Uluslararası bir yardımlaşma ile ve muhtelif zorlukların göze alınması suretiyle çıkılan bir yolculuk olması sebebiyle her şeyin planlandığı gibi yürümesini beklemek mümkün değildir. Ama Allah’ın izniyle kararlı bir yolculuğa çıkılmıştır ve bu amaçla bir araya gelenler önlerine çıkan engelleri aşmak için bütün güçlerini ortaya koyma, zorluklara göğüs germe niyetindeler.
Antalya’dan gemilerin Salı sabahı harekete geçmesi planlanmıştı. Biz de bu plana göre Pazartesi akşamı İstanbul’dan uçakla Antalya’ya gelip geceyi burada geçirdik. Bundan önceki yazıyı da, yazıda da belirttiğim üzere İstanbul’dan yola çıkmadan önce yazıp göndermiştim.
Antalya’ya gelmemizden sonra Yunanistan ve İrlanda gemilerinin, iyilik filosu gemilerinin buluşma yeri olarak belirlenen noktaya ulaşmasının gecikeceği o yüzden Antalya’dan harekete geçişin ertelendiği bildirildi. Ne zaman harekete geçileceği konusunda da kesin bir bilgi yoktu. Yunanistan’dan gelecek gemide arıza olduğu ve genel grevlerin işleri geciktirdiği, İrlanda’dan gelecek geminin ulaşmasında da bir gecikme olacağı yönünde bilgiler verildi. Uluslararası bir etkinlik ve ortak eylem olduğundan iyilik filosuna katılacak tüm gemilerin bir araya gelmesi ve Gazze’ye doğru birlikte harekete geçilmesi düşünülüyor.
Antalya’da ilk buluşma yerimiz Kepez Kapalı Spor Salonu’ydu. Buraya Antalya’dan ve çevre illerden hem yolculuk için gelenleri karşılamak, hem de sabah onları yolcu etmek için toplanan birçok kişi vardı. Konya’dan, Adana’dan, Denizli’den, Isparta’dan ve daha başka yerlerden bu amaç için gelenler vardı. Isparta’dan gelen kıymetli kardeşlerimiz yanlarında o güzel kokulu güllerini getirmeyi de ihmal etmemişlerdi. Elindeki kocaman tepsisiyle sevimli kokusunu etrafa yayan güllerinin yapraklarını dağıtmasından hemen Ispartalı olduğunu anlıyorsunuz.
Eğer ki gemilerin yola çıkış tarihi ertelenmesiydi gelenler geceyi Antalya’da geçirecek, sabahleyin kutlu yolculuğun yolcularını uğurlayacak sonra evlerine döneceklerdi. Ama erteleme olunca ve yola çıkış tarihi hakkında da kesin bir bilgi verilemeyince birçokları geceden evlerine dönmeyi tercih ettiler.
Yolculuk için bir araya gelenler arasında önemli şahsiyetler vardı. Hepsi aynı insanî gaye, aynı ortak duygu ile bir araya gelmişti. Önceki kafileden tanıştığımız birçok kişiyle bu ikinci yolculuk vesilesiyle tekrar bir araya gelmek hepimizi sevindirdi. Fakat önemli bir simanın eksikliği hemen hissediliyordu. Kepez Kapalı Spor Salonu’nda yapılan konuşmaların ardından gözlerimiz hemen Faruk Aktaş’ı arıyordu ve içimizde adeta şimdi Faruk kardeşimiz kürsüye çıkıp konuşulanları kafilenin diğer resmi dillerine tercüme edecek gibi bir beklenti oluşuyordu. Ama o ebedi âleme göçtüğü için aramazda yoktu. Bu vesileyle kendisini bir kez daha rahmetle anıyor, Yüce Allah’tan bu değerli kardeşimizin ve onunla birlikte hayata veda eden Bahattin Yıldız ağabeyimizin mekânlarını cennet eylemesini diliyorum.
Dikkat çeken bir şey de kafilede kalabalık bir gazeteci takımının bulunması ve gelişmelerin bu kişiler tarafından günü gününe dünya kamuoyuna aktarılması. Birçok haber ajansının, televizyon kanalının, gazetenin ve radyonun muhabiri gelişmeleri takip etmek ve dünya kamuoyuna aktarmak üzere yolcuların arasına katılmış durumda. Daha önce kara kafilesinde gazeteci sayısı bundan çok azdı. Avrupa’dan gelen gemilerin de filoya katılmasıyla bu sayı daha da artacak. Çünkü söz konusu gemilerde de çok sayıda gazeteci ve televizyoncunun bulunduğu biliniyor. Gemiden inşallah uydularla canlı yayın yapma ve gelişmeleri sıcağı sıcağına kamuoyuna aktarma imkânı olacak.
Kepez Kapalı Spor Salonu’nda yolcuların bir araya gelmesi vesilesiyle düzenlenen programda gemilerin taşıdığı yüklerin mahiyeti ve miktarı hakkında ayrıntılı bilgiler verildi. Bu bilgiler götürülen yükün tamamen insanî yardımdan ibaret olduğunu bütün açıklığıyla ortaya koyuyor. Bunların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engellemeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Dört yıla yakın bir süredir ilaç, tıbbi malzeme ve gıda maddesi temin etmesi bile engellenen, yıkılan evlerinin yerine yenilerini yapmalarına izin verilmeyen Gazze ahalisinin yardıma ihtiyacının olmadığının ileri sürülmesi kadar da bir saçmalık olamaz. Sadece bu saçmalık bile Gazze’yi kuşatmaya alanların vicdanların ittifakı karşısında nasıl köşeye sıkıştığını ve saçmalıklara sığındığını ortaya koyuyor.
Mazlum ve mağdur insanlara el uzatmak amacıyla bir araya gelen iyilik sahiplerini temsilen yola çıkan bu kafilenin engellenmesi tam anlamıyla korsanlıktır. Fakat bu korsanlık, iyilik için bir araya gelen vicdanları kararlılığından vazgeçiremeyecektir.