H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

NATO ikinci 'Çekiç Güç' oluşturmasın!

NATO ikinci 'Çekiç Güç' oluşturmasın!

Başbakan Erdoğan’ın G-20 zirvesi münasebetiyle bulunduğu Toronto’da ABD Başkanı Obama ile görüşmesi, Türkiye’nin dış politikası bakımından son derece faydalı ve isabetli olmuştur. Her şeyden önce, iki ülke arasındaki 60 yıllık stratejik ittifak ve ‘model ortaklık’ bir defa daha teyit edilmiştir. Zira, içeride ve dışarıdaki ‘eksen kayması’ tartışmaları ve son olarak ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın beyanları mübalağalı spekülâsyonlara sebep olmuştu.
Ayrıca, Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’nin İsrail’den talepleri konusunda ABD’nin tavassutta bulunmasını istemesi ve İran ile uzlaşma temaslarının devamının teyidini sağlaması da önemlidir.
Bunların haricinde, Erdoğan’ın, ABD’den ve Batı’dan terörle mücadele konusunda daha fazla ve etkili işbirliği talebinde bulunduğu da anlaşılmaktadır. Sabah Gazetesi’nin özel haberine göre, Başbakan Erdoğan şu dört konuda ABD’den talepte bulunmuştur:

1. Kuzey Irak’taki PKK kamplarının boşaltılması.

2. PKK’nın lojistik desteğinin kesilmesi.

3. AB ülkelerinin suçluları iade etmesi.

4. Uyuşturucu kaçakçısı PKK’lıların listesinin genişletilmesi.
Bizce bu talepler makûl ve yerinde taleplerdir. Esasen, bu taleplere lüzum kalmadan ABD’nin ve AB’nin gereğini yapmaları, Türkiye’ye bir âtıfet değil, uluslararası anlaşmalardan doğan bir vecibedir.
***
Lâkin bu hususta bir endişemizi ifade etmek istiyoruz. Bazı medya organlarında NATO’nun da PKK terörü ile mücadelede kullanılacağı kaydedilmekte; hattâ Afganistan örneği verilerek NATO güçlerinin Kuzey Irak’ta ve Kandil’de konuşlandırılmasından söz edilmektedir.
Bu haberler eğer doğruysa, böyle bir konuşlandırma, Türkiye’nin millî menfaatlerine kesinlikle aykırıdır ve terörle mücadele bakımından da tamamiyle yanlış bir politika olur.

Şöyle ki:

1. Türkiye ‘büyük’ bir devlettir. Büyük devlet, teröristle mücadeleyi bizzat yürütür; müttefiklerinden sadece teknik ve lojistik yardım ister. Meselâ; ABD’ye Meksika sınırından bir terör saldırısı olsaydı, NATO kuvvetlerini buraya yığmaya kalkar mıydı? Afganistan ile Türkiye’nin terör konusundaki durumları hiçbir benzerlik arz etmemektedir.

2. ABD, NATO ve AB, terörle mücadele konusunda yukarıda sıralanan hususlar çerçevesinde elbette Türkiye’yi desteklemek zorundadırlar. Bu destek, istihbarat, teknik teçhizat gibi konuların dışına çıkıp bir NATO harekâtı şekline dönüştürülemez.

3. NATO’nun Kuzey Irak’ta konuşlanması, Türkiye’nin güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine ve teröristlerin tasfiyesine menfî şekilde tesir eder. ‘Sınır ötesi harekâtlar’ ve ‘güvenlik bölgesi’ oluşturulması engellenir.

4. NATO, Kuzey Irak’ta ikinci defa ‘Çekiç Güç’ün oluşturulması demektir. NATO güçleri kontrol edilemez ve ‘Çekiç Güç’ rezaletinde olduğu gibi, bilâkis teröristleri destekleyebilir.

5. NATO konuşlandırılırsa, Irak’ın kuzeyinde bir ‘Bağımsız Kürdistan’ın kurulması kısa zamanda gerçekleştirilir.
***
NATO’nun teknolojik desteğine evet; ancak terör bölgesine konuşlandırılmasını aslâ kabul etmemeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi