Türkiye sizi selamlıyor. Bütün dünya, mazlum milletler, ezilenler, adalet ve özgürlük arayanlar sizi selamlıyor...

Devletlerin yapamadığını yaptınız. Milletlerin vicdanını uyandırdınız. Atlantik'ten Pasifik'e kadar bütün coğrafyayı hareketlendirdiniz? Milyonların gözünü açtınız.

Kader gibi gösterilenin gerçek olmadığını gösterdiniz. Riyakarlığı, iki yüzlülüğü, sahtekarlığı ortaya çıkardınız. Sadece İsrail'in ırkçı yüzünü değil, milletlerin kanı üzerinden iktidar yürütenlerin çirkinliklerini de ortaya serdiniz.

Bir yol gösterdiniz. Onlarca yıl nefes alamaz hale getirilen insanlarımıza, köleliğin kader olduğuna inandırılmak istenen milletimize direnmenin, cesaretin, meydan okumanın yolunu açtınız.

Bu yolla artık sınırlar zorlanacak. Sınırlar aşılacak. Milletler, toplumlar buluşacak. Bu yolla zora direnilecek, karşı konulacak, ambargolar kırılacak.

Bu bilinçle yüzyıllık "kader" değişecek.

Mesajınız hepimize ulaştı. İstanbul'a, Anadolu'ya yayıldı. Kahire'ye, Cakarta'ya, İsfahan'a, Kudüs'e, Bosna'ya ulaştı.
Heyecanlandık, öfkelendik, coştuk, ümitlendik. Bu coşku, yanınıza milyonları katacak, sayısız yürek katacak, bilek katacak.

Şehitleri, gazileri, kahramanları selamlıyoruz.

Türkiye'nin dik duruşunu, bunu sağlayanları, emek verenleri selamlıyoruz.

Bülent Yıldırım'ı, Osman Atalay'ı, Hakan Albayrak'ı, Ümit Sönmez'i, Sümeyye'yi, Murat'ı, Ersin'i, adını yazamadığımız gazetecileri, gönüllüleri, Anadolu'nun her köşesinden bu "sefer"e katılan kardeşlerimizi selamlıyoruz.

Şehitlerimizin aziz hatırasını, geride bıraktıkları mirası, yaralılarımızın fedakarlıklarını selamlıyoruz.

Bitti mi?

Asla bitmeyecek. Hesap mutlaka görülecek! Yola devam edilecek....