Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Saadet’te karar vakti!

Saadet’te karar vakti!

Numan Kurtulmuş’un güzel bir sözü vardı. “İddiası olan toparlar, hırsı olan parçalar” diye. Bu söz, önceki gün Ankara’da genel kanaati ortaya koymuştu.
Ankara çok hareketliydi, yani Balgat. Ben de oralardaydım. Düşüncelerimi sordular, söyledim. Nasıl bir fotoğraf gördüğümü sordular, izah ettim.
Anadolu insanı bir hata yapmamak için söze başlarken der ki; “Şeytandan Allah’a sığınırım.” Bu söz değişmeli ve yerini, “Siyasetten Allah’a sığınırım” denmeli.
Yazıya başladığım ana kadar Numan Bey’den herhangi bir açıklama gelmemişti. Belki yaptıysa diye güvenilir haber sitelerinden Habervaktim, Samanyoluhaber ve Haber7’ye baktım, üçünde de herhangi bir haber yoktu.
Yol haritasıyla ilgili açıklama büyük ihtimalle bugün yapılacak ve elde ettiğim bilgilere göre Numan Kurtulmuş da yol ayrımına girecek.
Çünkü ağabeyler “Nuh” diyor, gerisini getirmiyor.
Numan Bey’in kişisel hiçbir hırsı olmadığını yakından izleyenler çok net görebilirler. Kişisel hırsları olabilmesi için henüz “kazanılmış” veya “kazandırılmış” bir dünyalığa sahip değil. Ne makam, ne mevki, ne de rant için kılını kıpırdatmayacak birisi.
Ankara’daki yoğun görüşme trafiği arasında değil diliyle, bütün bedeniyle; birlikten ve beraberlikten yana canhıraş bir şekilde gayret ediyordu.
Numan Bey’in tüm birlik ve beraberlik çabaları, yüzüne geri çarpılıyordu. Hakaretleri buraya yazamıyorum. Çünkü duyduklarıma ben bile inanamıyorum.
“Belki işitme kaybım vardır, yanlış duymuşumdur” diye kendimi aldatıyordum.
Yalnız ağzı açık ayran delisi gibi dudaklarımı birbirine birleştirmeyi unutacak kadar da hayretler içinde kaldığımı ifade etmeliyim. O yüzden; “Şeytandan Allah’a sığınırım” yerine “Siyasetten Allah’a sığınırım” demeli diyorum.
Evet, Numan Bey yol haritasını nasıl belirlerse belirlesin, kendisiyle birlikte hareket edecek arkadaşlarının sayısı ne olursa olsun, Saadet’te kalmaya devam ederse, bu yara hep kanayacaktır. Görünen dağın ırağı olmazmış.
Tecrübelerime, bildiklerime ve gördüklerime dayanarak baştan beri söyledim. “Ağabey konumundakiler Numan Bey’e rahat nefes aldırmayacak ve bir ‘emir eri’ olarak kullanacaklar” diye. Bu yüzden artık herkes kendi yoluna düşmeli ve kendi işine bakmalı.
Yol haritasını ayrılmak üzere belirlemesinin en büyük faydası şu olacak. Saadet Partisi’nin maddi varlıklarından kurtulmuş olacak. Binadır, paradır, araçtır, başka gayrimenkullerdir, v.s. v.s.
Ani bir değişiklik olur da Saadet Partisi’nde kalmaya karar verirse bile partinin tüm maddi varlıklarından feragat etmelidir. Kurşun kalemine bile dokunmamalıdır. Değeri ne olursa olsun, tüm varlıklar ağabeylerin tekelinde kalmalıdır.
Ne demek istediğimi tabandaki Saadetli veya Numan Bey’den yana tavır alan masum insanlar anlamayabilirler. Ama Numan Bey ve ağabeyler çok iyi anlayacaklardır.
Mesela Numan Bey kamuoyuna açıklama yaparken iş başına geldiği günden bu yana, parti genel merkezine ne kadar kira ödediğini ve kime ödediğini açıklamalıdır.
Evet, eğer Numan Kurtulmuş yalan söylemiyorsa genel merkeze kira ödemektedir.
Sözün özü; Numan Bey ve arkasında sağlam duracak insanlara bu ülkenin ihtiyacı var. Yakın tarihte iktidar şansları olmasa bile muhalefet olarak varlıklarını sürdürmeliler.
Ama artık milletin cüzdanlarıyla değil, kendi cüzdanlarıyla vicdanların sesi olmalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi