Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Batı Trakya’da İTO rüzgârı

Batı Trakya’da İTO rüzgârı

İnsanlık tarihinin şerefli levhalarına adını yazdıran liderler, yöneticiler, sanatçılar, edebiyatçılar; “yeryüzü coğrafyasının bir barış ve kardeşlik zemini” olduğu idrakiyle hareket eder ve bütün bir insanlığa sundukları hizmetleriyle kayda geçerler.
İşte bu isimlerden biri de İstanbul Ticaret Odası Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş’tır. Çin’den Gümülcine’ye kadar dünyanın bir ucundan diğer ucuna, yani kuzeyden güneye, doğudan batıya, iş dünyasının ekonomik ve sosyal birikimlerini taşıyarak, hem insanımıza, hem de dünya insanlığına yeni ufuklar açıp, barış ve kardeşliğe hizmet etmekte.
Atalarımızın ayak bastığı dünya coğrafyasının her yerine ulaşmaya gayret eden, hatta atalarımızın gidemediği noktalara da varıp, iş dünyasının birikimlerinin yanısıra her geçen gün büyüyen ve gelişen ülkemizin gücünü de gösteren İTO Başkanı Yalçıntaş başkanlığında meclis üyeleri ve işadamları, hafta başı Batı Trakya’daki soydaşlarımızla beraberdi.
İTO’nun Batı Trakya çıkarması, soydaşlarımız için sanki yüzyıldır beklenen bir müjde gibiydi. İşadamları, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü, öğretim üyeleri, mütevelli heyeti ve milletvekilleriyle yaklaşık 300 kişiye varan büyük bir topluluğun, İTO yönetiminde Batı Trakya topraklarına girişini soydaşlarımız bayram olarak karşıladı.
İpsala sınırının hemen dibinde duran Dedeağaç’ı mahzun yüzler ve özlem dolu gözlerle geride bırakıp, önümüze çıkan ilk minareli köy, “Hasanköy”le birlikte, kâinatın bütün güzelliğini yeryüzüne sergilediği yollardan, ovalardan ve dağlardan geçerek vardığımız Kozlukebir Beldesi, sözün bittiği yerdi.
Kozlukebir’in orta yerinde biblo gibi duran cami önündeki kalabalığın bakışları, hal ve hareketleri, öyle çok şey anlatıyordu ki, “Ne siz sorun, ne biz söyleyelim. Gelin sadece kucaklaşalım, gözyaşlarımız birbirine karışsın, duygularımız harmanlaşsın, önce ellerimiz, dillerimiz, sözlerimiz, yüreklerimiz, kalplerimiz bayramlaşsın” diyordu.
Cami önündeki kalabalığın sessiz bakışları öyle çok şey anlatıyordu ki; eğer sözün bittiği yer olmasaydı, belki bu kadar anlaşamayabilirdik. Her bakış, her hareket, her tebessüm, her masum ifade, güçlü ya da savunmasız mimikler; kelimelere, cümlelere hacet bırakmadan insanın yüreğine destan yazıyordu.
Esaretten tam ya da yarı özgürlüğe adım atmış başka topluluklar görmüştüm. Doğu Türkistan’dan Filistin’e kadar dünyanın dört bir tarafındaki Müslüman ya da Müslüman olmayan mazlumlara da rastlamıştım, esaret ya da özgürlük dışında felaketlere maruz kalan milletlerin çaresizliklerini ve çaresizliklerden kurtuluşlarına da denk gelmiş ve yaşamıştım ama Batı Trakya’daki kadar her şeyi anlatan sessiz ve sözsüz iletişime hiç rastlamamıştım.
Kozlukebir’e vardığımızda Kur’an-ı Kerim okuma yarışması vardı. Kur’an okuyan bülbüller şakırdıyordu. Genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle bütün Kozlukebirliler camide ve cami civarındaydı. Bir de İTO heyeti bu kalabalığa dâhil olunca, Kozlukebir halkı yüzyıllardır beklediği bayrama kavuşmuş gibi oldu.
Camide yapılan yarışma sonrasında Kozlukebir Belediye Başkanı ile İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş ve 12 yaşına kadar Kozlukebir’de yaşamış İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, birer konuşma yaparak bayramın tadına tat kattılar.
Kozlukebir’in sokaklarında yürürken, Türkiye’nin herhangi bir ilçesinde dolaşır gibi dolaştık. Anadolu’da misafir dış kapıda karşılanır, burada da ihtiyar hanımlar ve beyler, kapılarda bekleyerek hem “Hoş geldiniz” dedi, hem de ısrarla evlerine davet ettiler. Dillerindeki samimiyet, gözlerindeki muhabbet, yüzlerindeki özlem ve hüzün karışımı mutluluk, insanın yüreğini acıtsa da, kalbini yorsa da, o an her şeye değerdi.
Dr. Murat Yalçıntaş ve Mehmet Müezzinoğlu’nun hasrete ara verdiren konuşmalarından sonra bir başka kederli bölge, Gümülcine’ye doğru hareket ettik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi