göre rüyasında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Bûsîrî’den kendisi için yazdığı kasideyi okumasını ister; o “Ya Rasûlallah! Sizin için çok kasideler yazdım, hangisini emredersiniz?” deyince, Efendimiz, kasidenin matla’ beytini okuyarak bu kasideyi işaret eder. Bûsîrî kasidesini okurken Efendimiz (s.a.v.) iki yana doğru sallanarak zevkle dinler.
Yine rivayete göre Bûsîrî’yi ödüllendirmek üzere hırkasını çıkarıp yatmakta olan hasta şairin üzerine örter; bir diğer rivayette ise vücudunun felçli kısmını eliyle sıvazlar. Şair heyecanla uykudan uyanır, gördüğü rüyanın zevkiyle toparlanmaya çalışırken felçten bir eser kalmadığını fark ederek, sevincinden ne yapacağını şaşırır. Bu sırada şafak söküp sabah namazı vakti yaklaşmaktadır. Bûsîrî abdest alıp mescide giderken bir dervişle karşılaşır.
Derviş ondan bu gece Peygamberimizin huzurunda okuduğu kasideyi kendisine vermesini ister. İşte bu olay duyulduktan sonra kaside büyük bir üne kavuşur ve zaman aşımı ile şairin verdiği isimle değil, rüyada Hz. Peygamber tarafından üzerine örtülen hırka sebebiyle “Kasîdetü’l-Bürde” diye anılmaya başlar.
Dünyada en meşhur ve en çok okunan kasideler arasında yer alan bu eser, belli başlı bütün kültür dillerine tercüme edildiği gibi, Afrika, Güneydoğu Asya ve Balkanlar’daki mahalli dillere de çevrilmiştir.
Çeşitli bölge ve ülkelerde genellikle sünnet, nişan ve düğün merasimlerinde, mübarek gün ve gecelerde, ayrıca haftalık evrad olarak okunmakta, son münacat kısmı ise felçli hastalar üzerine yedi gün süreyle okunup, Cenâb-ı Hakk’tan şifa niyaz edilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi