Savcı açtı ağzını yumdu gözünü

Savcı açtı ağzını yumdu gözünü

Polis Müdürü Hanefi Avcı’ın son kitabında Gülen cemaatiyle ilişkilendirerek ağır suçlamalar yönelttiği Özel Yetkili Savcı Mehmet Berk’i aradım. Bir dokun bin ah işit. Kitaptaki iddialara çok içerlemiş. Kitapta şahsına ilişkin ifadelerle “adi yaratık” muamelesi yapıldığını düşünüyor: “Çünkü talimatla adam alıp adam bırakan adi yaratıktır. Hayatım boyunca asla tavassuta fırsat vermedim.”

O halde Avcı, Savcı Berk’i neden harcamak istedi?

Berk, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Aslan ve Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal hakkındaki soruşturmalar nedeniyle Avcı’nın kendisinden intikam almaya çalıştığını söylüyor.

Ayrıca, Avcı’nın kendisi hakkında yürütülen muhtemel bir soruşturma nedeniyle pozisyon almış olabileceğini ihtimal olarak görüyor. Diyor ki: “Kendisini bir kavganın içinde bulacaksa ilk yumruğu atmak istemiş olabilir. Malum kavgada ilk yumruğu serseriler atar.”

Bir de Avcı’nın Emin Aslan soruşturmasında tanık sıfatıyla verdiği ifade söz konusu. Savcı, çapraz sorularla çözdüğü Avcı’nın kendi ifadeleriyle Aslan’ı yakmış olmasından dolayı öfkeli olabileceğini tahmin ediyor: “Öyle bilgiler verdi ki Emin Aslan en çok ondan zarar gördü, zor durumda hissetmiş olabilir kendini.”

Tabi, bu arada savcıya resmi sorgulama dışında aktardığı bilgiler var. Savcı, dava açıldığında bu bilgileri mahkemede paylaşmayı planlıyor, ısrar ettik, söylemedi.

Peki, bu kavga nerede biter?

Savcı, Avcı’nın iddiaları karşısında susarak bir kenara çekilme niyetinde gözükmüyor: “Kitabı inceliyorum tazminat davası açacağım, ceza davası açılması için suç duyurusunda bulunacağım. Hakkımdaki iddiaları ispat ederse mesleği bırakacağım, istifa edeceğim. Aksi halde kendisi aynı hassasiyeti göstersin.”

Gelelim iddialara...

Avcı: Emin Aslan, Farun Ünsal ve Balyoz soruşturması Savcı Mehmet Berk’e UYAP üzerinden verildi. UYAP cemaatin kontrolünde.

Berk: Bana üç dosyayı da İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı bizzat kendisi verdi. Bu dosyalar bana UYAP’tan gelmedi, Avcı yalan söylüyor.

Avcı: Sakarya’daki soruşturmada istihbarat müdürünü İstanbul’a çağırarak gizli tanık yaptı.

Berk: İstihbarat müdürü gizli değil açık tanıktır, tanıklık yapmasını talep eden sanık Emniyet Müdürü Faruk Ünsal’dır.

Avcı: Sakarya’daki dosyayı Mehmet Berk’e cemaat düşürerek Faruk Ünsal’ı harcamak istedi.

Berk: İlk soruşturmayı Akyazı Cumhuriyet Savcılığı yürüttü, emniyet müdürü dosyaya burada dahil edildi. Akyazı savcısı, emniyet müdürü hakkında çeteye bilgi sızdırdığı gerekçesiyle valilik, jandarma ve başsavcılığa yazı yazmış.

Avcı: Emin Aslan cemaatin komplosu sonucu mu tutuklandı?

Berk: Tutuklanması delillere göre verilmiş bir karardır. İddianamede tüm deliller var, isteyen orada görebilir. Diyelim cemaat sizinle uğraşıyor, kardeşim, uyuşturucu kaçakçısı Habib Kanat’la da Fethullah Gülen mi tanıştırdı sizi? Ortada fotoğraflar, tapeler, fiziki takip raporları, alışveriş tutanakları var.

Avcı: Binlerce sayfalık klasörleri iki saatte nasıl okuyup karar verdi?

Berk: Dosyaları titizlikle okurum. Yazışmalar, bürokratik evraklar hariç dosyayı altını çizerek okudum. Ayrıca, burada asıl soruşturma Ankara tarafından yapılmıştı, ben daha çok operasyon kısmına baktım.

Avcı: Tutuklama kararı bir hafta önceden verildi. Savcı ve operasyonu yapanlar bir hafta önce oturup karar aldılar.

Berk: Bu mümkün değil, dosyayı almadan önce zaten yıllık izindeydim, görevde değildim.

Avcı: Oldu bittiye getirmek için gece baskın yaptılar.

Berk: Uyuşturucu imalatının yapıldığı yere sürpriz şekilde ele başı gelince gece baskın yapılması kararı alındı. Çünkü o şahıs imalathaneye 5-6 ayda bir uğrarmış. Acele davranıldı.

Avcı: Tutuklamalar cemaat kararıyla alındı.

Berk: Öyle talimatla, tavassutla adam bırakıp almak, tutuklattırmak şerefsizliktir, bu kararı veren şerefsiz insandır. Mahkemede hesaplaşırız.

Kanaatlere ilişkin kesin yargıda bulunmak, elbette mümkün değil. Ancak somut olaylar üzerinden kimin yalan söyleyip söylemediğini tespit etmek, zor değildir. Mesela UYAP üzerinden dosyaların bilinçli olarak Savcı Berk’e gönderildiği iddiası gibi...

Araştırınca gördük, Emin Aslan, Faruk Ünsal ve Balyoz dosyaları UYAP üzerinden değil İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı tarafından doğrudan verilmiş. Bu durumda Çolakkadı da mı cemaatten? Avcı’nın kitabına baktığınızda Çolakkadı’ya methiyeler diziliyor.

Ayrıca, savcı, yıllık izindeyken nasıl tutuklama kararı alır? Resmi kayıtlardan bunu görmek hiç zor değil ki...

Bence hadisenin en can alıcı kısmı, savcının Emin Aslan’la ilgili söylediği şu sözdür: Diyelim cemaat sizinle uğraşıyor, kardeşim, uyuşturucu kaçakçısı Habib Kanat’la da Fethullah Gülen mi tanıştırdı sizi?

Son söz de benden: Demirden korkan trene binmesin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi