Fener hak etti
Dakika 3. Fenerbahçe’nin Beşiktaş’tan daha oturaklı bir ekip olduğu, daha iyi oyunculardan kurulu bir takım olduğu hemen ortaya çıktı. En önemlisi de sistemine sadık, pozisyon almasını daha iyi bilen bir takım görüntüsü veriyordu.
İlk 15 dakika Fenerbahçe adeta Beşiktaş’a topu vermedi. Sistemin sağladığı avantajla ayağa topu iyi yapıyorlar, özellikle maça iyi başlayan Kazım ile kenarlara iyi iniyorlardı. Bir iki derken, üçüncü pozisyonda golü buldular. Bu 15 dakikalık oyun maçın devamını da etkiliyordu tabii. Beşiktaş’ın coşkulu seyircisi susmuş, takımın hücumları şuursuz olmuştu. Fenerbahçe maçın başındaki pas trafiğini azaltsa da pozisyon vermiyordu.
Kontrolü bilmiyor
İkinci yarı yine Fenerbahçe oyunu ilk 15 dakika tuttu. Uğur sakatlanıp, Zico yerine Semih’i alınca - bence yanlış değişiklik - Ali Tandoğan ve önündeki Serdar özkan etkili oynamaya başladı. 10 dakika boyunca oradan gelen Beşiktaş, Rüştü’nün çabuk başlattığı atakla da beraberliği sağladı.
Beşiktaş, 1-1’i yakaladıktan sonra kazanabilirim ümidini yaşarken, kontrolü bilmediği için kontra yedi. Semih, Gökhan Zan ile bire bir kaldığında Nobre’nin Alex’i düşürmesine avantaj uygulayan Yunus Yıldırım golü getirdi. Zaten çok formda ve istekli olan Alex yerden kalkarak pozisyonu takip etti ve Fenerbahçe’yi yine öne geçirdi.
Oyunun devamında demoralize olan Beşiktaş takımını, Fenerbahçe ayağa paslarla daha fazla demoralize etmeye çalıştı. Baktığımız zaman sabaha kadar oynansa Fenerbahçe’nin en azından kaybetmeyeceği gözüküyordu.
Sonuçta birbirine çok alışık, derbilerde ve Avrupa’da sistemiyle doğru işler yapan Fenerbahçe takımı, stres altındaki Beşiktaş’ı hak ederek yendi.
Hakem Yunus Yıldırım müthiş güzel bir maç yönetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.