CHP'de yaşananlara bakınca "Biz bu filmi seyretmemiş miydik?" diye sorma ihtiyacını duyuyoruz!

Evet seyretmiştik!

Hem de kısa bir süre önce seyretmiştik! Kısa bir süre önce seyrettiğimiz filmin şimdi değişik bir versiyonunu seyrediyoruz!

Kim haklı, kim haksız gibi bir ahkam kesme işine girecek değiliz!

Biz kimin haklı olduğunu tespit konumunda olmadığımızın farkındayız!

Sadece kısa bir süre önce seyrettiğimiz film ile bugün seyretmekte olduğumuz film arasındaki benzerlikleri ortaya koymak istiyoruz.

Her iki filmin ortak yanlarını şöyle sıralayabiliriz.

Mesela ortalık toz duman iken "Bir sorun yok" açıklamaları, peş peşe seyretmek zorunda kaldığımız filmin ortak yanlarından biri!

"Olanlar kısa zamanda unutulur, küskünlük olmaz" varsayımı ise ortak yanlardan bir başkası!

"İki başlılık yok" savunması ise kargaları bile güldürecek cinsten bir iddia olmaktan öteye peş peşe izlediğimiz iki filmin ortak yanlarından birini daha oluşturuyor!

Artık bir arada durmaları mümkün gözükmeyen insanların "Her şey yolunda" açıklamalarında bulunmaları kendi kendilerini kandırmaktan başka neye yarar?

Bir önceki filmde de bu sahneleri seyrettik!

Yani oldu-bitti ile yönetime gelenlerin kendileri dışındaki herkesi yok saymaları yeni bir şey değil!

Biz yaptık oldu felsefesi ile yola çıkanların bir süre sonra ne hallere düştüklerini hep birlikte görmedik mi?

Evet, CHP'de yaşananlar bu partinin hızla bölünme sürecine girdiğini gösteriyor! CHP'de Önder Sav ve ekibinin varlığını yok sayarak yeni bir anlayışı hakim kılmaya çalışmanın pratikte bir işe yaramayacağı besbelli!

Tamam, Sav ve ekibi tasfiye edilebilir!

Ancak tasfiye edilenlerin sessiz-sedasız kalmalarını ve başlarına geleni kabul etmelerini kimse beklememelidir!

CHP'nin içine girdiği bu süreçte kim tasfiye edilir, kim kalır şimdiden bir şey söylemek zor! Ama tasfiye olanların mutlaka ayrı bir siyasi yapılanmaya gideceği rahatlıkla söylenebilir!

Kabul etmek gerek ki, Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemleri parti tabanına da parti tavanına da bir hayli ters geliyor!

Keşke bu söylemleri biraz daha alıştırarak kullanmış olsaydı!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun getirdiği söylem değişikliğini bizler de olumlu buluyoruz ama bizim olumlu bulmamız CHP tabanının ve tavanının akıl karışıklığını gidermiyor ki!

Bizlerden önce parti tabanı ve tavanının bu konuda ikna edilmiş olması gerekiyor, Kılıçdaroğlu ise henüz bunu başarabilmiş değil!

Yani CHP'de sular kolay kolay durulacak gibi değil!