Üç günlük dünya ve anadilde eğitim

Üç günlük dünya ve anadilde eğitim

Barış ve Demokrasi Partisi diyor ki: "Kürtçe eğitim veren okullar da olsun ve bu okullarda ortak iletişim dilimiz olan Türkçe de okutulsun."

Hop oturup hop kalkmayı gerektirecek ne var bunda?

Kürt medreselerinde 1000 yıldır Kürtçe tedrisat yapılıyor; bunun ne zararını gördük?

Selçukluların Anadolu'ya hakim oluşlarında büyük emeği geçen Kürtler bu medreselerde yetişmişlerdi...

Bir ölüm-kalım anında (Şah İsmail'le savaşta) Osmanlı'ya destek vererek Devlet-i Aliyye'nin bekasına hizmet eden Kürtler bu medreselerde yetişmişlerdi...

Birinci Cihan Harbi'nde (yahut emperyalist paylaşım savaşında) Batı'nın vaatlerine kanmayıp Osmanlı'ya sahip çıkan Kürtler bu medreselerde yetişmişlerdi...

Ha evet, Şeyh Said liderliğinde Kemalist rejime başkaldıran Kürtler de bu medreselerde yetişmişlerdi, ama işin püf noktası da burada zaten; Kürtlerin bam teline dokunmayacaksın kardeşim!

Asırlar boyunca sana omuz veren, her imdat çığlığında "Kardeşimsin, başım gözüm üstünesin" diyerek yanına koşan Kürtlere vefasızlık göstermeyeceksin, hıyanet etmeyeceksin, kibir yapmayacaksın, efendilik taslamayacaksın!

"Ne? Anadilde eğitim mi? Orada durun bakalım!" demeyeceksin!

Ya ne diyeceksin?

"E herhalde" diyeceksin, "Geç bile kaldık" diyeceksin, "Bugüne kadar yapmadığımız için bizi affedin" diyeceksin, "Başım-gözüm üstüne" diyeceksin!

- Ama efendim, bu tavizi verirsek...

- Taviz değil kardeşim, hak-hukuk! Velev ki taviz olsun; insan öz kardeşine taviz vermekten gocunur mu?

Üç günlük dünya...

Sahici bir karşılığı olmayan saçma sapan bir ulus ve devlet mitosu uğruna birbirimizi hırpalamaya değmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi