Neden Ülkeden ve Halktan Nefret Edenler Kıymete Biner?
Memlekette yer yerinden oynadı ve bu gidişle daha da oynayacağa benziyor. Meğer ne çeteler varmış. Fıçı fıçı çeteler çıkıyor ortaya. Şimdilik epey kallavi çeteler zuhur etti. Bakalım ileride daha kim bilir ne tür kallavi duble çeteler çıkacak.
çete suçlamasıyla gözaltına alınan ve Cumhurbaşkanının tasallutuyla yaşına binaen tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan İlhan Selçuk denilen kişi, öyle badem gözlü, öyle badem gözlü oldu ki, taa Cumhurbaşkanına kadar kendisine acındırdı.
Şimdi malum çetenin öne çıkan isimlerine bir bakalım. Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu ve İlhan Selçuk.
“Ben bu ülkenin vatandaşıyım, taşını toprağını seviyorum, toplumun her kesiminden herkesin bu ülkede özgürce yaşama hakkı vardır” diyen bütün insanların vicdanlarına bir soru havale etmek istiyorum.
“Bu üçlü ve arkalarındaki diğer isimlerin hangisi, bu milletle barışıktır, bu ülkeyle barışıktır, hangisi bu milleti sever, hangisi bu ülkeyi benimser, hangisinin ülkemizle ve halkımızla ortak değer yargıları vardır?”
Takiyye, riyakarlık ve iki yüzlülük yapmadan, kendi vicdanına ihanet ederek, başkalarına şirin gözükmek istemeyen herkesin vereceği cevap, kocaman bir “Hiç” olacaktır. Evet, kocaman bir hiçtir.
Doğu Perinçek denilen isimden bu ülkeye ve millete bugüne kadar ne hayır gelmiştir de bundan sonra ne hayır gelecektir. Bugüne kadar olduğu gibi, gelse gelse, sadece; “kargaşa, kaos, terör, yolsuzluk ve benzeri şer işler” gelir ve gelecektir.
İlhan Selçuk ve yazdığı gazetenin, bugüne kadar ülkenin ve milletin hangi yarasında bir merhemini gören vardır. İlhan Selçuk denilen şahsın “imtiyazlarını tanrı bilmiş küçük bir azınlığın” dışında, toplumun hangi kesiminde bir yeri ve yurdu vardır ve ülke için, millet için, hayra yarar hangi yazıyı yazmış ve hangi iyi işlere öncülük etmiştir. Onun da diğerleri gibi millete sunabileceği bellidir. Kaos, kargaşa ve terördür.
Kemal Alemdaroğlu üzerine yazmak gerçekten insanlığa karşı yapılmış büyük bir ayıptır. İlgili şahsın kin ve öfkesi, diğerlerinkinden farklı değildir amma öyle ileri gitmiş, öyle ileri gitmiştir ki, düşünce bakımından birbirlerinden ayrı kalmayan eski Cumhurbaşkanı bile olup bitenlere dayanamayarak görevden almıştır.
Neyse dönelim 83’lük çeteciye; bir kısım medya öyle bir İlhan Selçuk propagandası yaptı ki, aklı başında pek çok isim bile bu propagandanın tesirinde kalarak “ayıp oldu” ifadesini kullandı. “ayıp oldu” diyenlerin yüzüne bakamadım. Neden? İnanmadıkları bir şeyi söyledikleri için belki yüzleri kızarıyordur diye.
Demek ayıp oldu öyle mi? 83 yaşına gelmiş, bugüne kadar memleket ve millet menfaatine parmak oynatmamış, toplumun dinine diyanetine, örfüne adetine ve bilumum milli ve manevi değerlerine küfrederek ömrünün sonuna gelmiş, bu da yetmemiş, bitmek bilmeyen korkunç bir hırs, kin ve öfkesini bileyleyerek kalkmış çeteciliğe soyunmuş, darbeye heveslenmiş, ülkenin selameti açısından devleti ve milleti muhafaza etmek isteyen sağduyu sahibi savcılar, bu ve benzerlerinin memlekette bir kargaşa ve kaosa meydan vermemesi için hukuki yollara gitmiş ve ayıp edilmiş öyle mi?
Yuh bee! Bu ne yahu! Nasreddin Hoca’nın hesabı “Hırsızın hiç mi suçu yok.” 83 yaşındaki bir adam, ülkesini ve milletini sevse, adam gibi adam olsa, bu yaştan sonra ne işi var çetecilik de darbecilik de. Yaşından başından utanmıyor mu? Şimdiye kadar kim onun köpeğine hoşt, tavuğuna kişşt dedi de bundan sonra diyecek.
Ayrıca yıllardan beri yazdığı gazete ve kendisi, her fırsatta küfrettiği ve kinini kustuğu milletin parasıyla hayatiyetini sürdürmüyor mu? Ne devletin ne de milletin bu ve benzeri tiplere ihtiyacı yok. Gölge etmesinler, kimse onlardan ihsan beklemiyor. İlhan Selçuk’a acıyanlar, isterseniz öncelikle terk ettiğiniz yaşlı anne ve babalarınıza acıyın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.