Gazcılar ve bezciler ret dedi
Türkiye’nin parlak geleceğine halkla birlikte yürümek isteyen siyasiler “Evet” derken, kendilerini “efendi,” halkı “köle” kabul eden zihniyet sahibi siyasiler “Ret” dedi.
Bu fotoğraf o kadar açık ve net ortaya çıktı ki, anlaşılmaması için her bakımdan özürlü olmak gerekirdi.
“Gazcılar ve Bezciler” ne demek kısaca açıklayalım. Referandum meselesi anlatılmaya başladığı günden bu yana “Ret” cephesinde yer alan CHP ve PKK’nın anlaşıldığını ama MHP ile çok azınlıkta kalsalar da bazı muhafazakâr çevrelerin neden “Ret” cephesinde yer aldıklarının anlaşılmadığını, aklıselim her insan defalarca yazdı ve konuştu.
Neyse zamanı geldiğinde malum çevrelerin ipliği pazara çıkacağı için “Euzü besmele” çekip, gazcılar ve bezciler ne demektir ona dönelim.
Türkiye’nin CHP yılları, hep “bereketsizlik ve yoksulluk” seneleri olmuştur. Bu gerçeği bilmeyen ve görmeyen yoktur. Kıtlık ve bereketsizlik yılları, sadece CHP’nin baskı, şiddet ve bin bir entrika ile tek başına iktidarda kaldığı yıllara mahsus değildir.
1960 darbesinden sonra da ne zaman koalisyonlarla iktidara gelmişlerse, ki buna Ecevit’in DSP’si de dâhildir. O yıllar da Türkiye için büyük kayıp seneler olmuştur. Bereketsizlik ve yoksulluk, yine memleketin her yanını sarmıştır. Bu yılları da görenler ve bilenler halen hayattadır.
Her seçim veya referandum sonuçlarına hiç büyük kentlerden bakmam. En küçük köylerden, en küçük kasabalardan ve en küçük illerden bakarak büyüklerdeki sonuçlara gelirim. Bu seçimde de aynı yolu denedim ve Ankara’nın köylerinden başlayarak, bazı illerin köylerindeki sonuçlarına baktım.
Bizim köylümüz toprakla haşir neşir olduğu için her zaman yüreğinde güçlü bir muhafazakârlık vardır. Bu sebeple de köylerden sağ oylar fazla gelir. Ama yine de her köyümüzde CHP veya benzeri partilere de oy çıkar. İşte bunun sebebi “gaz ve bezdir.”
Türkiye İsmet İnönü döneminde kıtlıkla boğuşurken, köylü ayrık otlarıyla beslenirken, köylere gaz yağı dağıtılır, patiska bezler dağıtılır. Nedense köylüye dağıtılması gereken gazlar ve bezler, hep CHP’li ailelerde kalır ve sadece onlar kullanır. Yine köylere gelen çeşme ve yol paraları da aynı ailelere verilir. Onlar zengin olurken, köylü daha da fakirleşir.
Ezbere bir iddia değildir bu söylediklerim. Gözlerinizi kapatın, elinizi Türkiye haritasının üzerine koyun ve herhangi bir köyü seçin. O köydeki oy oranlarına bakın, “Ret” oyu kullananların büyük ekseriyetinin CHP kökenli insanlarımız olduğu görülecektir.
Tabii bu CHP zenginleri köylerde kalmadılar, şehirlere doğru akın ettiler. Gelelim kasabalardaki CHP zenginlerine. Onlar da aynı yöntemlerle zengin oldular. Halka dağıtılması gereken imkânlar yine CHP’lilerde kaldı. Büyük şehirlerde ise ithalat, ihracat ve bankacılık gibi işlerin yanı sıra devletin kilit noktaları CHP’lilere verildi. Devlet onlar için bir çiftliktir.
Bugün “Ret” oylarının çok çıktığı yörelerimize bakalım. Hepsinin tuzu kurudur. Hepsi de maliye üstü, kanun üstü, imtiyazlı kesimlerdir. CHP’li Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın dediği gibi, “Köylü tarımla uğraşsın, şehirde de temizlik işleriyle meşgul olsun. Onlar iki işe yararlar. Başka işler teslim edilemez” zihniyeti “Ret” cephesinin ana düsturudur.
“Evet” diyenler “Refah, barış, adalet, paylaşma, dayanışma, kardeşlik, hak ve hukuk” isterken, “Ret” cephesi bu insani haklardan nefret ettiği için reddetmiştir. Referandum boyu “Ret” diyenleri gördük ve izledik. Hangi birinden; “makul, mantıklı, işe yarar” eleştiriler geldi. Sadece her birinden yüzlerce “yalan, iftira ve küfürler” öğrendik.
Aklı başında bir insan çıkıp; “Retçilerden şöyle iyi şeyler duyduk. Ülkemiz ve milletimiz adına hakikaten doğru sözler sarf ettiler. Bu yasa değişikliğinin içeriğine dair bilmediklerimizi öğrettiler” diyebilir mi?
Sözün özü; “Retçilerin” efeliğine, “Evetçiler” kardeşçe cevap vermişlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.