Malum yatak manzarası bir başkasından zuhur etseydi sayın Baykal ve partili arkadaşları böyle sessiz kalırlar mıydı?
En azından Uğur Dündar'ı konuştururlardı...
Uğur'un fetvası Aydın Doğan gazetelerinde ve diğer solcu-ulusalcı gazetelerde pişirilir, servis yapılırdı aleme...
Başbakan, "Bu konuyu kapatın" diyor...
Emriniz olur sayın başbakan... Amma bilumum gazeteler sizin verdiğiniz talimata uymak zorunda değiller...
Baykal paşa susuyor...
Aynı hadise AKP mensuplarından veya dini bütün bir zattan zuhur etseydi sayın Baykal susar mıydı?
Baykal'ın kurmayları, emirerleri, yandaşları Başbakanın, bakanların, milletvekillerinin istifasını isterlerdi herhalde...
Biz, illa ki, Baykal iddia edilenleri yapmış demiyoruz...
Fakat niye susuyor?
Vatan gazetesinden Ruhat Mengi'nin kocası da merak ediyor susmayı...
"Bari konuş" diyor...
Başka zamanlarda şelale misali şakır şakır kelime akıtan bay Baykal maalesef susuyor...
Genel sekretere havale etmiş savunmayı...
Halbuki kendisi Ergenekon örgütünün avukatıydı...
Genel sekreter, yani Önder Sav konuya hiç girmedi...
Baykal'a suikast yapılacağı haberini uçurdu...
İtfaiyeci mi ne?
Yatak manzaralarını söndürmek istiyor... Onun içindir ki dikkatleri başka yönlere çekiyor...
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Suikast tertipçisi, teşvikçisi" olarak ilan edildi...
İyi ki Başbakana yüklemediler suçu...
Özel surette yetiştirilmiş bir gazeteci veya moda deyimiyle moderat bu meseleyi üzerine alsaydı, muhtemelen Fethullah Gülen'e kadar giderdi iftira trenleri...
Neredesin Kemal Anadol beyefendi kardeşim?..
Çık televizyonlara, aslanlar gibi savun genel başkanını...
Valla adam fena haldedir şu an...
Parti ileri gelenlerinden Önder Sav, Onur Öymen, Cevdet Selvi, Yılmaz Ateş ekran karşısına çıkmışlar, güya savunma yapacaklar...
O ne o?
Bir suikast düzmecesi çıkarıyorlar ki dikkatler yön değiştirsin...
Sayın Baykal susuyor hâlâ...
Tabii haklıdır kendi anlayışına göre...
Mesele başka türlü bi şey olacaktı da görecektiniz Baykal'ı...
Anayasa Mahkemesi'ne koşmaz mıydı?
Özel iddiayı iptal etmek AYM görevi değil ki...
Yürümesini durdur dense, o dahi olacak şey değil...
Maalesef bir genel başkan ile milletvekili arasındaki sıcak görüntüden dolayı darbe de yapılmaz...
Bir teklif de ben ileri sürsem ne var?
Meselâ:
Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, diğer sol görüşlü parti genel başkanları ellerinde flamalar, "Baykal masumdur", "Sarıgül'e ölüm", pankartları ile Kızılay caddesinde yürüseler fena mı olur?
İlaveten Kamer Genç, Mesut Yılmaz, Oktay Vural, Demirel, Cindoruk...
Aman ne güzel manzara olurdu...
Her yere koşan bazı hukukçular da katılırdı kervana...
Evet evet, kongrede seçim kazanmak için ihtiyaç duyulan bilumum yollar denenmeli...
Önümüzdeki genel seçimde en yüksek oyu almak, iktidar koltuğuna oturmak için belki de en uygun ortam ve fırsattır...
Baykal susuyor!..
Ne oldu be birader, dilini mi yuttun?
Konuşsun... İftiradır desin... İktidarın yeni bir oyunu desin... ETÖ'den yardım talep etsin...
Yeter ki susmasın...
Susması uzadıkça kendine gönül veren gazeteciler bile itiraz etmeye başladılar... Yani diyorlar ki: "Sükut ikrardandır..."
Tövbe tövbe!..
===================
Yedi başı mamur ulusalcıdır onlar
Az biraz sağcı ve çokça solcudur onlar
Bir başka şey olacaklar belki yarında
Çünkü acı bir yokluğa yolcudur onlar.