Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Meryem, Naci Ali ve Emel

Meryem, Naci Ali ve Emel

Bu isimlerin hepsi Gazze Şeridi'ne doğru yola çıkıp da bazılarının ulaşamadığı yardım gemilerinin adları. Emel Libya'nın Yunanistan üzerinden göndermeye hazırlandığı son yardım gemisinin adı. Emel yani umut adını taşıyor. Diğer iki gemi; Meryem ve Naci Ali ise Lübnan Hizbullah'ı veya Hizbullah'a yakın kesimlerin hazırladıkları ancak harekete geçemeyen ve yerine ulaşamayan gemiler. Esasında, Mavi Marmara gemisinin hemen ardından İran Gazze'ye yardım amaçlı olarak bir gemiyi sevkettiğini açıklamıştı. Umutla beklemiştik. Lakin bu gemi zamanla hayalet gemi haline geldi. Süveyş Kanalı'ndan geçip geçmediği de muamma olarak kaldı. Bir ara Mısırlıların uluslararası kurallar çerçevesinde geminin Süveyş Kanalı'ndan geçişine izin ve müsaade vereceklerini duyurdukları ve ilan ettikleri açıklandı. Lakin gemi esrarengizliğe büründü ve yola çıktı mı çıkmadı mı, pek anlaşılamadı. Esasen İran 2008 ve 2009 aralığında, ülke çapında 100 bin gönüllünün Gazze'ye yardım için başvurduğunu ve bölgeye gönüllü akını başlatacağını duyurdu. Lakin bu gönüllüler ordusuyla ilgili haberlerin arkası kesildi. O sıralarda umutla bu haberlere kulak verenlerden bazıları bizim yorumumuzu da sordular ben de pek fazla umuda kapılmamalarını söylemiştim. Daha sonra bu gönüllü ordusuyla ilgili İran hiçbir açıklama yapmadı. Son gemi hikayesi de aynı şekilde yılan hikayesine döndü ve 24 Haziran tarihinde Adapazarı'nda SKM'de yapılan Gazze Paneli'nde de bana sorulan soruları bu yönde cevap vermiştim. Maalesef bu tür arkası gelmeyen organizasyonlar akla başka ihtimalleri de getiriyor. Acaba bu tarz aslı astarı olmayan girişimlerin amacı Mavi Marmara gibi organizasyonları gölgelemek mi ve etkisini söndürmek mi?

Lübnan hükümetinin Meryem ve Naci Ali yardım gemisiyle alakalı olarak 'hayali organizasyonlar' tabirini kullansa da El Cezire gemilerle alakalı canlı yayınlar yaptı ve 'katılımcılar' listesinde olanlarla röportajlar gerçekleştirdi. Sonunda Lübnan Ulaştırma Bakanı'nın sözleri doğrultusunda bir gelişme oldu ve gemiler yola çıkmadan buhar olup uçtular. Güya onlar da Lübnan yerine Güney Lübnan'dan hareket edeceklerdi ama beklenen randevu hiç gerçekleşmedi. Keşke bu organizasyonlar geçekleşseydi. Şimdi de benzeri bir denemeyi Libya, Emel gemisiyle yapmak istiyor. Lakin Emel de Libya yerine Yunan limanlarından kalkacak! Neden, Yunan limanları? Anlamakta güçlük çekiyoruz. Galiba Libya da aynı oyunu oynuyor ve devletin sahiplenmediği sivil bir teşebbüs olarak takdim etmek istiyor. İsrail ise kendisi açısından bu gemi teşebbüslerini en zararsız hale getirmek istiyor. Mavi Marmara gibi Emel gemisiyle alakalı olarak da gemiyi Aşdod (Esdud) limanında karşılamaya ve yardım malzemelerini Gazze'ye aktarmaya hazır olduklarını ilan etti. Libyalı kaynaklar bu yardım faaliyetlerinin pansuman tedavisi hükmünde olduğunu ve kesinlikle ambargonun kaldırılmasının ve imarın yerine geçmeyeceğini duyuruyorlar. Bu denemelerin elbette ki faydası var ve İsrail bu denemeler devam ettiği müddetçe ambargoyu hafifletmek zorunda kalacaktır. Bununla birlikte, faydanın maksimum olması için bu faaliyetlerin dağınık değil merkezi ve umumi olmasında fayda vardır. Bu faaliyetler ne kadar dağınık değil de yaygın, tek merkezden yani küresel olursa o kadar faydalı olacaktır. Yoksa mesele sıradanlaşabilir.

Libya ayrıca denizden 2 bin tonluk yardım malzemesi taşıyan Emel gemisini yüzdürmesine mukabil karadan da 20 tır ile başka bir kafile göndermeye hazırlanıyor. Bunlar teşekkürü hak eden çabalar lakin Libya'nın sabık girişimleri dikkate alındığında insan endişe edemeden de yapamıyor. Sözgelimi, ambargolu olduğu yıllarda uçakla hacı gönderemeyen Libya, güya buna tepki olarak hacıları Mekke yerine Kudüs'e göndereceğini ilan etmişti. Bu ambargoyu karşı bir dikkat çekme girişimi ise yanlış bir yol tutulmuş olur. Aksi takdirde, Kudüs'ü Kabe'nin yerine koymak ise bu işi daha da vahimleştirmek olur. Yani dememiz o ki, ambargoyu delmeye matuf hareketlerin hepsi hayırhah hareketlerdi. Bununla birlikte, bazıları rol çalmaya matuf ise bu kendi ayağına ve ayrıca Filistinlilerin ayağına ateş etmekten farksızdır. Mutlaka bu hareketler samimi dairede gerçekleşmeli ve azami derecede de genelin destek ve tasvibine mazhar olmalıdır. Filistin gösteri ve şov yeri yapılmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi