Referanduma 2 kala!
Referandum demokratik siyaset makinesinin en temel işleyişine tekabül eder. Demokrasi halkın kendini idare etmesi, siyasi kaderini kendi çizmesi anlamına gelir ki bu da gücü insan eline veren bir sistemdir. Temsili demokrasi Erdoğan gibi, Kılıçdaroğlu gibi, Bahçeli gibi siyasetçileri bizim yerimize karar vermek üzere TBMM’ye yollamakla yaşatılır. Bu, dolaylı demokrasidir. Yani halk birilerini vasıta kılarak dolaylı olarak siyasal makineye katılır, katkıda bulunur. Bir diğer demokrasi egzersizi de halkın kimseyi aracı göstermeden direkt olarak siyasete katılımıdır ki biz buna direkt demokrasi diyoruz. Bu tür demokrasinin ta kendisidir referendum. Yani halkın bil-fiil siyaset yapması, devletinin işlerine bizatihi yön vermesi. Referandum, gücün şu veya bu parti değil, şu veya bu siyasetçi değil sizde olduğunu bağırır. Ortaya koyması, uygulaması zahmetlidir, onun için de çok sık başvurulmaz. Ama başvuruldu mu da halkın sesi bangır bangır duyulur. İşte böyle bir fırsatın eşiğinde Türkiyemiz. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanmalı ve sesimizi duyurmalıyız: Evet’le!
Kılıçdaroğlu’nun CHP’si hayır diyecekmiş, biz evet diyeceğiz, neden mi? Çünkü -CHP’de ortalığı karıştıran afişlerinde kullanılan argümanlarla cevap verelim, ne dersiniz- “Ulu önderimiz Mustafa Kemal’i tarihten silmek için Evet..” değil, Atatürk’ün putlaştırılmasına dur demek için EVET!, “Yetim hakkı yemekten dosyaları bulunan Recep beyi kurtarmak için Evet” değil, yetim hakkını gözeten Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmak için EVET!, CHP’nin dediği gibi “Bebek katilini kurtarmak için Evet...” değil, Kürt sorununa artık bir son vermek için EVET!, “Parçalanacak topraklarımızda Kürdistan’ın kurulması için Evet...” değil, tam aksine, teröre dur demek için EVET! Kürt kökenli vatandaşlarımıza yapılan zulüm bitsin diye EVET! Ezen devlet değil şefkatle okşayan devlet talebi için EVET! CHP başörtüsü konusundaki baklasını da sonunda şu potla ağzından çıkarıyor: “Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için Evet...” Hani çarşaf açılımı vardı, hani herkese eşitlik vardı, hani herkese saygı en temel insan hakkıydı!. CHP’li kafada hiçbiri yok aslında. Sorun da işte bu zaten! Kırdıkları pot da duble! Sözüm ona tesettüre, çarşafa laf ediyorlar ama bir taraftan da azınlık ayrımcılığı yapıyorlar. –Zannetmeyin ki Müslüman kadının Müslüman olmayan biri gibi görünmesini uygun görmüyor olsunlar, bunun için CHP’nin tamamının biraraya gelmesiyle bile olmayacak genişlikte bir bilgi dağarcığı lazım çünkü. Onların derdi başka!- Oysa rahibe gibi giyinmekte veya rahibe olmakta ne var? Rahibeler de Türkiye vatandaşı değil mi! Bu arada bakıyoruz, Heybeliada Ruhban okuluna hiç değinmiyor CHP, bu konuda ne düşünürler acaba?.. Ve geçenlerde Sümela’da yapılan ayinle ilgili de?.. Neyse biz tekrar tesettüre dönelim ve tekrarlayalım: “Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için Evet...” değil, inancı gereği başını örten Müslüman kadınların insanca muamele görmesi için EVET! Bir daha ve bir daha EVET!
Hayırlı Cumalar! Hayırlı Bayramlar! Evetli Referandumlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.