Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Başbuğ yargılanacaksa, medya da yargılanmalı

Başbuğ yargılanacaksa, medya da yargılanmalı

Deniyor ki, Orgeneral Hasan Iğsız’ın başını yakan “internet andıcı” soruşturması, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u da beklenmedik bir biçimde sanıklar arasına sokabilir.

Bilmiyorum...

Hasan Paşa’nın kurduğu iddia edilen internet sitelerini biliyorum ama...

Birini (“irtica.org” adını taşıyanı) yakından tarassut etmiştim.

Iğsız Paşa, Bülent Ecevit’in Başbakanlığı döneminde yayınlanan bir genelgeye dayanarak internet mecrasında bazı çalışmalar yapmış, bu çalışmaları da komutanı olan İlker Başbuğ Paşa’ya “arz” etmiş.

Başbuğ “Bu ne saçmalık” demediyse, suça ortak mı oluyor?

Dediğim gibi, bilmiyorum... Yargının işine karışamam...

Fakat, sözkonusu siteler deşifre edildiğinde, yanlış hatırlamıyorsam Orgeneral Hıfzı Çubukçu, bir basın toplantısı düzenlemiş, “Bu siteler, Başbakanlık genelgesiyle irtica ve bölücülük tehlikesine karşı kurulmuştur ama daha sonra kapatılmıştır” demişti.

Bu açıklamadan sonra, kapatıldığı söylenen sitelere girmeye çalıştım.

Kapalıydı... Ama bazılarının arşivine ulaşılabiliyordu...

Benim ilgimi, daha çok, “irtica.org” adlı site çekmişti. İzlenimlerimi bu köşede yazmıştım.

Sevabına hatırlatayım:

Bu site, irtica ve bölücülük tehlikesine karşı kurulmuş.

Hadi, “Yasalarımızda irtica diye bir suç var mı? Orduya bu görevi kim verdi? Memleketin polisi savcısı varken, tanımlanmamış bir suça karşı savaş açmak orduya mı düştü?” konularına hiç girmeyelim...

Fakat, irticayla savaşan bu sitenin başat derdi “irtica” filan değil...

Site kafayı, Siyasi Partiler Kanunu’na göre kurulan, seçimlere katılan ve en nihayetinde hükümeti kuran AK Parti’ye takmış durumda... Denilebilirse, sitenin görünmez müel

lifleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru hükümetine karşı mücadele ediyor.
Kendi hükümetiyle savaşan bir ordu... Düşünebiliyor musunuz?

Sitenin görünmez müellifleri, anlaşıldığı kadarıyla, polemikten çok hoşlanıyor...

Başbakan’ın her konuşması anında cevaplanıyor...

Hükümetin her icraatı anında “teşrih masasına” yatırılıyor.

Bakanların her tasarrufu anında sorgulanıyor.

Çalışma Bakanlığı atama mı yaptı? Hemen cevap hazır: “Bakanlık eski Diyanet memurlarını ve İmam Hatiplileri tercih ediyor...”

Milli Eğitim Bakanlığı “eğitimin kalitesini artırmaya” yönelik bir çalışma mı başlattı... Hemen cevap hazır: “Milli Eğitim, AB uzmanlarının işgali altında...”

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

İrticayla savaş fasilesinde ise, bol bol “Filanca ilçede Kur’an Kursu açıldı”, “Öğrenciler namaza götürüldü”, “Okullar mescitle donatıldı”, “Kurban derileri tarikatlara gitti”, “Başörtülüler şov yaptı” haberi...

Bunları, orduyu ve militarizmi yücelten şehit haberleri izliyor.

Site, sadece hükümetle ve “irtica” başlığı altında toplanmış inanç tercihleriyle savaşmıyor...

Her şeyle savaşıyor...

Demokrasiyle, serbest piyasayla, AB’yle, ABD’yle, güneyle, kuzeyle, doğuyla, batıyla... Her şeyle...

İşin ilginç tarafı ne, biliyor musunuz?

İrtica.org’da çıkan haberlerin neredeyse tümü, “dost medya” adı verilen gazete ve televizyonlarda da “ayniyle” yayınlandı... Yani, “bağımsız” olduğunu söyleyen bir kısım medya, “irtica” gündemi oluşturmak için, bu “kara propaganda malzemelerini” yıllarca taşıyıp durdu.

Bu haberler İlker Başbuğ’u sanık koltuğuna oturtacaksa, medya neden muaf tutuluyor bundan?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi