Taşeron ve Tandem
On bir şehit verdiğimiz Şemdinli saldırısından sonra, bir kere daha derinden sorgulamamız gereken "ABD'nin anlık istihbaratı kiminle paylaştığı" hususudur!
*
Amerikan makamları, Türkiye ile anlık istihbarat paylaşımının düzeyinde bir değişiklik olmadığını öne sürüyorlar.
ABD, her defasında, "PKK ile mücadelede Türkiye'ye destek" veriyormuş gibi yapıyor.
Bu "destek" söylemi...
Washington'ın resmi görüşüdür.
Perde arkası, tamamen başkadır. Kirli mi kirlidir.
"Anlık istihbarat paylaşımı" 2007 Kasım'ındaki Beyaz Saray Zirvesi'nden itibaren dillere pelesenk olmuştu:
2008'in ilk haftasında Diyarbakır'da beş şehit verdiğimiz terör saldırısıyla birlikte "anlık istihbarat paylaşımı"nın da "sözde kaldığı" anlaşılmıştı.
*
Başbakan Erdoğan, PKK için "hangi güçler adına taşeronluk yaptığı bilinen terör örgütü" diye konuştu.
*
PKK, ABD-İsrail Hattı'nda işlev gören "taşeron" bir örgüttür.
ABD patentli Ergenekon Ahtapotu'nun en kanlı koludur, PKK...
Hal böyle iken, ABD sözcülerinin "PKK, Türkiye ile ortak düşmanımızdır" şeklindeki resmi açıklamalarının bir kıymeti yoktur.
*
Başbakan'ın "PKK'nın arkasındakilere" vurgu yapan açıklamasına içeriden itiraz edenlerin "büyük resmi" itina ile örtmeye çabaladıklarını görüyoruz.
*
Şemdinli'den bir önceki zamanlamaya bakalım.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait beş gemimiz 5 Mayıs'ta Akdeniz'e açıldı.
10 Mayıs günü ise Türk hava sahasını korumak ve Ortadoğu'nun güvenliğini sağlamak için İskenderun'a füze rampası kuruldu.
Peki, 31 Mayıs'ta ne oldu?
İskenderun'daki Deniz İkmal Destek Komutanlığı'na teröristlerce saldırı düzenlendi, altı şehit verdik.
Aynı gün, Terör Devleti İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği baskında 19 masum-savunmasız Türk katledildi!
Derindeki resim, İsrail-ABD Tandemi'ne aittir.
Türkiye'nin "istikrarsızlaştırılması"ndan fal tutuyorlar...
Ankara'nın yolunu, hem içeride hem de dışarıda kesmek istiyorlar.
*
Şemdinli'nin zamanlaması ise 2007 Çankaya Seçimi öncesindeki gerilimi, tırmandırılan terör saldırılarını hatırlatıyor.
Referandum'un yoluna taş koymaktan, "Açılımı durdurabilme" hedefine kadar bir dizi manevra sahne alıyor.
Sürekli deşifre edilen, duvara dayanmış vaziyetteki darbeci Ergenekon örgütü can derdinde...
Yargıdaki destekçileri "kurtarma operasyonları" düzenliyor.
Yargıtay'ın "hukuku vuran" kararı ile "alacakaranlık kuşağı" tahliyeleri birbirine ekleniyor...
Türkiye "Yargı Harekatı"nı tartışamadan, Şemdinli Saldırısı patlayıveriyor!
*
"Kaybeden Statüko" sırtını dayadığı Washington'la birlikte...
"Türkiye'nin Yeni Gidişatı"nı tersine çevirebilmek için; "can havliyle" bastırıyor, saldırıyor.
Peki, amacına ulaşabilecek mi? Kesinlikle, hayır!
*
Daha önce de (2007 ve 2008'deki gibi) böyle "seri harekatlar" görmüştük.
Türkiye'nin içeride ve bölgesinde yolunu kesmek isteyen Statüko Operasyonları...
Maksadının tam aksi ile neticelenmiş; Türkiye'deki yeni sürecin daha da hızlanmasına yol açmıştı.
Bu defa da öyle olacak.
*
Altmış küsur yıllık boyunduruğundan kurtularak bağımsızlaşan Ankara Ekseni...
ABD-İsrail Ekseni'ne "tarihi bir bunalım" yaşatıyor.
Bu ikili, dört yıldır bütün açık-gizli eylemlerine, kirli operasyonlarına rağmen, Ankara'nın yeni gidişatını tersine çevirmeyi başaramadılar.
Unutmayınız: Devran döndü, artık...
"Şer Ekseni" yenilgiye mahkumdur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.