Hacdan Dönüş Adabı 1
Hacca giderken tatlı bir heyecan vardı. Ya gelirken?
O da en az o kadar tatlı bir heyecan ve mutluluktur hamdolsun. Hacılar gelirken şehirlerde ve köylerde coşkun bir sevgi tutuşması yaşanmaktadır. Evler misafirler için temizlenmekte, yer yer kurbanlar kesilip yemekler hazırlanmakta, tatlıları şerbetleri su verilmekte, kimileri hacıların karşılamak için arabalarıyla hava alanlarına doğru yollanmakta, dört gözle inen uçakları izlemektedirler.
Biraz sonra ana babalar inecek, eller öpülüp hayır dualar alınacak, yavrular torunlar bağırlara basılacak, dostlar arkadaşlar ve akrabalar ile kucaklaşılacaktır. Dualar gözyaşları içerisinde semaya doğru yükselecektir. Sonra hacısını alan kendi evine doğru sevinçten kuş olup uçacaktır. Çünkü terk ettikleri yerde biliyorlar ki insanlar kendilerini dört gözle beklemektedir.
Acaba bu dönüşün bir adabı, usulü var mıdır?
Olmaz olur mu?
Ama ona geçmeden önce bir uyarımız var kardeşlerimize; aman dikkat, içimizdeki terfik canavarına uymayalım, kurallara uyalım ve sabırla yol alalım. Çünkü böyle zamanlarda kaza geçirerek ölüm olayı yaşayanların sevinçlerinin nasıl hüzün ve kahra dönüştüğünü az yaşamadık.
Aman dikkat, aman tedbir, aman sabır diyoruz tekrar tekrar…
İslam edebi hayatın her alanını kuşatmıştır. Onun için kitaplarımızda “hactan dönüş adabı” diye bölümler vardır. Biz İmam Nevevi ve Zuhayli’den iki alıntı ile bunu okuyucularımız ve özetleyeceğiz.
Yaşı eski olduğu için İmam Nevevi’den başlayalım. “Bil ki, birinci bölümde sefere çıkma adabı hakkında zikredilenlerin büyük bir kısmı seferden dönerken de yapılması meşru kılınmıştır. Bu adaplara burada birkaç adab daha ilave ettim ki onlar da şunlardır:
1. Seferden dönen kimsenin şu duayı okuması sünnettir. Zira ibni Ömer (r.Anhuma)'dan şöyle rivayet ettik: Resulullah (s.a.) hac veya umreden döndüğü zaman her tepeye çıktıkça üç defa tekbir okur ve şöyle derdi:
"Allah'tan başka ilah yoktur. O birdir ve ortağı mevcut değildir. Mülk O'nundur ve hamd O'nadır. O, her şeye muktedirdir. Dönenleriz; tövbe edenleriz, ibadet edenleriz, secde edenleriz ve Rabbimize hamd edenleriz. Allah vadini gerçekleştirdi, kuluna yardım etti ve düşmanları yalnız yendi." Bu hadisi Buharı ve Müslim sahihlerinde rivayet etmişlerdir.
Müslimin Sahihinde Enes (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Resulullah (s.a.) ile beraber Medine yönelip arkasına geldiğimizde Resulullah (s.a.):
"Dönenleriz, tövbe edenleriz, secde edenleriz ve Rabbimize hamd edenleriz." dedi ve Medine'ye girinceye kadar bunu söylemekte devam etti.
2 Seferden dönen kişi beldesine yaklaşınca, aile efradına haber vermesi için önceden birisini göndermesi müstehaptır. Böylece evine ani olarak girmiş olmaz. Eve ani olarak girmemek sünnettir. (Şimdi en az cep telefonuyla gelişini haberdar etmelidir.)
3. Kişi beldesine yaklaşınca şu seçme duayı okumalıdır:
"Ey Rabbim! Senden bu köyün hayrını, ahalisinin hayrını, ve içindeki her şeyin hayrını isterim. Ve onun şerrinden, halkının şerrinden ve içindeki şeylerin şerrinden sana sığınırım."
Bazıları şu duayı okumak da müstehaptır demişlerdir:
Bunu hadisten rivayet ettik. El-Ezkar adlı kitabımda da belirttim.
4. Kişi beldesine gelince akşam eve girip kapıyı çalmamalıdır. Belki sabah vaktinde veya akşam üzeri beldeye girmelidir.
5. Kişi beldesine girince önce mescide girip iki rekat namaz kılması sünnettir. Evine girince de iki rekat namaz kılmalı, dua etmeli ve Allah'a şükretmelidir.
6. Hacdan dönen kimseyi, ziyaret eden kişinin ona şöyle dua etmesi müstehaptır:
"Allah haccını kabul, günahlarını affetsin ve sarf ettiğinin yerini doldursun."
Bunu ibni Ömer (r.anhüma)'den, rivayet ettik. Ebu Hureyre (r.a.), Resulullah (s.a.)'ın, "Allah'ım! Hac edene ve ona af dileyene mağfiret et." şeklinde dua ettiğini söylemiştir. Hakim, Müslim'in şartlarına göre bu hadis sahih hadistir demiştir.
7. Seferden dönen evine girince şu duayı okuması müstehaptır. Ki bu hadisi el-Ezkar kitabımda ibni Abbas (r.a.)'dan rivayet ettiğimize göre Resulul-lah (s.a.) seferden dönüp evine girdiği zaman:
"Tövbe tövbe, Rabbimize tevbe ve rücu günah bırakmayacak kadar tevbe." derdi. Ben diyorum ki; "Tevben tevben" demek tövbeyi dilemektir. Yani "Ey Allah'ım senden kamil bir tevbe diliyorum." demektir. "Yuğadiru havben" demek ise, "Günah bırakmayacak tevbe." demektir.
Kişi hacdan döndükten sonra, daha önce üzerinde bulunduğu halden daha iyi bir hal üzere bulunmalıdır. Bu ise haccm kabul edildiğinin bir alamettir. (İmam Nevevi, Hacc ve Umre, Kahraman Yayınları: 270-273.)
(Devam Edecek)