“Yürekleri tükenmemiş” insanlara ihtiyacımız var. Açlık, yoksulluk, fakirlik, yalnızlık, çaresizlik, tembellik, hırs, kin, öfke, haset, savaş, çatışma, kavga, kargaşa ve kaos; bir kısım insanların ısrarlı davetlerinin sonucudur.
Tabii bu sonuç, sadece davet sahiplerine zarar vermemektedir. Zaten davetçiler de; “Kendimizden başka kimseye zarar vermeyelim” diye bir düşünceye sahip değillerdir. İçinde yaşadıkları toplumun hayatını cehenneme çevirmek gibi bir misyon üstlenmişlerdir.
Peki, tüm bu kötülüklerin çaresi yok mudur? Elbet vardır. İşte bunun için “yürekleri tükenmemiş” insanlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Onlar var oldukça, onların izlediği yoldan iz sürdükçe, onların referanslarından faydalandıkça ve referanslarına yaslandıkça, insanlık hüsrandan kurtulacaktır.
Hafta içinde “yürekleri tükenmemiş” insanların kurduğu ve tüm insanlığa Peygamberimiz’in (s.a.v.) anlatıldığı “sonpeygamber.info” internet sitesinin iftarındaydık. Şerefine ve uğruna kâinatın yaratıldığı Peygamberimiz’in (s.a.v.) bütün yönleriyle anlatıldığı sitenin yöneticileri, Peygamberi bir dil ve üslupla misafirlerini ağırladı.
Zerre kadar maddi hiçbir çıkar için kurulmamış bu site yöneticilerinin, çalışanlarının ve gönüllülerinin, Efendimiz’in (s.a.v.) sevgi ve şefkatinden başka hiçbir beklentileri olmadığı açıktı. Katılan davetlilerden de bunu anlamak mümkündü.
Günümüzde pek çok kişinin birbirinden herhangi bir menfaati yoksa selam dahi vermekten kaçındığı bir ortamda, böylesine yürekleri tükenmemiş insanları görünce, insan ister istemez bir şoka giriyor. Yaptıkları hizmetin ne makam ne mevki ne de maddi bir beklentisi var çünkü. O zaman bu hizmet nasıl tarif edilebilir?
Bu soruyu; “sonpeygamber.info” sitesinde yer alan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Görmez’in, yine aynı sitenin Rusça sayfasının açılışı münasebetiyle Tataristan’ın başkenti Kazan’da yaptığı konuşmasından bir pasaj aktararak cevaplayalım.
“Biz kin ve nefret toplumunu sevgi ve barış toplumuna dönüştürmüş bir Peygamberin ümmetiyiz.
Çünkü “Biz Peygamberler arasında ayırım yapmayız” ayetini bir Miraç hediyesi olarak yeryüzüne getiren bir Peygamberin ümmetiyiz.
Çünkü biz, kendisini Hz. Adem ile başlayan Peygamberlik binasının bir tuğlası olarak gören bir Peygamberin ümmetiyiz. Biz “yürekleri tükenmiş” insanların dünyasında yaşıyoruz.
Tükenen bütün yüreklerin, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sevgi ve rahmet dolu soluğuna ihtiyacı vardır.
İnsana bakışımız çok değişti, O’nun rahmet yüklü bakışına ihtiyacımız vardır. O’nun âlem tasavvuruna ve tabiatı okşayan mübarek eline sarılmaya hepimizin ihtiyacı vardır.
Toplumsal dokumuz çözülmeye başladı, O’nun toplumları gergef gergef ören ilişkiler ağına hepimizin ihtiyacı vardır.
Bu düşüncelerden hareketle bir yıl önce İstanbul’da Peygamber aşığı bir grup hanımefendinin, sevgili Peygamberimizi bütün dünyaya doğru anlatmak, varsa yalan yanlış bilgileri tashih etmek, O büyük insan hakkında oluşturulan önyargıları ortadan kaldırmak için bir web portalı hazırlamaları önemli bir adımdır.”
Evet, Efendimiz (s.a.v.) hakkında kim hangi bilgiye ve yazıya ulaşmak istiyorsa, “sonpeygamber.info” sitesinden yararlanabilir. Söz konusu portal, Mehmet Görmez Hoca’nın da kaydettiği gibi “yürekleri tükenmemiş” bir grup hanımefendi tarafından hazırlanmaktadır.
Bizim kültürümüzde erkekler için “hizmet eri” denilir ama galiba bu işleri, “hizmet erleri” değil, “hizmet hanımları” veya “hizmet anaları” daha iyi yapmaktadır.
Anlaşılan o ki, “yürekleri tükenmişlerin” imdadına, “yürekleri tükenmemişler” yetişecekler.
Kısaca; iyide buluşmak da, kötüde buluşmak da insanın kendi arzularının bir faturasıdır.