Üstün ahlak sahibi İslam halifesi Hz. Osman
Onun halifeliği döneminde, İslam topraklarında yaşayan çok sayıda insan İslam dinini kabul etmiştir. Bu döneme ait dikkat çekici bir diğer gelişme ise, Müslümanların zenginleşmeleri ve geçmişe kıyasla daha da refah içinde bir hayat sürdürmeleri olmuştur.
Peygamberimiz (sav), Hz. Osman'ın (ra) Şehadetini Haber Vermiştir
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in Hz. Osman (ra) ile ilgili bildirdiği şehadet haberleri Allah Katından bir mucize olarak gerçekleşmiş ve İslam dininin yayılmasında çok büyük bir sorumluluk üstlenen Hz. Osman (ra) şehit edilmiştir.
Bu mübarek şahsın şehadeti ise özellikle Basra, Küfe ve Mısır gibi şehir ve ülkelerde çıkan bazı karışıklıklar sonucunda meydana gelmiştir. Bu karışıklıklar neticesinde Hz. Osman (ra) Hicretin 35. yılında (Miladi 657) bazı isyancılar tarafından evinde şehit edilerek Allah Katında şerefli bir mertebeye ulaşmıştır.
Meydana gelen bu karışıklıklarda dahi hilafet makamından ayrılmaması ise, Peygamber Efendimiz (sav)'in kendisine söylediği bir sözden ileri gelmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) kendisine bir gün; "Ya Osman (ra), Cenab-ı Hakk sana bir gömlek giydirecek, münafıklar onu senden soymak isterlerse sakın sen onu, bana kavuşuncaya kadar çıkarma." buyurmuştu. Bu tehlikeler karşısında dahi Hz. Osman (ra)'ın Peygamberimiz (sav)'in bu sözüne itaat etmesi kendisinin Allah'a ve Peygamber Efendimiz (sav)'e olan bağlılığı ve teslimiyetinin en açık göstergelerinden biridir.
Üstün ahlak sahibi Hz. Osman
Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde "yüksek ahlak sahibi" diye vurgulayarak üstün ahlakını övdüğü Hz. Osman (ra), yaklaşık on yıl süren halifeliği süresince tevazulu, adaletli bir yönetim sergileyerek, Peygamber Efendimiz (sav)'in yolunu izlemiştir. İslam topraklarını gerek karadan gerekse denizden yapılan başarılı seferlerle büyüterek, Kuran ahlakının daha geniş bir coğrafyaya yayılmasına vesile olmuştur.
Hilafetinden önce ve sonra Allah'ın izniyle İslam ahlakının yayılmasına hizmet eden Hz. Osman (ra), tüm Müslümanlara Kuran ahlakının kararlılıkla yayılması konusunda örnek, faziletli bir ahlak sergilemiştir. Allah tüm Müslümanların bu konuda göstermeleri gereken çabayı bir ayette şöyle bildirmiştir:
"Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır." (Al-i İmran Suresi, 104) "Geçmişten ibret alın da hayra çalışın." "Allah (cc) size dünyayı, onunla ahireti arayasınız diye vermiştir. Ona meyledesiniz diye değil!"
"Ecel erişmeden yapabileceğiniz hayırlı işler için acele ediniz."
"Ey İnsanlar! Allah'ın emirlerine muhalefet etmekten sakının. Zira Allah'ın emirlerine muhalefet etmekten sakınmak bir ganimet"tir... Kul, gözleri gördüğü halde, Allah'ın kendisini kör olarak haşretmesinden korksun, hikmetten anlayan için tek söz kâfidir. Manen, sağır olanlar zaten hakkı duymazlar. Biliniz ki, Allah kiminle beraber ise o, hiçbir şeyden korkmaz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.