Bu kadar da kaçmaz ki!
Stat harika, hava limonata. Her iki taraf da yemeden tek gol atmanın peşinde. İlk tehlike Santana ile Kayseri'den geldi. Ama adamın sol ayağı yok ki golü yapsın. Arkasından Kewell getirdi, Elano boş kaleye atamadı.
Ve maçın en kritik anı Elano'yu kündeden aşırtan Kayserili'ye hakemin penaltı çalmaması. Daha ne olacak Elano ayağının dışıyla rakibi aşırttı, dönüp şutunu çekecek, adam öyle bir yaslandı ki Elano kündeden aştı çime düştü. Hakem penaltıyı çalmadı, devam dedi.
İlk 20'den sonra oyun tempo kazandı. Her iki taraf da kazandıkları toplarla kontratağa kalktılar. Birbiri ardına pozisyonlar yakalandı ama bir türlü gol vuruşu yapılamadı.
Kayserispor'dan Hasan Ali'ye bayıldım. Göreceksiniz bu çocuk çok iyi yerlere gelecek. Keza Selim Teber. Bu ikisi Mehmet Eren ile beraber Kayserispor'un orta sahasını tutan adamlardı.
Galatasaray bu kez hiç ayağında top tutmadan tek pasla ve daha çok da Ayhan'ı kullanarak forvetleri destekledi.
Pino için hayretler içinde kaldım. Her top da tek başına kullanılmaz ki. Ve bir adam da bu kadar beceriksizlik yapmaz ki.
İlk yarı hay, huyla geçti. İki taraf da 45 dakikayı yedi.
Bu kadar golün kaçtığı başka bir maç daha yoktur. Her iki takım da bu zorluğu başardı.
Boş kaleye atamadılar. Direkleri nişanladılar. Önlerinden top kaçırdılar. Duran toptan faydalanamadılar.
Her ikisi de birbirine gol ikram etti, kimse 3 puanı yakalayamadı. Bunlara birer puan bile çok.
Hagi disiplini bozana kemendi attı, kenara aldı.
Dökülen Pino ilk çıkandı. Arkasından Elano. Galatasaray'a Emre Çolak girdi, o da hava.
Mehmet Batdal olduğu yerde güzel hareketler yapıyor. Asla alan kat edemiyor.
Kayseri çok koşuyor da n'oluyor. Üç topu üst üste yapamıyor.
Yazık oldu... Yazık oldu... Yazık oldu... Her iki takım için de.
Bunlar kafaya güreşiyorlar. Diyelim ki bu maç istisna...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.