Kürt meselesi ve önümüzdeki 8 ay
PKK'nın 'sahadaki' 1 numaralı komutanı olan Murat Karayılan, Radikal gazetesine verdiği mülakatta, ölümlerine sebep oldukları siviller için özür diledi ve barışa mütemayil olduklarını bildirdi...
PKK, eylemsizlik (tek taraflı ateşkes) süresini 2011 seçimlerine kadar uzattı...
Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Devletle görüşmelerde diyalog sürecinden müzakere sürecine geçtik, işler iyi gidiyor" dediğini duyurdu...
Başbakan Erdoğan, Meclis'teki AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şiddetin ancak demokratik reformlarla sona erdirilebileceğini, bu yönde büyük mesafe alındığını ve sürecin devam edeceğini söyledi...
Taksim'deki canlı bombanın pimini çekenler barış sürecini baltalamayı murat ettilerse, şimdi avuçlarını yalıyorlardır.
Saldırıda yaralanan kardeşlerimiz için üzülüyor ve onlara Cenâb-ı Hakk'tan acil şifalar diliyoruz; fakat öte yandan Türkiye'nin artık bu tür provokasyonlarla raydan çıkarılamayacak kadar olgunlaşmış olmasına seviniyor ve bu durum karşısında umutlanıyoruz.
Önümüzdeki 8 ay iyi değerlendirilirse 26 yıldır yaşadığımız savaş kâbusu sona erebilir ve zaten çözüm yoluna girmiş olan ve fakat şiddet engeline takılan Kürt meselesinin tatlıya bağlanması için gerekli vasat oluşabilir.
Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, hem PKK'yı hem de devleti şiddet yolunu terk etmeye çağırdığı dünkü konuşmasındaki şu ifadeler çok önemli:
"(Seçime kadar) Kürt sorunu bütün boyutlarıyla tümden çözülemez. Önümüzdeki 8 ayda güven verici adımlar atılmalı. Eylemsizlik kararında bu fırsat yaratmıştır. Eylemsizlik sürecini AKP değerlendiremezse yazık olacaktır. En önemlisi topluma şu duyguyu verebilmektir; demokratik yöntemlerle atılamayacak adım yoktur."
İfadeler gayet açık, ama ben biraz daha açayım:
'Biz gerçekçiyiz' diyor Demirtaş; 'Kürtlerin hassasiyetlerine uygun yeni bir anayasanın seçime kadar yetişmesini beklemek fantezi olur. Böyle bir talepte bulunup lüzumsuz bir gerginliğe yol açmayacağız. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Önümüzdeki 8 ay içinde hükümetten beklediğimiz tek şey, Kürt meselesinde silahı bir hak arama aracı olarak görmeye devam eden kesimleri şuna ikna etmek için bazı sembolik adımlar atmasıdır: PKK şiddetini doğuran şartlar geride kaldı; Türkiye artık 1984'ün Türkiye'si değil; günümüz Türkiye demokrasisinde konuşulamayacak, tartışılamayacak ve çözüme bağlanamayacak hiçbir mesele yok; mevcut hukuk çerçevesi, etkili bir hak arama mücadelesi için yeteri kadar imkân sunuyor.'
Demirtaş'ın somut önerisi: "Seçim barajını indirin."
Niye olmasın?