Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Vergi mükellefi olmak!

Vergi mükellefi olmak!

- Vergi vermeyen var mı?
- Vergi kaçırmayan var mı?
Her iki sorunun cevabı da sükûttur.. Vatandaş kaçırır, maliyeci alır.. Benim politikacım da, memurum da, esnafım da işini bilir..
Tavşana kaç, tazıya tut!
Şimdi bu hükümet döneminde maliye politikaları konusunda önemli kararlar alındı. Ama hâlâ yapılacak çok iş var.
Kurumlar vergisi aşağı çekildi, ama KDV hâlâ yüksek..
Maliye politikaları bir ülkeyi ve bir partiyi imha da eder, ihya da!
Teşvikler, muafiyetler, birçok iyi iş de yapıldı bu arada..
Şu günlerde TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülen bir konu var.. Maliye, vergi alacağının tahsilatını hızlandırmak istiyor..
Temelde kayıtdışı bitmeden bu tartışma bitmeyecek.. Vergi düzeninde adalet yoksa, piyasada eşit şartlarda rekabet mümkün değil.. Sonunda devlet alamadığı verginin faturasını vergi verene yüklerse, bunun sonucu felâket olur..
Devletin kaynaklarını israf etmemesi, kıt kaynakları verimli kullanması gerekir..
Devletin kaynaklarını verimli kullanması, alacağını zamanında alması ile yatırımlarını finanse edebilir.. Eğer içeriden bu kaynağı sağlayamıyorsa, başvuracağı tek kaynak vardır, o da borçlanmak.. Onun faturası da sonunda tekrar vatandaşa yüklenecek demektir..
Devletin bir an önce şu gümrük ve petrol kaçağının önüne geçmesi gerek..
Şu tasfiye edilen kamu bankalarının alacaklarının bir an önce tahsil edilmesi gerek.. İlk 250 en büyük şirketin 150'sinin devlete borcu nerede ise 10 milyara yakın.. Ceza, faiz deseniz bu rakam daha da artar.. Bu kişiler kim? İktidar niye bunların üzerine gitmiyor. Başbakanlık Denetleme, ya da diğer idari birimler niye bu işin üzerine gitmiyor? Bu kaynaklar hazineye girdiğinde yatırım sorunu da kalmaz, borç sorunu da. İstihdam da oluşur..
Adam “ana parasının yarısının yarısını ödeyeyim, borcumu silin, yoksa onu da vermem” diyor, kimsenin sesi çıkmıyor.. Maliye, vergi alacağının tahsilatını hızlandıracakmış?
İşe bakar mısınız? “Vergi borcu yoktur” yazısı getirmeyene ev de satılmayacakmış..
Bu yasa böyle bir çıksın, iktidar papazı bulur. Bir anda inşaat sektörü de durur, piyasa da..
Adamın ihtilaflı vergi borcu mahkemelikse, kaç yıl sürer.. İşlem yapamaz. Adam piyasadan çekilir.. Vergi tahsil edemezsiniz, adamı kayıtdışına ya da fiktif işleme zorlarsınız.
Bırakın adam alsın gayrimenkulü, git sen de icra takibi yap, al alacağını..
Adam yurtdışına çıkamayacakmış, borcunu ödeyemiyorsa, eğer parası yoksa, bir de hareket etmesine mani oluyorsanız, adam ne yapsın..
MASAK yok mu? MİT’i görevlendir, Yurtdışına gidenlerin ne yaptıklarını takibe al..
Bana kalırsa bu yasa geri teper.
İktidar bir kısım kripto bürokratların tuzağına düşmemeli..
Vergi tahsilatını hızlandırmaya evet, ama ben alacağımı tahsil edeyim de, piyasa ne olursa olsun anlayışına hayır..
Ben kaç tane tekstilci biliyorum; 3-5 kuruşluk borcu için makinası elinden alınmış, adam çaresiz kalmış. Kumara, içkiye vurmuş, kafayı yemiş, intihar noktasına gelmiş esnaf hikâyeleri dinliyoruz.. İnegöl'de yaşanmış trajik olaylar var..
