Korkulu günlere kilitlendik
Bazı kuruluşlar siyasilere "sağduyu" çağrısı yapmışlar..
Eyvah, yine Anayasa Mahkemesi yolu gözüktü.
Baykal hiç "Solduyu" ile anılmazken, "Sağduyu" gündeme getirilince küplere binmez mi?
Şimdi herkes düşen yapraktan, yeşeren topraktan, yiğitler korkaktan korkmaya başladılar.. Biz de ona dair bir şiir karaladık:
Soru sormayın canlar cevap müşkül şu sıra
Giden korkuttu bizi, gelenden korkuyoruz.
Hırsızdan çok bekçiler hakkımızı çaldı ya
Bizler şimdi bağlama çalandan korkuyoruz.
Hüzünlenen de sahte, kahkahalar atan da
Sebepsiz ağayandan, gülenden korkuyoruz.
Solucanlar büyüyüp oluyorlar ejderha
Yumurtadan çıkmamış yılandan korkuyoruz.
Daha neler gelecek kim bilir başımıza
Karanlık tasarıdan, plândan korkuyoruz.
Rüşvet rutin dışına çıktı yukarı katta
Verenden korkuyoruz, alandan korkuyoruz.
Dokunulmaz kepçeler dalar nafakamıza
Biz artık bölüşenden, bölenden korkuyoruz.
Aklımızı yitirdik ahmaklar ortasında
Bilmediği şeyleri bilenden korkuyoruz.
Kurtlar kuzuya döndü, kuzular güvercine
Vallahi üzengiden, palandan korkuyoruz.
Bir bozulma başladı inançta ve ahlakta
Doğandan, doğacaktan, ölenden korkuyoruz.
çiçeksiz ve meyvesiz ağaçların altında
Alerjik endişeyle polenden korkuyoruz.
Nerede bir büyükbaş konuşmaya başlasa
üstümüze yağacak yalandan korkuyoruz.
Güvendiğimiz bizi yoldu çevirdi kuşa
Tarlasında otları yolandan korkuyoruz.
Ne gibi pislik saçar, ne der, ne demez medya
Bayramlardan, düğünden, şölenden korkuyoruz.
Arı musallat oldu topuğu kıllı ata
Kırılacak yulardan, kolandan korkuyoruz.
Arttı itimatsızlık, işledi ruhumuza
Eğilip terimizi silenden korkuyoruz.
Baskısı var diyorlar siasetin hukuka
Demokrasi zırhını delenden korkuyoruz.
Oyuncular köledir, zorba hakem kalede
Muhteremden, sayından, ulandan korkuyoruz.
İhtiyaç duymaktayız istikrara, huzura
Şıp demeden huzuru bulandan korkuyoruz.
İnsan, ağaç, sarmaşık, yosun, mantar, papatya
Her kökünü toprağa salandan korkuyoruz.
Taraf tutan hukukçu, azgın çete ve mafya
Karanlıkta boşalıp dolandan korkuyoruz.
Yetmez mi bunca korku? Alın bir miktar daha
ünlü/ünsüz falandan-filandan korkuyoruz.
7.5.2000
Parmaz İzi adlı kitaptan..
Bu şiir, bir devrin belirli noktalarını işaret ediyor.. Ne parti ideolojim var, ne de menfaat şebekem.. Amma yine de sayın Baykal'ın hoşuna gitmeyeceğini tahmin etmekteyim..
Anayasa Mahkemesi'ne, Danıştay'a da gidemez.. çünkü ben sivil bir insanım..
Hem görüyorsunuz, sözkonusu şiir zamanaşımı denilen çembere çoktan girmiş..
Arada bir yazacağım böyle mizah kokan şiirleri.. Tabii canım sağ oldukça.. Dilim döndükçe..
Göz gözü görmez oldu yukarı katta
Adamcıklar birbirini yiyor altta
Siyaset çorbasıdır hep içtiğimiz
Karıştı kavgaya erkek de, avrat da
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.