Sadece ilk 45 dakikalar baz alınsa, herhalde Fenerbahçe uzak ara şampiyon olur. Ligin ilk 14 haftasında Fenerbahçe, maçların ilk yarılarında 35 puan alıp 18 averaj yaptı. Ama ikinci yarılarda uçurum var: 18 puan almış, +1 averaj yapmış. Özellikle son Gaziantep deplasmanında 1-0'dan 2-1'e dönüş de olunca 'acaba'yı beraberinde getirdi tabii.
Maçın ilk 25 dakikasında Belediye takımı, coşkulu bir seyircisi olan, 20 bin kişilik statta oynayan bir şehir takımı gibiydi. Fenerbahçe'ye karşı oyun üstünlüğünü kurdu. İbrahim Akın'la da ceza sahası dışından üç tane tehlikeli şut imkanı buldular.
Bu bölümde Fenerbahçe, bir tek Belediyeli oyuncunun hatasından Niang'la karşı karşıya pozisyon buldu. Ama o dakikadan sonra, Fenerbahçe oyunu önde oynamaya başladı.
Özellikle Mehmet Topuz, Gökhan ve Gökay üçlüsünün aralıklı bindirmeleri, Cristian'ın önde baskı yapması ve iki kez üst üste yaptığı baskı sonunda da klasik Alex golüyle de öne geçti Fenerbahçe.
Golden sonra yine etkili olan taraf Fenerbahçe'ydi. İstanbul Belediye ilk 25 dakikadaki görüntüsünden uzaklaşmıştı. İkinci yarıda ise 'gitgel'li maç oldu bu kez.

AKIN'IN SAĞ AYAĞINA GELİNCE...

İkinci yarıda İstanbul Belediye'nin üç net pozisyonu var. İbrahim Akın'ın sağ ayağına gelmesinden dolayı, değerlendirilemeyen pozisyonlar...
Aykut Kocaman, oyunun sol bölümünde, Selçuk'u soktu. Selçuk-Cristian-Gökay üçlüsü, önde sağda Mehmet Topuz, solda Dia ve santrfor Niang'la uzun süredir belki de ilk kez 4-3-3 gibi oynadılar.
Ve bir kontratakta da Issiar Dia'yla penaltı buldular. Ancak penaltı kaçtığı gibi, devamında kaleci Hasagiç'in başlattığı atakta golü de yiyordu Fenerbahçe. Yüzde 100 bir pozisyon kaçırdı İstanbul Belediye.
Tabii ki, bir saat önce biten Gaziantepspor- Trabzonspor maçı sonrası Trabzon'la puan farkı dokuz olunca, kazanmaktan başka alternatifi yoktu Fenerbahçe'nin ve kazandı da...
İstanbul Belediye takımı, kazansa da kaybetse de her zaman saygı duyduğum bir takım. Teknik direktörüyle, oyuncusuyla sürekli gelişim kaydeden, her maçta da pozitif düşünen bir ekip.