Tayyip-İlker tam siper!..
Kimse, apar topar OHAL olsun da, zaten cehennemi yaşayan Kürt vatandaşlara dünya iyice zindan olsun demiyor..
Demiyor da benim diyeceğim şu..
Bahçeli’nin OHAL çağrısı neden İlker Başbuğ’u böyle telaşlandırdı acaba?!
Silah arkadaşları, sıra sıra önünden geçip kodese tıkılırken de, PKK’nın uzantıları üst perdeden ülkeyi tehdit ederken de derin filozoflar gibi suskun kalan İlker Bey’in birden dile gelip “Sıkıyönetime gerek yoktur” diye fetva vermesinin bir izahı vardır elbet...
İşte devletin tepesindeki hayranlık verici uyum da budur zaten!..
Hani “Güzel şeyler olacak” uyumu..
Oluyor görüyoruz..! Uyumu da.. Şehitlerin geldiği tepede de “uyum” içerisindeydiler..
Arkadaşlar diz çökmüşler!..
Ne olur ne olmaz, havanı var, obüsü var, kanası var!..
Siperdeler ve “tam siper!..”
Neresi burası?!.
Türk toprağı..!
Toprağımızda, malum zevat ayakta duramıyor!..
Sivil büyüğümüz, onları “seyreden” askere bir de “değerlendirme” yapıyor..
“Dikkatli olun!.. Gündüz de saldırabilirler!..”
Çok hoş!.. Açıla saçıla gelinen noktanın beyanı bu!..
Şu günlerin daha beteri olmadıysa, bizim çocuklarımızın, yoksulun askere saldığı yiğitlerin sayesindedir..
Erat, canını veriyor mevzisini vermiyor..
Erat, mevzisinde, düşmana bağrını açıp dimdik bekliyor..
Omzu kalabalıklar, koltuğu kalabalıklar tam siper’.. Neredeler?!.. Mehmetçiğin arkasında...
Siperde ne yapıyorlar?!
Milletin yüzüne bakacak halleri yok ya, Mehmetçik üzerinden aklanmaya çalışıyorlar.. Mevzinin Gazilerinden biri Giresunlu Volkan Demir..
Erattan.. Kahraman bir Mehmetçik..
Anlatıyor, “Komşu mevziye roket düştü, arkadaşlarım şehit oldu gözümün önünde..” diyor.. Takım komutanı yaralıydı, yerinden kıpırdayamıyordu. Ona bağırmış, “Komutanım ! İzin ver çıkayım, bu teröristleri takip edeyim.”
Komutan tabii ki izin vermemiş... Volkan, mevzide aldığı isabetle gazi oldu, ama yılmadı.
“Komutanımı anlıyorum ama, kalan 54 günlük askerliğimin tamamını Gediktepe’de tamamlamak istiyorum. Arkadaşlarımın intikamını alamazsam ben de dikili taş olayım”
Volkan ve öteki kahramanların yanağını okşayarak, millete karşı böyle görüntü vererek, neyi kurtarma peşindedir değerli zevat!..
Erat canını verdi, mevziyi vermedi..
Siz sizin üzerinize düşenin neresindesiniz?!.Yaptığınız açıklamaların yansımalarını dahi hesap edemediğinizi biliniz..
Şu sözlere bakın.. İlker Başbuğ, “Gelenler 250 kişi değil, 57 kişiydiler, 23’ü saldırdı!!” demiş.. Ey mübarek, elli yedisine, yirmiüçüne kadar saydın da, nasıl oldu da tepesine binemedin!!. Dahası.. Bunca zayiatı, yirmiüç tane eşkıya nasıl verdirdi, bu nasıl bir zaaftır?!
Baş paşası böyle olunca iki yıldızlı paşası da şöyle oluyor.. Gürbüz Kaya adlı iki yıldız general, (kendisi bölgenin komutanıymış) “Biz onları gördük de çoban moban sandık” demiş.. Generale bak.. Bölge vızır vızır roketlerin uçtuğu, silahların patladığı bölge.. Çobanın, kaçakçının orada işi ne!?. Senin öncü gözetlemecilerin nerede?!.
Bakınız, Kanal D’nin bölgede uzmanlaşmış habercisi İhsan Yıldız’ın derlemesi şöyleydi.. “PKK bu saldırı için iki aydır hazırlık yapıyormuş.. Saldırı mevzilerine katırlarla silah taşınmış.. İkiyüz kiloluk uçaksavarlar getirilmiş.. Saldırıdan sonra da bu ağır silahlar gene katırlara yüklenip götürülmüş..”
Yani ne diyelim de ayıp olmasın!!?
İstihbarat sıfır, müdahale sıfır..
Ama hala, “İstihbaratta ve müdahalede bir eksiklik yok!” diye açıklama yapabiliyorlar!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.