Köşe yazarlarımız neden sürekli olarak yanılıyor?..
Neden koskoca gazeteler milletin değerlerine amansızca saldırıyor?..
Neden milletin “ak” dediğine ille de “kara” diyorlar?..
Neden milletin sevdiğini sevmiyor, sevmediğini seviyorlar?..
Neden milletin sosyal yaralarına ve acılarına tuz biber ekiyorlar?..
Neden halka envai çeşit yanlış yol öneriyorlar?..
Neden her defasında darbelerden, darbecilerden yana tavır takınıyorlar?..
Neden kadın haklarını savunur göründükleri halde, gazetelerinde bol bol çıplak kadın fotoğrafı kullanarak kadını metalaştırıyorlar?..
Neden televizyonlarımız, milletin ahlaki yapısına aykırı diziler yayınlamakta ısrar ediyorlar?..
Neden yalan yanlış haberlerle, anketlerle her seçim öncesinde milleti bir partiye kanalize etmeye çalışıyorlar?..
Milleti kanalize ettikleri parti neden hiçbir seçimi kazanamıyor?..
Görkemli, anlı-şanlı yazarlarımız, milletin iradesiyle iktidar olmuş hükümetleri her defasında neden aşağılıyor, “sayısal çoğunluk değil, siyasal çoğunluk önemlidir” türünden yazılarla kafa karıştırıyorlar?..
Peşlerinden gitmeyen halkı neden “Göbeğini kaşıyan adam” diye, “bidon kafalı” diye aşağılıyorlar?..
Her seçimde yayınladıkları yazılarda ve kamuoyu yoklamalarında CHP’yi ısrarla iktidar yaptıkları halde bu parti neden bir kere olsun iktidara gelemiyor?..
Hakkında üretmedikleri fikir, yapmadıkları itiraz kalmadığı halde, neden hâlâ ekran ekran dolaşıp başörtüsü konusunu gündemde tutuyorlar?..
Her konuda açıklıktan ve şeffaflıktan yana olduklarını seslendirmelerine rağmen, neden tarihi belgelerin (örneğin Latife Hanım’ın anıları) çelik kasalarda kilitli tutulmasını savunuyorlar?..
Neden işverenlerini göklere çıkaran yazılar yazıyorlar?..
Çalışanı iken övdükleri patronlarını, bir şekilde işten ayrılınca, müthiş bir ahlâkî zaaf göstererek neden yerin dibine batırıyorlar?..
Her zaman başkalarını sorgulayan yazarlarımız, neden hiçbir şekilde kendilerini sorgulama gereği duymuyor?..
Bence artık vaktidir…
Biraz da kendilerini sorgulamalıdırlar…
Kendimizi sorgulamalıyız!
¥
En çok neyi özlüyorum biliyor musunuz?..
“Kara dediğim hep ak çıktı” diyerek…
“Milletin tersine yürümekten yoruldum” diyerek…
“Kırk yıllık yazı hayatında kendi istikametini tutturamamış biri olarak artık millete istikamet vermeye kalkışmayacağım” diyerek…
“Artık kayıtsız-şartsız CHP’li olmayacağım” diyerek…
“Ergenekoncuların, darbecilerin yanında yer almayacağım” diyerek…
Sine-i millete dönen bir yazar görmek istiyorum…
Başka?..
Eski genel yayın yönetmeninin, içinde, “Ben genel yayın yönetmeni iken” cümlesi geçmeyen…
Bizim mahalleden karşı mahalleye transfer olan yazarın eski mahallesine tükürmeyen…
Yazılarını okumak istiyorum!
Kim bilir belki bir gün nasip olur...