35 yıl sonra Nureddin Topçu
Yarın 20. yüzyılımızın en büyük düşünürü, ahlâkçısı ve “muallim”i Nureddin Topçu’nun vefatının 35. yıl dönümü.
Onunla ilgili “ahlâkçı” sıfatını bilhassa zikrettim. Ahlâk, yüzyılımızın en mühim konusu. Fakat günümüzde ahlâk kadar yıpranan bir kelime de yok. Nureddin Topçu’nun “bütün ahlâkî davranışlarımızın hedefi sonsuzluktur” cümlesi, ahlâk kavramının yerli yerine oturtulması için bir başlangıç olabilir.
Topçu, 1909 yılında doğmuştu. Yani geçen sene doğumunun 100. yılı idi. Türkiye Yazarlar Birliği onun 100. yaşını adına ithaf ettiği 1. Ahlâk Şurası ile kutladı. İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ile yapılan toplantıda ilim ve fikir adamlarımız çok değerli tebliğler sundu, aydınlatıcı tartışmalar yapıldı.
1939 yılında, Hareket dergisinin ilk sayılarında şöyle yazmıştı: “İçimizde bir ahlâkî örneğe neden lüzum var? Bugün insanlığın içinde bu mefkûreyi dudak bükerek karşılayanlar çoğalıyor. Çünkü öyle cemiyetler var ki orada ‘işler iyi gidiyor’ saadet fertlerde artıyor. Garp medeniyeti, fertleri daha kolay, daha mes’ut yaşatmak çarelerini aramıyor mu? ‘Tayyare ile Berlin’den Bağdat’a sekiz saatte gidilebilir diye öğünenler bizim ıztırabımıza şaşıyorlar. Fakat böyle safdillere İslâm Peygamberi Muhammed gibi ‘benim bildiğimi bilseydiniz, gülmez ağlardınız’ diyen biz neye ağladığımızı biliyoruz.”
Topçu bir başka yazısında da şunları ifade ediyor: “Gerçeğe yönelen insanda görülen ilk inkılâp, ilk ilahî tecelli, etrafına saldıran iştahlarını red edip bütün başkalarının, başka insanların sefaletlerine uzanan ızdırabı benimsemesidir. Bu bizde merhametin hareketidir. Çocukluk çağından başlıyarak döven, zulmeden, işkence yapan, hemcinsine saldıran insan, merhamet güneşinin kendinde doğuşu ile bu sefaletten kurtuluyor, selâmete kavuşuyor. Başkalarına koşan, sefaletlere uzanan, hemcinsi için yaşayan bir varlık oluyor. Saldırgan aç gövdesi, yerini bizde ilahi hareket olan merhamete terk ediyor. Sade biyolojik ve ekonomik varlık olan insanda ahlâkî bir varlık doğuyor ve evvelkini idare etmeye başlıyor.”
Nureddin Topçu’nun vefat yıldönümlerinde anma faaliyetleri için büyük şehirlerimizin kültürel zemini temmuz ayında müsait olmuyor. Bu sebeple, vefatının 25. yılında, Ankara’dan Erzurum’a kadar Yozgat, Sivas, Erzincan gibi şehirlerimizde bir dizi faaliyet yapmıştık. Erzurum bu faaliyetlerin son durağı idi. Bu yıl da benzer bir faaliyet yapmayı arzu ettik. Erzurum valisi de yakın ilgi gösterdi. Fakat, çeşitli sebeplerle, baba memleketi Erzurum ve ana yurdu Eğin’de bir organizasyon yapılamadı.
Ankara’da Server Vakfı Topçu’nun sadece Türkiye Yazarlar Birliği’nin andığı büyük bir şahsiyet olmadığını gösterircesine bir panel düzenliyor. Yarın 15’de Vakıflar Genel Müdürlüğü Salonunda yapılacak toplantıya Dr. Mehmet Sılay, Prof. Dr. Hakan Poyraz, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu ve Ercan Yıldırım konuşmacı olarak katılıyor.
TYB İzmir Şubesi de, bir süre İzmir’de öğretmenlik yapan Topçu için cumartesi günü bir faaliyet düzenliyor. Toplantıda Yrd. Doç. Dr. Veli Öztürk ve Prof. Dr. İlhan Genç konuşacak. (Saat 14, 1335. sokak 13/302 Mimar Kemaleddin-Çankaya)
Nureddin Topçu, düşünceden kaçan insanlar ülkesi olan Türkiye’de yeterince tanınmadı ve anlaşılamadı. Önümüzdeki yıllarda merhum hocamızın layıkıyla tanınıp anlaşılması ümidiyle, rahmetler diliyorum.
Kitap hattı:
Fikir Dünyamızın Yıldızlarından Nureddin Topçu. Mehmet Sılay, 1970’li yıllarda İstanbul’da tıp tahsili yaparken, Hareket dergisi çevresinde bulunuyordu. Bu vesile ile Nureddin Topçu ile sık sık görüşüyor, toplantılarını yakından takip ediyordu. O günlerde kısa notlar tutan Dr. Sılay, bu notlarını, daha sonra Topçu ile ilgili çalışmalarını ve Topçu üzerine yazılan bazı yazıları bir araya getirerek yayınladı. Topçu’yu yakından tanımak isteyenler için çok faydalı bir eser. (Düşün Yayıncılık, 0212 635 27 66)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.