Hortlayan Engizisyon zihniyeti
ABD’de yapılan son anketin sonuçları dudak uçuklatan cinsten. ABD’de halkın yüzde 65’i Floridalı kara papazın Kur’an yakmasına karşı çıkıyor ama yüzde 35’i de destekliyor. Azımsanacak bir oran mı? Demek ki Amerikan halkının yüzde 35 oranı kara papaz gibi düşünüyor. Veya her üç Amerikalıdan birisi Kur’an-ı Kerim’i yakmak için hazır kıta vaziyet. Eskiler Floridalı rahip Terry Jones gibiler için “Labisi libasi katrani ve hamili asayı şeytani” derlerdi. Acaba bu tarz tekerlemeleri unutarak doğrusunu mu yaptık? En azından mezkur papaz gibiler için! Belki karalama ve basmakalıp bir ifade olarak gelebilir lakin bazen de böyle vurgulu sözlere ihtiyacımız hiç mi yok? İhtiyacımız olmasa herhalde bu sözü hatırlamaz ve hafızamız bize bu yönde yardımcı olmazdı. Demek ki, Amerikan halkının yüzde 35’i potansiyel olarak Kur’an yakmaya meyyal ve hazır. Nitekim fırsatını buldukça bunu yapmaktan da geri durmuyorlar. Misal mi? Sözgelimi, 11 Eylül akabinde Irak ve Afganistan’da Amerikan askerleri camilere daldıklarında önlerine çıkan Kur’an nüshalarını parçalamışlardı. Bazı generaller de İslam ile Hıristiyanlık arasında mukayese yapmışlar ve Hıristiyanlığın tanrısının İslam’ın tanrısından güçlü ve büyük olduğu hezeyanını dile getirmişlerdi. Amerikan ordusunda Somali ve ardından Irak’ta savaşan Amerikalı General William G. Boykin: “I knew that my God was bigger than his. I knew that my God was a real God and his was an idol” demiştir. Yani Müslümanların inandığı yaratıcı için ‘put’ ifadesini kullanmıştır ve bugün İslamiyet’e “gerçek bir din değil ideoloji” diyenler de işte bu Haçlı generalinin çömezleri ve aynı zihniyetten besleniyorlar ve bu zihniyet ABD’nin tepe noktalarında mevzilenmiş durumda.
¥
Kara Papaz Terry Jones söz verdiği halde-en azından kendisi olmasa da taraftarları- sözünde durmamış (Onlarca Müslümanlara verilen söz, söz değildir) Kur’an, Bağdat ve Kandehar camilerinde yırtıldığı gibi yırtılmış ve bununla da kalınmamış ve Engizisyon Mahkemelerini hortlatarak yeniden kitap ve Kur’an yakma geleneklerini canlandırmışlardır. Washington’da İslam’ı protesto eden fanatik bir Hıristiyan grubu Beyaz Saray önünde toplanarak Kur’an’ı Kerim’i yırtmıştır. Aralarında fanatik Çay Partisi’nin (Tea Party) Indiana lideri olduğunu bildiren Andrew Beacham ve kürtaj karşıtı kampanyasının öncüsü Randall Terry’nun bulunduğu 6 kişilik azgın bir grup “İslam’ın saçmalıkları” adlı eylemlerini Beyaz Saray önünde icra ettiler. Terry, “İslam barış dinidir saçmalığı mutlaka son bulmalıdır” derken, Beacham da Kur’an’ın İngilizce tercümeli baskısından Hıristiyanlara ve Yahudilere yönelik “nefret” içerdiğini iddia ettiği bazı bölümler okuduktan sonra sayfaları kopararak yırtmıştır. Yırttığı sayfaları hemen bir plastik torbaya koyan Beacham, yakmama nedenini de burada (Kongre binası alanı) herhangi bir şeyi ateşe vermenin ağır suç olmasına bağlıyor. Ucuz olsa sıkılmadan onu da yapacak! Eyleme müdahale etmeyen polis ise seyretmekle yetinmiş. Belki derinden derine zevk de almış olabilir! Buna mukabil, Tennessee eyaletinde Bob Old isminde bir rahip, kafadar yardımcısı Danny Allen’le birlikte Kur’an’ı Kerim’i yakıyorlar. İki rahip Kur’an’ı Kerim’in yanı sıra üzerinde Muhammed yazılan bir kitabı da ateşe verdikten sonra Danny Allen tarafından yere fırlatılıyor. Kansas’taki Westboro Kilisesi ve Wyoming’deki aşırı sağcı bir grup da Kur’an yakacaklarını ilan etmişlerdi.
¥
Bunların Endülüs’teki ataları da aynısını yapmışlardı. Engizisyon Mahkemeleri ve kara papazları binlerce kitap telef etmişler ve yakmışlardı. 2 Ocak 1492 sabahı Kardinal Don Pedro de Mendoza, El-Hamra Sarayı'nın Alcazaba denilen baş kulesine gümüş haçı dikerek İspanya'da Müslüman egemenliğinin sona erdiğini ilan etti. 500 bin nüfusu ile Avrupa Kıtası'nın en büyük şehri olan Gırnata İspanyollara teslim oldu. Kaçanlar kurtuldu, kaçamayan Müslümanlar da kitle halinde öldürüldü. Hâlbuki taraflar arasında imzalanan ahitname gereği Müslümanların can ve malına dokunulmayacaktı. Ama kral şehre girdiği gün, daha ahitnamenin mürekkebi kurumadan sözünü çiğnemişti. Papa'nın müsaadesiyle, Engizisyon Mahkemesi kuruldu. Hıristiyanlığı kabul etmeyenler yakıldı; malları yağma edildi. Kısa zamanda İspanya'da tek bir Musevi ve Müslüman bırakılmadı. Târihçilerin belirttiğine göre Engizisyon Mahkemesi, 18 sene içinde 24.000' den fazla Müslümanın idamına karar verdi. Endülüs sadece insanı ile değil; tarihi, sanat ve ilmî eserleriyle, zengin kütüphaneleriyle, cami ve medreseleriyle beraber tarihten siliniyordu. Engizisyon Mahkemesi'nin kararıyla Gırnata'da 1 milyon cilt kitap yakılmıştı. Kardinal Ximenes, 80 bin el yazması eseri, bizzat eliyle yaktı. Ünlü Karamazov Kardeşler romanında, İvan’ın ağzından şöyle bir öykü anlatıyor: Hazret-i İsa yeryüzüne inip İspanya’ya gidiyor, atıp tutmaya başlıyor, Engizisyon Mahkemesi başrahibi Torquemada da onu kamu ve kilise düzenini bozmaktan tutuklatıp diri diri yakılmasına karar veriyor. Dostoyevski’nin de yazdığı gibi Hazreti İsa kazara bugünkü Terry Jones gibilerin arasında yaşasaydı veya Engizisyon papazlarının eline düşseydi çarmıhtan kurtulamayacağı kesindi. Bu çarmıh Roma çarmıhı olmayıp Kilise çarmıhı olacaktı. O’nu da Endülüslü binlerce Müslüman gibi yakacakları muhakkaktı veya müsellem bir hakikatti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.