Nasıl ‘yargıçlar yönetimi’ istemiyorsak, bu anlamda bir ‘maliyeci diktatörlüğü’ de istemiyoruz..
Javert mantığı ile bu işi çözemezsiniz..
Benim yakınlarımın yaşadığı olaylar var. MP3 ithal etmiş, ilk çıktığında. Her şey tamam. % 18 KDV ile ürünü çekmişler. 2 yıl sonra gümrükten bir yazı % 24 olacaktı KDV. Fark, usûlsüzlük, gecikme cezası, ithalat toplam değerinin 2 katı bir ceza.. Al başına belayı.
ürün ithal edilmeden, numune üzerinden kategori tesbiti yapılmış. Kaldı ki; ithalattan kısa süre sonra bu konuda yanlışlık yapıldığı anlaşılmış ve tekrar gümrük tarifesi % 18'e çekilmiş.. Zaten hiç % 24 olmamış ki; MP3 gümrük tarifesine o zaman girmediğinden en yakın ürün tanımı üzerinden bu işlem yapılmış..
Akşam'da Hüseyin Yıldız da geçen gün bu konuya değinmiş. Diyor ki; “Vergideki kayıp ve kaçakları önlemeden sadece vergisini beyan edenlerin tepesine çökmekle vergilendirmede adalet sağlanabilir mi?”
Tamam, kamu hakkı yetim hakkıdır..
Adam can güvenliğinden silah alacak, vergi borcu yoktur yazısı istenecekmiş. Petrol arayacak, yine aynı.. Konu yargıdaysa hüküm kesinleşene kadar beraati zimme esastır.. O zaman dava dışı ise, borcunu yapılandır gel dense daha makûl olmaz mı? Borcunu öde! Nasıl ödesin yoksa. O zaman öl! Vergi borcun varsa, ihaleye de katılamayacaksın, araç da alamayacaksın, işyeri de açamayacaksın.. İhaleye katılsın, parasını alırken al sen alacağını..
Tasarıya göre, şirketlerin vergi borcu sebebi ile neredeyse tüm ortakları, kanuni temsilcileri, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacak..
Böyle bir şey olamaz. 3-5 vurguncuyu kontrol etmek adına bütün piyasayı ateşe atamazsınız.. Bunun hilesi daha kolay olur.. Herkesi hile yapmaya zorlarsınız. Haddinden fazla şiddet, gayedeki hikmeti yok eder. Bu, hukuk açısından sorumlu bir konu. Şahsi kusuru ve sorumluluğu olmayan bir kişiyi nasıl böyle bir sorumluluk kapsamına alırsınız?.. “Ben alacağımı alayım da, siz ne yaparsanız yapın!” diye bir mantık olabilir mi?
Keyfî ve ihtiyatî haciz kararları ile maliye dilediğini iflas ettirir. Piyasayı bitirirsiniz.. Tabiî siz de bitersiniz! Rüşvet ve torpil patlar. Esnaf, maliye ile mahkemelik olur. İflaslar çığ gibi artar.. Bu işin altından kalkamazsınız.. Bu iş AİHM'ye gider..
Yasaların kendi içinde tutarlı olması gerek.. Vergi kaçakçılığını her ne pahasına olursa olsun önleyeyim derken, bütün piyasayı perişan edecek düzenlemelerden kaçınmak gerek.
Maliye Bakanı bir de bu gözle yasayı gözden geçirirse iyi olur.. çünkü bu yasa böyle çıkarsa, Ergenekonculardan önce maliyeciler bu hükümetin ipini çekerler.. Hani CHP'ye ya da çeteye de gerek kalmaz!
Adalet mülkün temelidir. Adalet yoksa yapılan iş zulümdür! Ve zulm ile abad olunmaz! Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..
Selam ve dua ile..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi