İnternetin gücü
Bir taraftan yerde kıpırdayan tenis topunu bile tespit edebilen teknolojisiyle caka satan bir Amerika, öte tarafta ise kendisini dünyaya rezil eden adı sanı yeri yurdu belli bir şahsı (Julian Assange) bulamayan bir Amerika var.
Hangisine inanmalı insanlık?
Amerika'nın gücüne mi yoksa aczine mi?
Şu Wikileaks belgelerinin ortalığa saçılmasından bahsediyorum. Koca Amerika bu şahsı nasıl engelleyemiyor?
Aynı şey el-Kaide ve Üsame b. Ladin için de geçerli değil mi?
Ülkeler işgal eden, operasyonlar düzenleyen, şüphelileri yakalayıp Guantanamo kampında sorgulayan Amerika ne hikmetse el-Kaide'yi bir türlü çökertemiyor ve liderini bir türlü yakalayamıyor?
Amerika bu kadar aciz mi desek diyemeyiz gücü ortada.
O zaman yaptığı işgallere ve operasyonlara kılıf bulabilmek için el-Kaide'ye ve liderine ihtiyacı olduğunu düşünüyor insan otomatik olarak.
El-Kaidenin varlığından Amerika istifade ediyor, bu anlaşılıyor.
Peki diplomasinin 11 Eylülü olarak nitelenen ve bir deprem olarak değerlendirilen Wikileaks'in gizli belgeleri yayınlamasından Amerika'nın çıkarı ne?
Doğrusunu isterseniz bu olayda Amerika'nın doğrudan bir çıkarı görünmüyor. Aksine büyük bir itibar kaybı söz konusu?
Acaba bu belgelerin yayınlanmasına göz yumarak ilgili ülkelere göz dağı mı veriliyor? Yoksa gözdağı bizzat Amerika yönetimine mi yani Obama'ya mı veriliyor?
Bu yazıyı yazdığım saate kadar yayınlanan belgeler ABD Dışişleri Bakanlığı'nın görüşünü yansıtmaktan ziyade bakanlığa büyükelçilerin gönderdiği kriptoları içeriyordu.
Bir büyükelçinin bulunduğu ülke siyasetçileri ve olayları hakkında kaleme aldığı bilgi o ülkenin resmi politikası sayılmaz. Nihayet çıkar derler ki büyük elçimiz öyle düşünmüş bizim kanaatimiz o yönde değil. Bunu rahatlıkla söyleyebilirler.
Wikileaks'e engel olamadığı iddiası Amerika'yı çok fazla hafife almak gibi geliyor bana da.
Bir de şu ana kadar yayınlanan belgelerden rahatsız olmayan aksine memnun olan tek ülke var o da İsrail. İlginç değil mi?
İsrail Ortadoğu sorununda eskisine göre daha mantıklı davranmayı yeğleyen Obama yönetimini uyarmak mı istiyor acaba diye de gelmiyor değil insanın aklına!
Wikileaks'in altı ay sürecek belge yayını ABD'nin ya da İsrail'in bilgisi ve rızası dahilinde belli amaçlara yönelik olarak değerlendirilebilir. Nitekim başta İran cumhurbaşkanı olmak üzere kimi çevreler böyle değerlendiriyor belge yayınlarını. Mahir Kaynak hoca da aynı kanaati sergiliyor.
Bu değerlendirmelerin mantıklı ve tutarlı yanları var şüphesiz.
Fakat ben bir taraftan da şöyle düşünüyorum: Amerika da olsa abartmamalıyız. Teknoloji kendi başına bir şey yapamıyor. Teknolojiyi de nihayetinde insan kullanıyor. Amerika yetkilileri de insan ve her insan gibi onların da eksikleri kusurları ve ihmalleri hatta ihanetleri imkan dahilinde. Nitekim belgeleri Wikileaks'e sızdırdığı iddiasıyla bir eri (Bradley Manning)yargılıyorlar.
Ayrıca şu ana kadar açıklanan belgelerin dili ve içeriği ABD'li diplomatların sıradanlığının hatta öngörüsüzlüğünün vesikası mahiyetinde.
Bu bir.
İkincisi, internetin etkisi ve gücünü hafife almamamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bütün komplo teorilerini bir kenara bırakarak olaya objektif bir şekilde bakarsak internetin bu konuda Amerika'dan daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Wikileaks'in yaptığı bu etkiyi internet yayıncılığının bir artısı olarak görebiliriz. Bu kadar belge gazetelerde yayınlanamazdı, kitaplaştırılamazdı. Ama sanal ortamda değil binlerce milyonlarca belge dünya kamuoyuna böylesine kolaylıkla sunulabilir.
Wikileaks'in Amerika devinin karşısında bir sinek kadar bile değeri olmayabilir.
Ama, unutmayalım ki Nemrut gibi bir ceberut da küçücük bir sivrisinek karşısında çaresiz kalmıştı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.