Kimileri için kızılca kıyamet kopmak üzere.. Yakında darbe olacak ve AK Parti, tasfiye edilecek. Bütün kazanımlar çöpe gidecek.. Bunun ilk işaretleri ise;
¥ Yükselen terör dalgası gösteriyor ki, birileri düğmeye bastı. İsrail, terör lobisi, Yahudi lobisi, Türkiye’nin bölgede daha fazla güç olmasını istemeyenler harekete geçtiler.. Onların yerli işbirlikçileri de devreye girdi ve yeniden “topyekun bir savaş” başlattılar. Şiddet ve inkar sarmalında yol almaya çalışıyorlar.. İnkar ve şiddet ekseninden kayan çözüm arayışları, karşı kanatta paniğe yol açıyor.. Asıl eksen kayması burada gözüküyor..
¥ Balyozcuların salıverilmesi ve yargının Ergenekon konusunda taraf olması, bunun sonucu İlhan Cihaner’in tahliye edilmesi.. Bu haddinden fazla komplo içeren uygulamalar, gayedeki hikmeti yok ediyor ve geri tepiyor..
¥ Deniz Baykal’ın geri çektirilip Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara yürüttürülmesi. CHP için kemal/zeval vaktinin bir göstergesi gibi sanki..
¥ Bahçeli’nin erken seçim, olağanüstü hal ve açılımdan vazgeçme çağrısı.. Neyse ki, Erdoğan bütün bunları reddetti..
¥ Mustafa Sarıgül’ün parti kurmaktan vazgeçmesi vd. Kursa ne yazardı, vazgeçse ne yazar. Bıraktı, şimdi ona inanarak, güvenerek yola çıkanlar, kendilerini aldatılmış hissediyor. Öfkeliler.. Oyun geri tepti.. İnandırıcılığını ve ciddiyetini kaybetti..
Ben Müslümanlardanım. (Elhamdülillah.) Allah olan-bitenleri, görüyor, duyuyor ve biliyor. Gerçek hüküm ve iktidar sahibi (Kadir-i Mutlak olan) O’dur.
“Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde O hayır murat etmiş olabilir..”
Bize düşen ise, üzerimize düşeni yapmak.. Bir de dua etmemiz gerek, “İçimizdeki beyinsizlerin yüzünden bizi helak etme Allahım” diye..
Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. Ve sonuçta “her topluluk layık olduğu gibi idare olunacaktır.” Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe de, bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir..
Yine belirtmeliyim ki, “Allah cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez”.
Bizim Türk ve Kürt geri zekalılar, güya akıllarınca fırsatı ganimet bilip, Allah’ı kendi hesaplarına zorlamaya çalışıyorlar..
Sonunda herkes ya kendi cennetine sırtında tuğla, ya da kendi cehennemine sırtında odun taşıyor olacak.
Olması gerekeni söyleyeyim ki, “haksızlıklar karşısında susmayın.” Sakın “zalimlere yardım etmeyin, sonra ateş size de dokunur”. Zalimlerden korkmayın, Allah’tan korkun! Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı durun.. “Bir kavme olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmesin”.. Sabredenlerden olacağız. Çokça dua edeceğiz.. Fitne zamanıdır.. Öfkeyle kalkan, zararla oturur.. İstişare ve şûra yapın, tevhidden ve vahdetten ayrılmayın, tefrikaya düşmeyin, “sonra rüzgarınız kesilir”.. İyi şeyler yapın, sabredin ve sabrı tavsiye edin.. İhtilaf ederseniz hakeme gidin.. Özür dileyeni affedin. Merhametiniz gazabınıza, sevginiz nefretinize galib gelsin. “Barış her zaman daha iyidir..”
Unutmamak gerekir ki, karanlık aydınlığın yokluğudur.. Bunlar deniz kenarından kumdan evcikler yapan adamlara benziyorlar.. Sonra bir dalga gelir, hepsi kaybolur gider..
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri ne diyordu: "Hak, şerleri hayr eyler / Zannetme ki gayr eyler / Ârif ânı seyr eyler / Mevlâ görelim n'eyler / N'eylerse, güzel eyler.”
“Yarın ne olacak” diye kehanette bulunmaya gerek yok.. Muhtemel olan şeyler hakkında ben ne yapacağım, biz ne yapacağız sorusunu sormamız, kendi bireysel ve kolektif sorumluluklarımızın farkına varmamız ve gereği için bir şeyler yapmamız gerek.. Önemli olan bu..
“Ve bil gaderi hayrihi ve şerrihi, minallahu Teala”
Bana sorarsanız her şey daha iyi olacak. Bunlar bilinen ve beklenen şeylerdi..
Necip Fazıl’ın dediği gibi “Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın, gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın”.
“Şöyle olsaydı ya da olmasaydı, böyle olmazdı” gibi kuruntulardan kurtulalım artık. Bir şey olduktan sonra olan olmuştur.. Bütün bu olanlar, bizim sinir sistemimizi, hafızamızı canlandırıyor.. Bu oyunların içinden geçerek geleceğe yürüyeceğiz.. Sancılı bir dönem olacak.. Irmak yatağına dönüyor. Bir tarih uyanıyor. Yeni bir medeniyetin ihyasından söz ediyoruz. Elbette bunlar sancısız olmayacak.. Bir bedel ödenecek..
Korkacak bir şey yok!. Allah (cc) var, kitabı var ve resul bize geldi. Biz varız.. Melekler var, cinler var, elbette şeytan da onun dostları da var. Değil mi ki, Kadir-i Mutlak bir Allah (cc) var ve biz O’nun yeryüzündeki halifeleriyiz, ne gam! O’nun adına ve O’nun adı ile yeryüzünde, onun rızasını gözetiriz.. Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz.. Biz yeryüzünde hakkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olacağız.. Allahu ekber!..
Allah dilerse kafirleri de kendi dinine ve planına hizmet ettirir.. Herkesin bir planı vardır. O’nun da bir planı vardır, galib gelecek olan O’nun planıdır. Mekerallahu! O dilerse, tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirir..
O nimetini dilediğine hesapsız verendir.. Dilediğinden de çeker alır.. O servet ve iktidarı yeryüzünde evirir-çevirir..
Unutmayalım ki, “Allah (cc) bizleri mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..” Aklına, gücüne, parasına, silahına güvenenlerin nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını göreceğiz..
“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol / Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol”. Unutmayalım ki, “tefrika girmeden bir millete düşman giremez/ toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez”
İyya kenağbüdü ve iyya kenestaiyn. O ne güzel vekil ve O ne güzel yardım edicidir..
Siz Allah’a doğru yürüyerek giderseniz O size koşarak gelecektir.. Bildiklerinizle amel ederseniz, O size bilmediğinizi öğretecektir.. O’nun yardım eli sizin ellerinizin üzerinde olduktan sonra, O izin vermeden sizi kim yenebilir!..
Şimdi bekleyin. Temmuz Haziran’ı aratabilir.. Ağustos da zor geçecek gibi.. Eylül’e kadar rahat yok sanki. Bu yaz çok sıcak geçeceğe benziyor, ama rahmet de eksik değil!
Her şey daha güzel olacak. Mü’minlere müjdeleyin: Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.. Unutmayın, Allah sizi yeryüzünün varisi kılmak, sizin ellerinizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istiyor.. “Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.” (Şuara, 227)
Selam ve dua ile..