27 Mayıs kutlamaları!
27 Mayıs, Mayıs bayramlarının üçüncüsü idi: 1 Mayıs “Bahar bayramı”, 19 Mayıs “Gençlik ve Spor Bayramı” ve 27 Mayıs “Hürriyet ve Anayasa Bayramı”!
1 Mayıs, bütün dünyada işçi günü olarak bilinir, bunun bir asırdan fazla geçmişi var. Türkiye’de işçi bayramı komünistçe bulunduğu için, 1 Mayıs şipşak bahar bayramı yapılmıştır. 19 Mayıs, geçenlerde yazdık, Atatürk’ün vefat ettiği yıl “milli” bayramlar arasına katıldı. 27 Mayıs’ı ise NATO’ya CENTO’ya bağlı Türk darbecileri millete armağan etti!
Fakat ömrü kısa oldu. 12 Eylül darbecileri halka zulüm olan bu bayramı kaldırdılar. Bununla birlikte Türkiye’de hâlâ 27 Mayıs’ı kutlamak isteyen bir hayli halk düşmanı vardır. Onların literatüründe 27 Mayıs askerî bir darbe değil, “devrim”dir!
Artık kullanılmayan bir zamanlar yalama olmuş bu kelime, bazılarının gözünde sihrini koruyor.
Anlı şanlı bazı yüksek yargı mensupları, 27 Mayıs’a hâlâ övgü yağdırıyor. Boşuna değil elbette! Türkiye’nin oligarşik yargısı, 27 Mayıs’a medyun-ı şükrandır. Çünkü varlığını ona borçludur.
Son Anayasa değişikliğinde en çok dirençle karşılaşan maddeler, yüksek yargının normalleşmesi ile ilgil olanlar. Onlar normalleşmeyi, gerçek bir adalet kurumu olmayı değil, ideolojik siyaseti sürdürmeyi tercih ediyorlar.
Bu sene 27 Mayıs’ın 50. yıldönümü. Bu önemli yıldönümünün şanına lâyık kutlanması lâzımdı! Fakat, ortalıkta ciddi kutlama emareleri yoktu. Fakat, yeni bir Mayıs bayramı ihdasını gerektirecek bir gelişme vuku buldu. Devlet partimiz kurultayını, 27 Mayıs’tan beş gün önce yaptı!
Bu Kurultay, eski başkanın kaçınılmaz istifasıyla yeni bir başkan seçilmesine müncer oldu.
Bunun CHP’li kitlelerde heyecan oluşturduğu şüphe götürmez.
27 Mayıs’ı çocuk yaşta idrak etmiş birisi olarak, kendimi 27 Mayıs günlerinde sandım. Neydi o CHP coşkusu?
Sağa-sola saldırıyorlar, sağda-solda gösteriler yapıyorlar. Seçimle gelmiş iktidar partisinin mensuplarına olmadık hakaretler ediyorlar... Düşükler, kuyruklar edebiyatı gırla gidiyor...
Sonra Yassıada Mahkemelerini kurdular.
Yassıada “Karaada” oldu! Çünkü hukuk tarihine kara bir leke olarak geçti!
O mahkemenin yargıçları, ne kadar da bağımsızdı, ne kadar da tarafsız... Onlardan bir tanesi, baş yargıç, bir defasında, “Sizi buraya tıkan kuvvet öyle istiyor!” deyivermişti!
İşte Türkiye’nin bugünkü yüksek yargısı, seçilmişleri Yassıada’ya tıkan, ağır cezalar veren ve üçünü ipte sallandıran 27 Mayıs’çılar tarafından şekillendirildi!..
Bu yüzden ona dokunulamaz! Yakında göreceksiniz, CHP meydanlara çıkacak ve halkı ‘27 Mayıs + 12 Eylül’ yargısının ilelebet yaşaması için “hayır” demeye davet edecek.
MHP’nin de 27 Mayıs kutlamalarında bir hayli tuzu olacağa benziyor. Onlar da, 27 Mayıs’ın 20. yüzyılda Başbakan asarak tarihe geçen yargısına dokunulmaması için censiperane çalışacaklar!
Anlayacağınız, bu sene 27 Mayıs kutlamaları canlı ve heyecanlı geçecek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.