Bozuk Düzen Müslümanları
Bozuk düzen Müslümanları, bozuk düzen Müslümanları!.. Ne iyi intibak etmiştiniz (uyum sağlamıştınız) şu bozuk düzene... Hem "Bu düzen bozuktur, tuh kaka" diyordu bazılarınız, hem bu onun kirli, necis, kara, haram nimetlerine saldırıyordu. Düzen bozuktu ama kemikleri yağlıydı değil mi?
Reaksiyon Müslümanlığı ne kadar kolaydı. Düzen bozuktu, bozuk düzende bozuk işler yapılabilirdi. Bozuk düzende devletin ve belediyelerin bütçeleri hortumlanabilirdi.
Bozuk düzenle gül gibi geçiniyordunuz. Lakin artık bozuk düzen(iniz) yıkılıyor, çöküyor. Sizin ucuz reaksiyonlarınız, ucuz düzen muhalefetiniz artık geçerliliğini yitiriyor. Şimdi ne yapacaksınız?
Birtakım münafık İslâmcılar (hepsini kasd etmiyorum) düzenin haram ganimetlerini nasıl fareler gibi kemirip semirmişlerdi.
Gerçek ve vasıflı Müslümanın amacı, vazifesi nedir?
Kötü, bozuk, çarpık düzenin yerine iyi, âdil, hak bir düzen getirmek değil midir?
İşiniz ne kadar zor. Doğru, dürüst, âdil, hak düzenlerde:
• Rüşvet almak vermek yasaktır.
• Kara para, haram servet edinmek yasaktır.
• Gayr-i meşru komisyonlar almak yasaktır.
• Din ve mukaddesat sömürüsü yapmak yasaktır.
• Lüks, israf, kibir, gösteriş, aşırı tüketim yasaktır.
• Halkı aldatmak yasaktır.
• Nepotizm yasaktır.
• Her türlü emanete hıyanet yasaktır.
Ey bozuk düzenin bazı Müslümanları işiniz zorlaşıyor. Ucuz reaksiyon edebiyatıyla buraya kadar geldiniz. Bakalım bundan sonra ne yapacaksınız?
* (İkinci yazı)
YAZIYA GEÇİRİNİZ
Önemli bilgilerinizi kağıda-yazıya çekmenizi tavsiye ediyorum. Biliyorum bilgisayar hafızasında saklamak daha kolay ve daha pratiktir ama gün gelecek bilgisayarlar çalışmayacak, içlerindeki bilgiler işe yaramayacaktır.
Aaa nasıl olacak bu iş demesin kimse. Mısır'daki Sağır Sultan bile duydu da onlar mı işitmedi?..
Cihanın bilginleri uyardılar, 2012 veya 13'te güneşte dehşetli patlamalar, radyoaktif fırtınalar olacak, dünyadaki bütün elektrikli ve elektronik cihazlar, sistemler altüst olacak diye...
Yüksek gerilimli havaî elektrikli hatlar çalışmayacak.
Uydular çalışmayacak.
Bütün bilgisayarlar çökecek.
Elektrikler kesilince doğal gazlar, uçaklar, tren ve tramvaylar çalışmayacak.
Bankalar felce uğrayacak.
Kaloriferler yanmayacak, asansörler çalışmayacak.
Hastaneler karanlıkta kalacak.
Fişe bağlı hastalar ne olacak.
Nasıl ameliyat yapılacak?
Evet dünya altüst olacak. İnsanlık bir tür taş devrine dönecek.
On sekizinci katta manzaralı havalı cihannüma dairelerde oturanlar merdivenlerden ağır ağır çıkacak.
Beş dakika cep telefonsuz yaşamayanlar çıldıracak.
Evet sizin için bazı bilgiler ve notlar son derece lüzumlu ve hayatî ise onların silinmez mürekkeple çıkışlarını almanızı tavsiye ediyorum. Lazım olursa bir mum yakar, titrek ışığında okursunuz.
* (Üçüncü yazı)
YAŞASIN ADALET!..
Bursa'da otomobiliyle durağa girdi, oradaki beş zavallı kadını biçerek ezerek öldürdü... Kadıncağızların hiçbir suçu yoktu. Ez-kaza öldüler... Arkalarında ağlayan eşler, çocuklar, torunlar, komşular bıraktılar. Şimdi beşi de kara topraklarda yatıyor.
Onları ezen adam cezaevine konuldu ve on ay sonra tahliye edildi.
Hürriyetine kavuşunca göğsünü körük şişirerek ciğerlerinin bütün gücüyle "Yaşasın adalet!" diye bağırmıştır her halde.
Beş kişiyi biçerek ezerek öldürdü ve on ay içeride yattı. Maktule başına iki ay...
Yaşasın adalet!..
Acaba otobüs durağında biçilerek öldürülen beş zavallı kadının eşleri, ana babaları, çocukları, torunları, akrabaları "Yaşasın adalet!" diye bağırabiliyor mu?