Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kemalist solun finans kapitalle imtihanı

Kemalist solun finans kapitalle imtihanı

Al sana bir haber: İnan Kıraç Cumhuriyet Vakfı’nın yani Cumhuriyet gazetesinin başına geçiyor.. İşe bakar mısınız, solun, işçi sınıfının, Cumhuriyetin temel değerlerinin koruyuculuğu Koç ailesinden Kıraç’ın kontrolüne geçiyor..
Bu durum Giritli Selçuk’un Hacı Bektaşlı olması kadar ilginç bir hadise. Selçuk’un Sünnilikle ne kadar ilgisi varsa, Bektaşilikle ilgisi de ondan fazla değildir. “Beni Anıtkabir’e ya da Girit’e gömün” demeyeceğine göre, kendine gömülecek bir yer bulması gerekiyordu, Hacı Bektaş’ı seçti.. Beyaz Türklerin Bektaşilik, Behailik ve Mevleviliğe ilgisi bilinmeyen bir şey değil aslında..
Alisiz Alevilik gibi, “Hacı Bektaşsız bir Bektaşilik” üretilmeye çalışılıyor..
Kemalistlere göre “Hacı” ismini unvan olarak kullanmak, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasalarla suç ilan edilmiştir ama, birileri Atatürk’ün resminin yanına HACI Bektaş-ı Veli’nin resmini asmayı başarmıştır..
Osmanlı deyince tüyleri diken diken olanlar, Yeniçerilerin Hacı Bektaş-ı Veli adına Gülbank çalmadan sefere çıkmadığını bilmek istemezler.. Yeniçeri ocağı bir bakıma aynı zamanda bir Bektaşi dergahı idi..
Gel de bunu bizim bir kısım Bektaşilere anlat, tabii anlatabilirsen..
Kıraç ailesinin Cumhuriyet’in patronu olmasına girmeden önce bu aile üzerinde bir çift söz söylemek istiyorum.. Kıraç’la birlikte, Koç, Nahum, Güsberg ve Doğan isimlerini birlikte düşünmek gerek..
Hayim Nahum’u anlamadan Koç’u anlayamayız.. Hayim Nahum’u anlamadan Bernard Nahum’u da çözemezsiniz.. Doğan’ı medya patronu yapan derin gerçeği anlamak için de Koç’u anlamak zorundasınız.. Bunların hepsi birbirine bağlı..
Türkiye’nin derin gerçeği bu derin ilişkilerde gizli..
Rahmi Koç kimdir, Mustafa Koç nereye konuşuyor?
Kıraçlar neden şimdi bu kadar öne çıkıyor, bunu da ayrıca sorgulamak lazım.
Bana kalırsa Kıraç Cumhuriyet Vakfı’nın başına geçerken aslında kendisi spot ışıklarının altına doğru yürüyor ve bu tartışma hem Koçların derin gerçeği, hem de Cumhuriyet’in derin bağlarını gözler önüne serecek..
Bu olay bana Koç’un cesedini kimlerin çaldığına ilişkin, cevabını arayan ama hâlâ bulunamayan derin soruları yeniden hatırlatıyor..
Koç’un DNA testi yapılsa ortaya çıkacak derin gerçek birçok taşı yerinden oynatacak gibi sanki.. Belki, Hayim Nahum efendinin de DNA’sına bir bakmak gerekecek..
Bunu ırkçı kaygılarla söylemiyorum. Bir başka derin gerçeğe işaret etmek istiyorum, o kadar..
Akşam’dan Gürkan Hacır geçen gün “Milli burjuvazinin solla imtihanı” diye bunu yazdı.. Etiler’de, Moda’da niye zenginler oyunu CHP’ye verir sorusunun cevabı da burada gizli..
Aslında bu sorunun açık ve net bir cevabı yoktur..
Mesela Dersimliler neden, niçin, nasıl CHP’ye oy verirler?
Hatay, Samandağı neden, nasıl, niçin CHP’ye oy verir?.
Kürtler yıllarca neden CHP’ye oy verdi?
Finans Kapitalin Türkiye acentası, siyasi yatırımını niçin CHP’ye yapar?
Türkiye’deki “Azınlıklar” neden yıllarca CHP’ye oy verdi?
Sahil kesiminin ve Trakya’nın CHP’li oluşu sadece “gönül rahatlığı ile kafa çekmek”le sınırlanabilir mi?
Sabatayların ve Levanten kesimin ve bir de bu damardan beslenen, siyaset ve bürokraside onların sayesinde yer kapan ve o iktidardan nemalananların niye CHP’ye destek olduklarını anlamak zor değil, ama dışarıda birbirine meydan okuyan işçiler ve sendika ağalarının ve patronların sonra gidip aynı partiye oy vermelerini anlamak kolay değil..
Bugünlerde İnan Kıraç AK Parti'yi devirme planlarıyla meşgul olduğu için mi Cumhuriyet Vakfı’nın başına geçiyor yoksa?. Vehbi Koç'un damadı İnan Kıraç Cumhuriyet Vakfı'nın başına geçerken Cumhuriyet’i mi, yoksa Koç’u mu kurtarmak istiyor ya da Türkiye üzerindeki emperyal hesapların hayata geçirilmesi adına mı bu işe soyunuyor dersiniz?.. Kıraç’ın “geçtiğimiz günlerde ulusalcı kontenjanından CHP yönetimine giren ve aynı zamanda Cumhuriyet'te yazan Süheyl Batum'la 'strateji' belirlemek için yemekte buluştuğu” belirtiliyor.. Hatırlarsanız Kıraç daha önce siyaset dizayn etmek için Cindoruk'la buluşmuştu. Yani Kıraç büyük oynuyor. Sağı da solu da yeniden dizayn etme iddiasında..
Peki bunu kim adına ve niçin yapıyor? İçerideki ve dışarıdaki sponsorları kimler?
Ve tabii sormak gerek, madem bir lobi Türk sağı ve Türk solunu yeniden dizayn etmek istiyor, o Türk sağı ve Türk solunun öncü aydın kadroları ne diyor bu işe?.
Bu sorunun cevabını bulmak için bu kadroların izini sürerseniz, sizi Türkiye’nin derin gerçeğine ve o efsanevi 1 Numaranın kapısına götürecektir.
Şu habere bir göz atın şimdi: “57 kişinin hayatını kaybettiği 'Çorum olayları'nın üzerinden 30 yıl geçti. 12 Eylül darbesine giden yolda önemli bir kilometre taşı olan kanlı olayların canlı şahitlerinden Avukat Sadık Eral, olaylar öncesinde dışarıdan otobüslerle yabancı kişilerin geldiğini ve insanları kışkırttığını söylüyor. Eral, halen aydınlatılamayan olaylarda sağcı ve solcuların aynı silahtan çıkan kurşunlarla öldürüldüğünü belirtiyor.”
Geçen gün bir Alevi federasyonunun başkanı da, Sıvas için aynı şeyi söylüyor ve gerçek katillerin ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaştığını iddia ediyordu..
Sahi Koç niye sessizliğe gömülürken Kıraç öne çıkıyor? Koç başarısız olunca yedekleri mi çağırmaya başladılar?
Finans kapitalin Türkiye acentasının denetim, gözetim ve güdümünde bir Cumhuriyet, güdümlü bir sol, bakalım Türkiye’yi nereye götürecek?. Bu KIRAÇ toprakta Kemalist sol yeniden filiz verecek mi? Göreceğiz!
Ha! Bu arada Jandarma eski İstihbaratçısı gizli tanık Kıskaç, Ergenekon savcılarına verdiği ifadede “Başbağlar'da 33 masum insan, Mustafa Aktaş'ın da aralarında bulunduğu DHKP-C'li teröristler ve PKK'lı grup tarafından katledildi” diyor. Sivas-İmranlı Han köyünden Hasret Gültekin, Sıvas’ta hayatını kaybedenlerden. Gültekin’in DHKP-C'li Mustafa Aktaş'ın da arkadaşı ve akrabası olduğu iddia ediliyor!. Çık şimdi bu işin içinden çıkabilirsen!..
Bu arada Baykal’ın ve CHP’nin Kıraç’la, her ikisinin ve Koç’un İş Bankası ile bir işi var mı, doğrusu onu da merak ediyorum.. Hem Cumhuriyet’e sahip çıkacaksın, hem de Cumhuriyet (….) Partisi ile işin olmayacak ve yolun İş Bankası’na düşmeyecek, bu mümkün mü? Aslında İş Bankası’na “Cumhuriyet Bankası” dense yeridir.. Cumhuriyet Vakfı’na aslında İş Bankası da katılmalı bence.. CHP resmen katılmasa da Baykal ne güne duruyor!.
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi