CHP'de yaşanan olaylar "kimlik netleşmesine" de vesile oluyor! Mesela CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu daha yakından tanıma imkanını buluyoruz!

Bir gün önce "Korku imparatorluğundan" söz eden Kılıçdaroğlu'nun bir gün sonra "Gelin barışalım, küskünlükleri kaldıralım" diye çağrıda bulunması bizim için oldukça önemli!

Kemal Kılıçdaroğlu bu barış çağrısını bir özür dilemenin ardından yapmış olsaydı "Adam bir gün önce ağzından kaçan laflardan dolayı üzülmüş" diye düşünmemiz mümkündü!

Ama öyle yapmıyor!

Özür-mözür dileme ihtiyacı duymuyor!

Bir gün önce ağzına geleni sayıyor!

Bir gün sonra ise "Hadi barışalım" diyor!

Bu durum Kemal Kılıçdaroğlu kimliğini daha yakından tanımamıza vesile oluyor!

Sonra resepsiyona katılıp katılmama konusundaki tavrına kazandırılan açıklık da Kılıçdaroğlu'nu daha da yakından tanımamıza fırsat veriyor!

Kapalı kapılar ardında "Katılmayalım" diyen birinin dışarı çıkınca "Haberim yok" açıklamasında bulunuyor olması da bizim için önemli!

Hele kendisi ile bir konunun tartışma imkanının bulunmayışının deklare edilmesi bizim için çok önemli!

Genel Başkan olduğu ilk günlerde yıllar evvel kendisi birlikte çalışan bir dostumuz yaptığı değerlendirmede "Hiç itiraz etmez, dinler ancak kendi bildiğinden başkasını yapmaz" demişti!

Şimdi yapılan değerlendirmelerde benzer şeylerin söyleniyor olması bizim açımızdan önemli!

Yine "Tartışmaz, dinler gibi yapar ama bildiğini okur" deniliyor!

Bütün bunları "Kimlik netleşmesi" olarak algılıyor ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında notlarımıza ekliyoruz!

Kimlik netleşmesinden nasıl bir sonuç mu çıkarıyoruz?

Ne yalan söyleyelim karşımızda "Güven sıkıntısı duyulan" bir kimlik bulunduğu sonucunu çıkarıyoruz!

CHP'nin başında Kılıçdaroğlu ya da bir başkası olmuş bizim için bir şey fark etmiyor!

Ama güven sıkıntısı duyulan bir kimliğin iş başında olması herkesin ilgi alanına girecek bir durum değil mi?

Bundan sonra CHP'liler kendi aralarında anlaşırlar yani barışıp kucaklaşırlar mı yoksa birbirlerine düşer yeni partiler mi kurarlar bizi fazla ilgilendirmiyor.

Bu onların iç meselesi!

Bizi bir zamanlar söylemlerini olumlu bulduğumuz bir siyasi kimliğin netleşmesi ilgilendiriyor!

Biz sözünün eri adamları severiz!

Sözünün eri olmayanların ise nezdimizde bir kıymeti harbiyesi yoktur!

Onlara da yolları açık olsun der, geçer gideriz.