Ekrandaki Kemalizm tartışması
Yine modaya ayak uydurmuşlar, geceyi taz/dum ediyordu on akıllılar...
Kıyısından-köşesinden dolanarak, güya, Kemalizm tabusunu tartıştılar...
Ne olduysa benim uykuma oldu...
Çıkacak sonucu öğrenmek için saatlerce bekledim... Sadece Rasim Ozan Kütahyalı netameli sulara yelken açtı...
Babası Muzaffer Özdağ dostum olan, kendisiyle de tanıştığım Ümit Özdağ her çıkışa barikat kurmaya kalkıştı... Işık görünmesin diye çabaladı durdu...
Kemalist tartışmacılar Kemalizm’i galip getirmek için haddinden çok ter döktüler...
Zaman zaman komediye dönüştü tartışma...
Zaman zaman da çatışma unsurları ağır bastı...
Elbette kolay değildi...
Kemalizm, esasında Atatürk’ten, ayrı değildi...
Kemalistlere yumruk atarken kazara ya Atatürk’e isabet ederse?
Celal Bayar’ın Demokrat Partisi (DP) “Atatürk’ü Koruma Kanunu” çıkarttırmıştı Menderes hükümetine... O gündür, bu gündür mezkur kanun, Demokles’in kılıcı gibi asılı durur Türk insanının başında...
Tartışma bir Kemalizm, bir Atatürkçülük üzerinde yoğunlaştı...
İster istemez dini mevzua da girdiler... İstiklâl harbinin başlarında Mustafa Kemal’in dindar bir profil çizdiğini... Savaş kazanıldıktan sonra İslam için “Arap dini” dediğini kaynak göstererek izaha çalıştı...
Ne var ki, diğerleri ya Kemalizm’e candan bağlılıkları, ya da korku belası gerçeklere itibar etmediler...
İşi tâ Mustafa Kemal’in diktatör olup olmadığına götürdüler... Tabii müsbet bir netice alınmadı... Mustafa Kemal’e yekten “Diktatör” demek pek akıl kârı değildi...
Çünkü:
Söz açılınca 5000 yıllık Türk soyundan bahsedenler, Mustafa Kemal için “Atatürk” soyadını layık görmüşlerdi... Yani, Mustafa Kemal kendinden öncekilerin de babası oluyordu...
Türk’ün babası!..
Sıkıysa kabul etmezsiniz...
Katı Kemalistlerin CHP’li olduklarını iddia etti tartışmacının biri.
Hani yalan da değildi...
Gide gide gittiler.
Gele gele Cumhuriyet eşiğine geldiler...
Anlatılanlara bakılırsa, savaşı kazanan, cumhuriyeti kuran tek başına Mustafa Kemal’dir...
Bu soyadını veren Meclis mensuplarıdır... Mustafa Kemal kendisinin “Atatürk olduğunu” ileri sürmemiştir... O günün aşırı yağcı milletvekilleri teklif etmişler, kanunlaştırmışlar, Mustafa Kemal’e kabul etmekten başka çare kalmamıştır...
Bu günün Kemalistleri, dünün Atatürkçülerinden daha katı, daha demokrasi haricidirler...
Baksanıza:
Dersimli Kemalist Kemal, Afyonlu Kemalist Necdet, Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcisi zatlarla değil, mensupları ETÖ davasında tutuklu veya zanlı olan Cumhuriyet gazetesinin tertiplediği resepsiyona gittiler.
Olmaz ya, Allah göstermesin CHP iktidara gelse de Cumhuriyet resepsiyonu tertiplese, dindar bilinen partiler o resepsiyona gitmeseler, yeni bir YASSIADA kurulmaz mıydı?
Dün, Atatürk’ün köşkü, makamı diye şarkılar söyleyenler, bugün hiç ağızlarına bile almıyorlar Atatürklerini... Unuttular...
Atatürk komünist miydi, sosyalist miydi?
Asla değildi...
Peki Atatürk Alevi miydi?
Eh... Orasını da artık erbabı bilir değil mi... İslamiyet için Arabın dini diyenler, dine de ırka da demokrasiye de akıl almaz elbiseler giydirirler...
Benim dedem özbeöz Türk idi... Fakat Atatürk’ten yaşlıydı ve dahi Atatürkçü olmadan vefat etti... Ben de Atatürkçü olmadım... Gerek görmedim çünkü...
Eruygurlarla, Saylanlarla, Sezerlerle aynı etiketi taşımamak benim tercihimdir... Mustafa Kemal’in büyük bir komutan olmasını inkâr edecek değilim... Cesaretini, ileri görüşünü hep takdirle karşılamışım... Amma hiç “Atatürkçü” marka kullanmadım... Karakterime ters geldi zira...
==================
Nerdesin ey güzel aklım gel beni benden koru
Ötelere kaçma bahtım gel beni benden koru
İdrakimi düğümleme dost bildiğim kutlu gün
Yıkılsın sarayım tahtım gel beni benden koru.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.