Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Başkalarını suçlamak

Başkalarını suçlamak

Yazılarınızı düzenli olarak takip ediyorum. Allah razı olsun, bir çoğunda kendimden bir şeyler buluyorum. Ben 40 yaşında engelli bir anneyim. İki tane çocuğum var. Doktorlar hamileliğim boyunca bebeklerimi aldırmamı istediler, yoksa hayati risk taşıyabileceğimi söylediler. Ama ben Allah'a güvendim ve iki çocuğumu da sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdim. Oğullarımdan biri liseye diğeri ilkokula gidiyor. Bana dünyalar tatlısı iki çocuk verdiği için Allahıma şükrediyorum.

Engelli bir çocuk olarak dünyaya geldim. Yaşıtlarım yürüdüğünde ben yürüyemiyor ve yerlerde sürünüyordum. Anneme "ben ne zaman yürüyeceğim" diye sorduğumda bekle diyordu. On yaşına kadar bekledim ama hâlâ yürüyemiyordum. İki kere ameliyat oldum, iki ayağımda da sorun vardı ve ağır bir sikolyoz hastasıydım. Ayaklarımdan çok sırtımdaki kamburu dert ediyordum. O günlerde çok kompleksliydim, dışarı çıkmak istemez ve anneme ben neden yürüyemiyorum diye sorar dururdum. Annemin de tek bir cevabı vardı... O yüzüme tebessümle bakar "kader kızım, kader işte" derdi. Kaderin bana zarar veren, yaşlı ve çirkin bir kadın olduğunu sanırdım. Akşamları onu hayal eder ve üzerine tükürürdüm. Hayallerimde, kara suratlı, şişman ve saçı başı dağınık bir kadın vardı ve bana zarar vermek istiyordu.

Yaşım büyümüştü artık on sekizime girmiştim. Dördüncü ameliyatımdan sonra bastonla yürümeye başladım. Ve artık, özür durumumun Allah'ın bir imtihanı olduğunu biliyor ve ona sığınıyordum. Kimseye öfke duymuyordum, hayalimdeki çirkin kadının da gerçek olmadığını biliyordum. Bu konuda anneme sitem ediyor, bunu bana neden anlatmadığını soruyordum. Ama annem iyi niyetliydi, sorduğum sorulara büyüklerinden öğrendiği şekilde cevaplar veriyordu. Hayatımın bütün yükünü taşıdığı için ona çok teşekkür borçluydum.

Size bu mektubu yazmamın nedeni bir engelli olarak yaşadıklarımı sizlerle paylaşmaktır. Özellikle engelli çocuğa sahip anneler çocuklarının sorduğu sorulara doğru cevap vermeleri gerekir. Onlara yaşadıklarının bir imtihan olduğunu söylemekten kaçınmamalıdırlar. Ayrıca, çevreden gelen sorulara da aynı şekilde cevap vermeli ve engellilerin de insanlık tarihinde her zaman var olduklarını ifade etmelidirler. Gazetenizde mektubuma yer verirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler...

E.A

İnsanlığa giden yolda engel yoktur
Yaşadığımız sorunları ya da yaptığımız hataları her zaman başkalarının üzerine yüklemeye meyilliyizdir. Yoksun kaldığımız durumlarda da, yoksunluğumuza neden olabileceğini düşündüğümüz bir suçlu ararız. Oysa sizin de ifade ettiğiniz gibi bazı şeyler bizim kontrolümüzde değildir. Her birimizin birbirinden farklı imtihanları var ve bizler bu imtihanlarla sabır ve mücadele ile başaçıkmaya çalışırız. Yaşadığınız tüm zorlukları azim ve gayretlerinizle aşmaya çalışmışsınız sizin bu mücadelenizin bütün engellilere örnek olmasını diliyorum. Ayrıca sizin de ifade ettiğiniz gibi, engelli anneleri çocuklarının sorduğu sorulara makul cevaplar vermeli ve bunun bir eksiklik değil, aksine bir farklılık olduğunu, hayata bu şekilde devam edeceğini, kendisine her konuda destek olabileceğini izah etmelidirler.

İfadelerinizde de dile getirdiğiniz gibi, insanlar engellinin engel durumunu bir eksiklik olarak görebiliyorlar. Ancak bizler biliyoruz ki, bu dünyaya iyi insan olmak için geldik ve insanlığa giden yolda hiçbir engel yoktur. Bedenlerimiz toprağın oğludur oysa bizler bir kul olarak, durmamız gereken noktada durur ve insanlığa giden yolda azimle ilerleriz. Ve biliriz ki, bedenlerimizdeki engellerimiz bu yürüyüşümüze hiçbir zaman engel değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi