"At sahibine göre kişner" deyimini bilirsiniz.
At yarışlarıyla pek ilgimiz yok ama ecdat sporu "ata binme" bizim kültürümüzde önemli bir yer tutar.
Bugün artık neredeyse bir "zengin sporu" haline geldi "ata binmek"!
Bu yüzden gençlerimiz çoğu, belki bu deyimi "tecrübe" etme imkanını bile bulamamıştır.
At bakıcıları "seyis"ler ve at binicileri "jokey"ler, yukarıdaki deyimin ne anlama geldiğini çok daha iyi bilirler.
İster "bakıcı" ister "binici" olsun "sahibi" ile iyi uyum sağlayan bir at, verimli ve uysal olur.
O artık sahibinin emrindedir ve sahibi istemedikçe kimseye zarar vermez.
Aksi durum, bırakın başkalarını, sahibini bile tehlikeye sürükler.
Çifte yiyen, tepelenen, attan düşerek ölen nicelerini duymuşsunuzdur.
Devlet yönetiminde ve bürokratik işleyişte de bu böyledir.
Devlet ve halk.
Devleti temsil eden "yönetenler" ve halkı temsil eden "yönetilenler"...
Bu ikisi arasındaki uyum, at ile sahibi arasındaki "uyum" gibidir.
***
Bugünkü süreç ile 28 Şubat sürecine bakıyor ve karşılaştırıyorsunuz.
Aradaki farkı hemen fark ediyorsunuz.
Aslında halk, yine aynı halk.
Devlet aynı devlet.
Yasalar aynı yasa.
Ama yöneticiler değişmiş.
Anlayışlar değişmiş.
Böylece "uyumsuzluk" sorunu nisbeten ortadan kalkmış!
Yani,"sahibine göre kişneyen bir at" haline gelmiş devlet ve bürokrasi.
28 Şubat sürecinde yaşananları hatırlıyorum.
İmam Hatipliler ve İslami duyarlılığa sahip kişi ve kuruluşlara nefes aldırmayan bir yönetim anlayışı vardı.
Toplantılara izin verilmiyor, mezuniyet kutlamalarına ve piknik düzenlemelerine bile kuşku ile bakılıyordu.
Yönetenlerle yönetilenler arasındaki "uyumsuzluk" had safhaya ulaşmıştı.
O dönemde TİMAV tarafından Konya'da binbir zorlukla düzenlenen "Türkiye İmam Hatipliler Buluşması", sanki yasadışı bir faaliyetmiş gibi görülmüş ve istihbarat örgütlerini harekete geçirmişti.
Ardından da pek çok soruşturmalar ve takibatlar yapılmıştı.
***
Bugün İmam Hatipliler, her ilde ve ilçede bir araya gelebiliyor, mezuniyet kutlamaları yapabiliyorlar.
Geleneksel pilav günleri düzenlenebiliyor.
Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültesi mezunları, hiçbir endişe ve kuşku duymadan toplanabiliyorlar.
Bu arzu edilen, normal sayılan bir durumdur.
Ve, "at" ile "sahibi"nin "iyi uyumu"nu gösterir.
Bu uyumun bir örneğini de bugün Konya'da yaşayacağız.
Konya Yüksek İslam Enstitüsü ve Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mezunları Konya'da buluşuyor.
İlki 2006 Temmuz'unda gerçekleştirilen Mezunlar Buluşması, 3 Temmuz 2010 Cumartesi yani bugün yapılıyor.
1966-2010 arası 45 dönemin tüm mezunlarını biraraya getirerek hasret giderecek!
Mezunlar Buluşması-2'nin ev sahipliğini Fakülte dekanlığı yapıyor.
Bu büyük organize için Fakülte Dekanı Prof.Dr.Ahmet Önkal'ı tebrik ediyoruz.
***
Bu "uyum"un sürekli olması için "kişilerin anlayışları"nın değişmesi yeterli değil!
"Yasaların anlayışları" nın de değişmesi gerek!

[email protected]