Kur’an ve sünnetle yeniden doğmak
Salih bir kulun sohbetinde: Kur’an’daki Okuma emrine yaklaşımı; “Rabbimiz bize iki defa oku demiştir.
1. Dünyada yaşarken okuyup, gereğini yapmamız gereken Kur’an,
2. Ahirette “oku kitabını” denilecek amel defterimizdir.
Amel defterimizden okunacak her cümle, Kur’an’la karşılaştırılacak, kabul görecek veya reddedilecektir.
Dünyada Rabbimizin kelamı ile ne kadar konuşursak, ahiretteki amel defterimizden sınıfı ve sıratı geçmemiz kolay olacaktır.
Bir Müslüman olarak şu gerçeği her zaman hatırlarım. “Bataklık mı kurutulsun, sivrisinekler mi öldürülsün”.
Maalesef, bataklığı kurutmak değil, sivrisinek öldürmek öne çıkmıştır. Kur’an’ın mesajının ruhu ve özü batıl tüm bataklıkların kurutulmasına yöneliktir. Bunun için lazım olan kaynak elbette Kur’an’dır. Kur’an’ı çok okuyup anlayanlar, kendisi, ülkesi ve insanlık için en hayırlı insanlardır.
Âli İmran, 139. ayetin yorumunda:
“Müslüman, dalgaların önünde sürüklenmek ve insanlık kervanının arkasında kuyruk olmak için yaratılmamıştır. Cemiyete, âleme ve medeniyetlere yön vermek için dünyaya gelmiştir. İnsanlığa yol gösteren, beşeriyete güç veren O’dur. Çünkü O, büyük bir davanın adamıdır. Dünyanın gidişat ve harekâtından o mesuldür. Başkalarına özenmek, başkalarının işini takip etmek ona yaraşmaz.”
Müslümanın vazifesi lider olarak yön vermek, irşat etmek, kumandanlık vasfı ile iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamaktır.
Her şeyiyle kötüleşen bir cemiyet içinde bulunan Müslüman’ın vazifesi, hizmetleri bırakıp zamana teslim olup ona uymamak olacaktır. Allah’ın hükmü gelinceye kadar kötülüklerle yılmadan mücadele etmek, tarifi imkânsız güçlük ve zorluklar karşısında pes etmek değildir. Kaza ve kadere sığınmak, zayıf ve bayağı kişilerin harcıdır. Gerçek Müslüman, “Allah’ın kazası ve değişmeyen kaderidir.”
Medya haberlerinde verilen; hırsızlık, rüşvet, dolandırıcılık, yalan, zina, fuhuş, işkence, işsizlik, hortumculuk gibi olumsuzluk ifade eden haberler Cemiyetimizin istenmeyen gerçekleridir. Hayat devam ettiği sürece, farklı bir netice beklemek, havanda su dövmek gibidir.
Bu manzara yeni değil, uzun süredir devam etmektedir. Çağdaş ambalajlarla paketlendiği için çoğunlukla fark edilmemektedir.
Bugün yaşadığımız kötülüklerin kökünün kazılma ve ortadan kaldırılması, usulün bilinmesine bağlıdır. Bu usulün bilinmesi de Kur’an ve Sünnetin doğru anlaşılması ile mümkündür.
Her günün sabah, öğle ve akşamında bedenimizin ayakta kalması için yemek yer, su içeriz. Günler böyle geçer. Her öğünde bir ayet ve bir hadis öğrensek, ayda 90 ayet, 90 hadis öğrenmiş oluruz. Yılsonunda ise öğrendiğimiz ayet sayısı 1080 yapar.
Programlı olarak konuya devam edersek beş sene sonunda Kur’an’ın tamamını ve hadislerden asgari beş-altı binini öğrenmiş oluruz.
Bunun neticesi insan, hayata nasıl bakar? Bir düşünelim! İnsanın gündemi ve olaylara getireceği çözümler, evde baba ve koca, ticarette doğru bir tüccar olarak, siyaset ve sosyal hayatta neler yapmaz ki?
Yeryüzünde sömürülenler:
* Kaynakların sömürülmesi,
* Beyinlerin sömürülmesidir.
Alın teri ve neslimizin beyinlerini sömürenler perde önü arkasındaki güçlerdir. Bunlara nasıl “dur” diyebiliriz? Bakara, 204-205. ayetlerini tanımadan, meseleyi kavramak, haksızlıkları engellemek mümkün müdür?
Günümüz nesli istismar edilmektedir. Bu neslin elinden nasıl tutabiliriz? Müracaatımızı Kitab’a yapalım. Kulluk kitabımız nesillerin helak sebebi üzerine durur ve üç maddede özetler:
a. İnkârcılık,
b. Günahlar,
c. Haksızlık.
Furkân: 38-39, En’âm: 5-6, Yunus: 13 ve Hûd: 116. ayetlerine kulak vermeden, kıyısından köşesinden yaklaşıp, kabuğu kırmadan, özü yakalamadan ortaya konulacak çözümler sadece pansuman tedbir olarak kalmakta ve yarayı, bir türlü tedavi edememektedir.
Hayatımıza girecek bereketin, giriş sebebi üçtür.
* İman,
* Takva,
* İstiğfar.
Bakkaldan süpermarkete, tarlamızdaki mahsulden bahçemizdeki meyveye kadar her şeyimizde bereket ve ticaretimizde siftah edemediğimiz alış-verişimizin canlanmasını istiyorsak, şu üç sebep önemlidir.
* İman: A’raf, 69-96,
* Takva: Maide, 66 ve
* İstiğfar etmek, Nuh, 10-12…
Yanlış adreslerde ömür tüketmek ne zamana kadar sürecek?
Sorunlarımız için yetkililere müracaat etsek, çözümü istenen her konu için bedel ödememiz gerekir.
Rabbimiz ise, çözülecek problemlerin çözümünün, Kitap ve Sünnetten alınmasını emrediyor. Bu metotla çalışanları dünya ve ahirette mükâfatla müjdelemektedir.
“Gaybın anahtarları da onun katındadır, onları Ondan başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi o bilir. Bir yaprak düşmez ki (Allah) onu bilmesin. Ne yerin karanlıkları içindeki bir tane, ne yaş, ne kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (levhi mahfuz veya ilm-i ilahide) olmasın.” En’am, 59
Çözüm; Rabbimizin “apaçık kitap” dediği Kur’an ve hadislerdir. Bu kaynaklar ile çatışmayan bütün fikirler de çözüm olarak düşünülebilir.
Allah’ın kitabı ve Rasûlünün Sünneti ile insanlığın dertlerine çözüm arayanlara ne kadar muhtacız bugün…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.