Bir okurumuz, "İş yerinde yaşadığı sorunları"nı yazmış ve "nereye gitsem kötü bir insanla karşılaşıyorum, ben kötülerin olmadığı bir dünya istiyorum!" diye eklemiş.

Bu hepimizin temennisidir ancak yaşadığımız dünyada beyaz, siyah ve gri renkler var bu da bir gerçek...

Bu konuya açıklık getireceğine inandığım şu hikâyeyi okurumuzun dikkatine sunmak isterim:

Vaktiyle bir çoban, zengin bir ağanın kızına âşık olur ve onunla evlenmek istediğini açıklar. Ama ağa kararlıdır, çobanı sınavdan geçirecek ve bu sınavda beklentilerine ulaşırsa kızını ona verecektir. Çoban bunu hemen kabul eder ve ağanın yanına gider. Ağa "Koyunlara önce tuz yedireceksin, sonra da kaval çalarak şu ırmaktan hiç su içmeden geçireceksin" der.

Çoban tereddüt etmeden koyunlarının başına gelir. Onlara tuz yedirir sonra da ırmağın başına getirir ve kavalını çalmaya başlar. Çoban kavalı büyük bir ustalıkla çalmakta ve koyunları su içmeden karşı tarafa geçirmektedir. Bütün koyunlar bu yöntemle su içmeden karşı tarafa geçerler. Ama aralarında mor bir koyun vardır ki, bu koyun çobanı çok zorlar. Sürekli ağzını suya daldırır ve su içmeye kalkar.

Çoban bütün marifetlerini sergiler ve koyunun su içmemesi için kavalını ustaca kullanır koyunu harekete geçirir. Ama bu pek de kolay olmaz, gerçekten çok zorlanır. Çoban mor koyunu karşıya su içmeden geçirmiştir ama sürüye harcadığı enerjiden daha fazlasını harcamış ve çok yorulmuştur ..."

Hikâyede olduğu gibi her yerde mor koyunlar vardır. Mesela yeni bir eve taşınırsınız, burada anlaşamadığınız ya da sözleriyle hal ve hareketleriyle size rahatsızlık veren bir komşunuz vardır. On komşunuzdan biri sizi rahatsız ediyordur ve belki aranızda tatsız olaylar yaşıyor da olabilirsiniz. Ama zaman içinde onunla nasıl iletişim kuracağınızı öğrenir ve aynı ortamda yaşama becerisi kazanırsınız. Bu bir iletişim beceridir aslında..

İyi bir iletişim becerisini etkileyen dört faktör de şunlardır:

1. Muhatabı tanımak

2. İletişim kanalını daima açık tutmak

3. Saygı göstermek ve empati kurmak

4. Çabayı tüm içtenliğiyle devam ettirmektir.

Nerede olursanız olun, karşınıza mor bir koyun çıkar ve siz aslında bu kişiler nezdinde insanın iyi ve kötü taraflarını tanır ilişkilerinizin kapasitesini geliştirirsiniz. Okulda bütün arkadaşlarınızla aranız iyidir ama kendinizi anlamadığınızı düşündüğünüz biri vardır ve bu kişiyle aranızda çatışmalar olur. Dairede, okulda, mahallede, kursta, tarlada... Yani her yerde rahatsız olduğunuz ve aynı ortamda kalmak istemediğiniz mor koyunlarınız olacaktır. Burada yapmamız gereken şey, tıpkı çoban gibi bu insanlarla nasıl yaşayacağımızı öğrenmek ve orta bir zeminde buluşabilmektir.

Peki, bunun için ne yapabiliriz? Her şeyden önce karşımızdaki kişiyi tanımamız ve çatışmaya neden olan durumların tespitini yapmamız gerekir. Nelere kızıyor, neden kızıyor, ne istiyor, insanlara hangi konularda rahatsızlık veriyor.

Bunun yanında, kişinin bu tavırlarının bize karşı mı yoksa kişiliğinin bir parçası mı olduğunu da bilmeliyiz. Bu kimseler, çevrelerindeki kişilerde çatışma halinde olduklarından, bu tavırlarının hedefi siz değil bütün insanlardır. Bu nedenle olayı üzerinize almaya gerek yoktur.

Yaşadığımız soruna nasıl yaklaştığımız da hayli önem taşımaktadır.

Eğer komşunuz sürekli gürültü yapıyor ve bu davranışını da sürdürüyorsa, burada onunla tartışmaya kalkmak, eleştirmek çözüm getirmeyebilir. Bunun yerine, komşuyla tanışmak, bu durumun size verdiği zararı uygun bir dille ifade etmek, ona tebliği yapmak ve iyi ilişkiler kurmak daha faydalı olacaktır... Bu şekilde davrandığımızda belki de karşımızdaki kişiyi kazanabilir ve onun kendisini görmesini sağlayabiliriz.