Alemlere rahmet Hazret-i Muhammed (sav) (1)
Rahmet peygamberi, Müslümanlara göre İbrahim, batılılara göre Abraham diye bilinen ve sevilen İbrahim aleyhisselamın iki oğlundan biri olan, İsmail neslinden gelen ve miladi 571 yılında dünyayı teşrif eden Hz. Muhammed aleyhisselam, aynı zamanda dedesi İbrahim’in oğlu İshak’ın soyundan gelen insanlarla amcaoğludur.
Ot bitmez, kuş ötmez, kervan geçmez bir yerde, Mekke kum denizinde Abdullah ve Amine’den dünyaya gelen Sevgili Peygamberimiz, peygamberlik binasının son tepe taşı olarak dünyaya gelmiş ve peygamberlik binası tamamlanmıştır.
12 Rebi’ülevvel 571’de pazartesi günü doğmuştur. Ana karnında iken babasını, altı yaşında annesini kaybediyor. çocuklar, o günlerde Mekke’de, iyi yetişmeleri için süt annesine veriliyordu. Daha önce Ebu Talib’in Cariyesi Süveybe Peygamber Efendimizi emzirmiştir. Daha sonra süt annesi Halime’ye veriliyor.
Peygamber Efendimiz, Peygamberliğinin öncesinde ve sonrasında kimseye yük olmamıştır. Maddi yönden de yük olmamıştır. çocukluğunda Mekkelilerin koyunlarını güderdi, büyüyünce ticarete atıldı. Zaten evlenmesine vesile olan şeylerden biri de ticarettir.
Hz. Hatice validemizle bir ticari anlaşma yapmışlar ve bu münasebetlerin neticesinde evlenmişlerdir.
Peygamberliğini ekmek kapısı yapmamış, kendi elinin emeğini yediği gibi ihtiyaç sahiplerine de yardım elini uzatmış.
çağdaş dünyamızda devletin bir yerinden tutabilenlerin sülalesi zengin olurken Sevgili Peygamberimiz vefat ettiğinde bir buçuk milyon metre karelik bir devlet bırakırken miras olarak birkaç kapkacak olan ev eşyasından başka bir şey bırakmamış ve “Biz Peygamberler topluluğu bir dinar veya dirhem miras bırakmayız,” buyurmuş. (Ahmet, Müsned 2/463.)
Peygamber Efendimiz peygamber olmadan önce 15 sene Hz. Hatice validemiz ile beraber kalmıştır. Peygamberlik verildikten sonra 12 yıl, toplam 27 yıl birlikte olmuşlar.
örnek bir aile yaşamı vermişlerdir. Bu gün bile nikah dualarında damat ile geline öyle bir aile saadeti vermesi için Allah’a yalvarıyoruz.
Kırk yaşında iken Hıra dağının tepesindeki mağarada inzivada iken kendisine Cebrail aleyhisselamın gelerek “Yaratan Rabbinin adıyla oku. İnsanı bir alak’tan yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O kalemle/kalemi öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti. (Kur’an-ı Kerim Alak süresi 1-5) ayetini indirmesi insanlığın ancak ilim, kalem ve Kur’anla kurtarılacağının işaretidir.
İlk Müslüman olanların kadınlardan Hz. Hatice, çocuklardan Hz. Ali, zenginlerden Hz. Ebu Bekir, kölelerden Hz. Zeyd olması insanlığın her kesiminin aynı değerde olduğunun bir işaretidir.
İlk nazil olan Alak süresinin beş ayetini Mekke insanına duyurmuş. Bütün insanların spermden yaratıldığını bildirmiş, makam, zenginlik, ırk veya rengin üstünlük sebebi olamayacağına ilk ayetler dikkat çekmiş.
Kendi kölesine evde ve ev dışında kardeşi gibi davranmış. Zaten dinde kardeş olduğunu bildirmiş.
“Biz insanı en güzel kıvamda yarattık.” (Tin 4)
“Muhakkak biz, Adem oğullarını değerli kıldık. Karada ve denizde onları taşıdık. Onlara güzel rızklar verdik. Yarattıklarımızın birçoğu üzerine üstün kıldık.” (İsra 70)
Ayetlerini okumuş. Bu ayetleri “Hepiniz Adem’densiniz, Adem de topraktandır. Arabın, Arap olmayana üstünlüğü yoktur” diyerek tefsir etmiş.
En önemlisi de Ebu Cehil’in “köledir” diyerek değer vermediği Bilal-i Habeşiyle yan yana oturmuş, aynı sofradan yemek yemiş,
“Elinizin altındakilere yediğinizden yediriniz, giydiğinizden giydiriniz, güçlerinin yetmediği yükü yüklemeyiniz” (Buhari, Sahih, Itk 15) buyurmuş ve piyasaya alışmış, sosyalleşen bu köleleri azad etmeyi teşvik etmiş, kendisi 63 tane köleyi satın alıp özgürlüğüne kavuşturmuş.
Ben bu yazı dizisinde sizlere o rahmet peygamberinin hayat kronolojisini vermek ve siret kitaplarının bahsettiği gibi yalnız Bedir, Uhud, Hendek gibi harplerinden bahsetmeyeceğim.
Bütün harplerinin zamanını toplasanız üç ayı geçmiyor.
23 yıl peygamberlik görevini yerine getiren, bedevileri medeni yapan, insan kanıyla yaşayan vahşilere örnek bir hayat sunan Sevgili Peygamberimizin bir kaç konuda söylediklerini vermeye çalışacağım. Arkası yarın.