Petrol kaçağı önlenmeden!
Petrol kaçağı önlenmeden kayıt dışı ile başedemezsiniz..
“Ulusal marker de kaçağı önleyememiş.” Eee tabii önleyemez..
Eli ayağı boş değil, tuttuğu iş değil düzenlemelerle dostlar sizi alışverişte görse de, tuttuğunuz bir iş olmaz..
Petrol kaçakçılığının adresi belli. Petrolün nereden alınıp, nereye götürüldüğü de..
İsterseniz uydudan da takip edersiniz bunları.. Sahil koruma ne yapıyor?
çoğunlukla Güneydoğu’dan kara yolu ile, Karadeniz üzerinden gemiyle. Akdeniz’den de öyle..
Aslında karadan yapılan da devede kulak..
Denizden gelene bakın siz..
Petrolü, uyuşturucu ya da silah gibi evlerinin bodum katında saklayacak halleri yok.. Depoların yeri belli. Yine bunları da uydudan 24 saat izleyebilirsiniz.. Gelen araçlar belli, giden belli. Gelen gemi belli, giden belli..
Denizden takip yanında yerdeki dolum tesislerine gerekirse personel tayin edersiniz..
Gelen kredi kartı mesajlarına bakar mısınız, 100 YTL’lik petrol al, 20 YTL’lik bonus kazan, onla da git alışveriş yap.
Tamam iskontoyu diğer mağaza uyguluyor diyebilirsiniz. Zaten öyle bir boyutu olmasa bu kadar rahat bu işler yapılamaz..
Belli petrol şirketlerinin stoklarını eritmeleri lazım, onun için de bir şeyler yapmaları gerek. Yapıyorlar da.
Yoksa gelen malı nasıl dağıtacak, dağıttıkları malı nasıl tüketecekler..
Kamu/belediye, özel idare ihalelerine girip, yüksek fiyat kırıp petrol ihalelerini alanlar kimler, bakın bakalım..
İktidar elini ensesinden dolandırıp kulağını öyle göstermeye kalkıyor..
Tamam kaçakçılığı önleyeceğiz de, bu işe araç kontolünden başlarsanız merkeze ulaşamazsınız. Hatta petrol istasyonu da olmamalı ilk adres..
Orada bu işler yapılmıyor değil, ama oraya takılırsanız orada kalırsınız. Bataklıkta sivrisinek avcılığına çıkarak sivrisineklerin kökünü kurutamazsınız!
Petrol istasyonlarında da az numara dönmüyor değil. Şu solvent hikayesini biliyorsunuz.. Bu uçucu gazları petrole yükleyip müşteriyi dolandırıyorlar..
Peki bu solventi kimler ithal ediyor ve nerede kullanıyorlar belli değil mi? Türkiye’nin ihtiyacı belli, fazlasını kim alıyor ve nerede ne için kullanıyorlar?
Bunu tesbit etmek o kadar zor mu?
Hani sanki, asıl merkeze ulaşıp adamlarla hesaplaşmak yerine, adamların bekçisinin yeğenini dövmek gibi bir iş bu yapılan..
Merkezdeki bir kaç kişiyi alın, korkusundan diğerleri köşesine çekilir.. Ama 100 tane petrol istasyonu kapatsanız ne yazar..
Şunu da unutmamak gerekir ki, merkezde bu işin % 60-70 ni yapan çete çökertilmeden öteki petrolcülerin, bu işe bulaşmadan ayakta kalması mümkün değil.
çünkü rekabet şansları yok.. Kendi petrolcünüze “kıyak” yapmıyorsanız, adam niye sizinle çalışsın.. Yani kötü petrolcü, iyi petrolcüyü kovar.. Ayakta kalmak için herkesin kıyısından köşesinden bu işe bulaşması gerek..
Siz önce kıyısından köşesinden bu işe bulaşanların üzerine giderseniz, bu zaten öteki büyük patronların işine yarar. Adamların rakiplerini ortadan kaldırarak onlara hizmet etmiş olursunuz.
Şu da var tabii, siz bu küçüklerin de üzerinden gözünüzü eksiltirseniz, bunlar bu işe bir kere bulaştılar mı arkası gelir. Bu gün küçük bebecikler, yarın baba olurlar.. Siz büyükleri alınca bunlar onun yerini alır.
Bunları izleyip babaların üzerine yürümek gerek. Bunlar onun yerini almaya yönelince tepesine inmek lazım.. Yok, eğer piyasa durulunca adamlar işine dönüyorsa o zaman da bu kişilerin üzerine gidip, ayakta kalmak için yaptıkları yanlışların üzerine çok fazla gitmemek gerek..
Düşünebiliyor musunuz, akaryakıtta vergi kaybını önlemek için hayata geçirilen ulusal marker uygulaması ile yurt genelinde incelenen 821 numuneden 572'si geçersiz çıkmış.. Son bir yıl içinde 91 personelle,18 ilde 72 tesiste inceleme yapılmış.. 11.548 petrol istasyonunda 60.555 denetim gerçekleştirilmiş.. Bakan Güler’in açıklaması böyle.. Sektörden bazı aktörlerle de görüşüyorum da, doğru adreslere bu denetimlerin 10’da biri kadar bir denetimle, çok daha etkin sonuçlara ulşamak mümkün olabilirdi..
Sayılar her zaman gerçeği söylemeyebilir. Bu rakamları nasıl kullandığınıza, okuduğunuza bağlı bir olay.. İsterseniz bir milyon aracı kontrol edin, bu çok fazla bir şey ifade etmeyebilir.. 20 noktadaki etkin bir denetim, bu binlerce adres noktasını denetlemekten daha ciddi sonuçlar doğurabilir..
Petrol kaçakçılığını önlemeden kayıt dışı ekonomi ile başedemezsiniz.. Kayıt dışı ekonomiyi kontrol etmeden kayıt dışı siyasetten kurtulamazsınız ve piyasa tabii dengesine kavuşamaz..
Madem böyle bir sorunumuz var, 91 personelle bu denetimi yaparken, Emniyet, MİT ve Askeri İstihbarat ajanları ne iş yapıyorlar. Bizim Rambolar sahil koruma botları ile boğazdan geçen gemileri denetleseler ya! Neden konuyu MGK’ya getirmiyorsunuz.?
Petrol kaçakçılığını önleyin, siyaset de piyasa da rahatlasın. Kaçağı önleyin, borç belasından kurtulalım. Kaçağı önleyin, enerji maliyetini düşürün.
Kaçağı önleyin ki vergiyi azaltın. Kaçağı önleyin, yatırım yapın, yatırımları teşvik edin, işsizlik önlensin..
Petrolün çıktığı ülkeler belli, rafineriler belli, alan belli, satan belli, taşıyan belli. Bu işin bedellerinin nasıl ödendiği ve nasıl tahsil edildiği belli. Aracı bankaları, bu malı sigorta eden sigorta şirketleri belli. O ülkelerin kayıtları belli. Buradaki alıcı belli. Peki failler neden gizli?
Bu yapı ile ya kaçakçı olacak, ya da iflas edeceksiniz. Tavşana kaç tazıya tut hesabı, herkesin suçlu olduğu ve bu bulanık suda birilerinin balık avladığı ve bu arada hükümetlerin ve milletin soyulduğu bir düzen bu.. Bir bebekten bir katil çıkartan düzen işte bu düzen. çünkü onlar “bir damla kan, bir damla petrol” diyorlar! Onlar birilerinin kanları ve gözyaşları üzerine, çalınan alınterleri üzerine kendilerine iktidar ve servet üretiyorlar.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.