Deniz Baykal dertli.

Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gitti... Kendi Sıvas’ın ötesine geçemiyordu!

Deniz Baykal’ın kafası bozuk. Kılıçdaroğlu iki ileri bi geri adım atmasına karşın yol alıyor...

Kendi yerinde sayıyordu.

Kılıçdaroğlu, Önder Sav öcüsüne kapıyı gösterdi.

Kendi, Sav’ın tezgahladığı öne sürülen ayak oyunuyla tepetaklak gitti.

Şimdilerde Kılıçdaroğlu, Kürt kökenli yurttaşlarla yıkılmış köprüleri, becerebildiğince, onarmaya çalışıyor. Böylece de Güneydoğu’da çoktan paramparça olmış altı oku sarıp sarmalamaya uğraşıyor.

Kendi, yıkık köprüler hiç onarılmasın, böylece CHP’nin oyları yüzde bir bile artmasın, Kılıçdaroğlu alaşağı edilsin, Tarkan’ın ya da Ricky Martin’in şarkıları eşliğinde, basamakları yanar söner ışıklarla donatılmış merdivenden inerek sahne alsın, tekrar CHP’nin başına çöreklensin, dilediğince at koştursun istiyor. Bunun için de sürekli üstü kapalı, altı açık biçimde, Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor.

Hele bi lafı var ki bayıldım: “CHP gün gelir iktidar olur... Gün gelir muhalefet...”

Ne zaman, vaz geçtim senin genel başkanlığını, senin siyasi yaşamında CHP tek başına iktidar oldu? Sen ezeli ve ebedi muhalefetsin!

Geçti Bor’un pazarı...

Niğde seni bekliyor!

Ha Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu çabaları, çoktan küllenmiş “CHP’nin Kürtler’le ölmeyen aşkını (!)” yeniden ateşleyebilir mi?

Zor. Yanaktan iki makas alarak, sırt sıvazlayarak, “yahu bu ülkede Kürt cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, generaller devlet yönetti. Ne hakkı, ne hukuku arıyorsunuz?” gibisinden abuk laflarla Kürt kökenli yurttaşları kafalama dönemi çoktan bitti. Somut adımlar atacaksın artık. Örneğin, açılımı destekleyeceksin: Sence eksiği gediği varsa somut öneriler getirip iktidarla oturacaksın, katkı sağlayacaksın ki, bu Diyarbakır ya da Urfa gezilerinin bir anlamı olsun!

Bu arada tabi Üçüncü Yol gibi buram buram propaganda ve içtenlikten uzak lafları da bırakacaksın! Partilerden birini din sömürüsüyle diğerini ayırımcılıkla suçlayarak oy alamazsın. Bunların modası çoktan geçti. Kimse yemiyor bu bayat yakıştırmaları ya da suçlamaları çünkü.

BDP’yle seçim ittifakı konusunda ciddi düşüncelerin varsa da, bunun yolu İmralı’dan geçiyor, bunu da bilesin. Eğer bilmiyorsan, boş laf üretip somut söylemler ve eylemlerle ortaya çıkamazsan, o zaman Baykal gene gelir, oturur koltuğuna. CHP’de, bırak sosyali, demokrasiye bile teğet geçmeden sürdürür yaşamını!

Benden söylemesi!